MENÜ
İzmir
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Gündemi tayin etmek...
Metin ÖNEY
YAZARLAR
26 Şubat 2021 Cuma

Gündemi tayin etmek...

Siyasetin de ülkeyi yönetmenin de temel kuralı “gündemi tayin etmek”tir…

Halk o zaman “neyin ne olduğunu anlar” ve tutumunu ona göre belirler...

***

Son haftalara kadar, gündemi iktidarın daha doğrusu Cumhurbaşkanının tayin ve tespit ettiği bir gerçektir.

O tayin ediyor, söylemesi gerekeni söylüyor; muhalefet de o gündem üzerinden yol almaya çalışıyordu...

Tabiatıyla yol alamıyordu; çünkü gündem kendine ait değildi.

Arkadan koşturup duruyordu.

Bu tablo, her tutum ve davranışı ile oy kaybetmesi gereken iktidara, yeterince oy kaybettirmediği gibi, muhalefete de oy kazandırmıyordu.

Bir bileşik kaplar düşünün ki, bir taraf azalıyor ama diğer taraf yükselmiyor.

Bir kısır döngü…

***

Oysa sorunlar devasa boyutlarda ve çözüm yok.

Hatta iktidar “çözümsüzlüğü çözüm” olarak takdim ediyor.

Muhalefet ise salıdan salıya bu değirmene adeta su taşıyordu..

Son iki haftadır, 19 yıl içinde olmayan bir şey oldu; tablo da önemli bir değişiklik meydana geldi.

Gündemi muhalefet tayin etti ve iktidar muhalefetçe tayin edilmiş bulunan bu gündeme adeta “laf yetiştirir” oldu.

Artık muhalefet, ardı sıra gitmiyor…

Önce..

Salgın sebebiyle alınması gereken tedbirlere bizzat iktidarın uymaması ile başladı.

Temel kural olan “ısrar” muhalefetçe sürdürülünce konu “ses” vermeye başladı.

Lebalep dolu kongreler…

Cenaze namazları...

Toplantılar...

Yurttaşa yasak olanlar, iktidara mubah olmaya başlayınca, muhalefet bunu halkın gündemine taşımakta gecikmedi..

Sonra..

Hazineden “buharlaştığı” ileri sürülen dövizler ve eski Bakan Albayrak meselesi..

Önce “kayıp” şeklindeki söylemler, hukuki ve ekonomik zemine oturunca o da “ses” vermeye başladı.

İstifası bile muamma olan eski bakan, birden bire gündeme oturdu ve övgü yağmuruna tutuldu iktidar tarafından. Ve yorumlar da arkasından geldi…

***

Ve daha sonra…

“Siyasal ve hukuksal” sorumluluk üzerine yapılan itirazlar ve ifadeler de önemli bir yer tuttu gündemde.

Her “gerçek kişilikle birlikte tüzel kişiliğin de” bir hukuksal sorumlusunun olduğu gerçeği bir kez daha altı çizilerek vurgulandı ve bundan böyle “ben yaptım oldu veya tüzel kişilik yaptı” tarzında bir savunmanın hukuksal boyutunun olmayacağı gerçeği ortaya çıktı.

Bütün bunlardan sonra…

Bir gerçek ortaya çıkıyor.

Demek ki “istenince oluyor”

***

Enine boyuna düşünülürse, bu doğrultuda söz ve söylemler etkili ve yetkili kişilerce topluma duyurulursa, gündem tayin edilebiliyor. Böylece gerçek muhalefet görevi yerine getiriliyor ve olaylar açıklık kazanıyor. Halk nezdinde de demagojiye dönmemiş gerçek demokrasi ortaya çıkıyor.

“Yasak savma” kabilinden muhalefet değil, olaylara dayanan, hukuksal gerekçeleri olan ve coşku ile topluma duyurulan muhalefet, bileşik kapların doğal sonucunu da doğuracaktır.

Yani, biri kaybederken, biri kazanacaktır…

Aksi halde…

Yanlış devam edecektir.

Unutulmamalıdır ki, “yanlış kıdem ile doğru olmaz”
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 REİS
 27 Şubat 2021 Cumartesi 19:30
eski ANAP milletvekili olarak muhalefet dediğin zihniyet rahmetli Özal için rüşvetci diyorlardı bu konuda ne düşünüyorsunuz
 Figen Atlı
 26 Şubat 2021 Cuma 11:46
Ah ah bizde şaşırdık. Ne olacak ülkenin hali. Umudumuzu kaybetmeye çalışıyoruz
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz