MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Her şeyin suyunu çıkarmayı ne çok seviyoruz
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
4 Ekim 2018 Perşembe

Her şeyin suyunu çıkarmayı ne çok seviyoruz

Bu sabah Afyon’da önemli bir toplantı başladı.  

Coğrafi İşaretlerde Afyonkarahisar Buluşması için Ege’nin en doğusunda düşünceler iki gün boyunca dile getirilecek.  

Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) tarafından düzenlenen etkinlikte yarın sabah ben de Coğrafi İşaretler ve Gastronomi Turizmi üzerine bir sunum gerçekleştireceğim. Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’nun peşinden bu coğrafi işareti ulusal bir mesele olarak benimsediğimiz için seminerleri kaçırmamaya çalışıyorum.

Şimdi isterseniz neymiş bu Coğrafi İşaretler(Cİ) bir anımsayalım… Cİ: Belirli bir alandan kaynaklanan bir ürünü tanımlayan ya da kalitesi, ünü veya diğer karakteristik özellikleri bakımından coğrafi kaynağına atfedilen, bir bölgeyi temsil eden sınaî mülkiyet hakkıdır.

Türk lokumu, Afyon kaymağı, Çorum leblebisi, Malatya kayısısı, Hereke halısı, Antep fıstığı, Van kedisi, Sivas kangal köpeği, Adana kebabı ve diğerleri. Bütün nitelikleri ile ülkemize has olan, yüzlerce yıllık emeğin, yöresel birikim ve tecrübelerden oluşturulmuş ve yörenin, ülkenin kalkınmasında önemli rolleri olan mükemmel nitelikteki ürünlerdir.

1995 yılından bu yana Dünya Ticaret Örgütüne üye olan Türkiye’de, Avrupa Birliği'nin coğrafi işaretlere ilişkin 2081/1992 sayılı Konsey Tüzüğünden esinlenilerek 1995 yılında 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kabul edildi. Tansu Çiller’in nadir yararlı işlerindendir.

Böylece daha önceden haksız rekabet hükümleri ile dolaylı olarak korunan coğrafi işaretlere etkin ve özel bir koruma sağlandı… Coğrafi işaret, ayırt edici özelliği ile öne çıkan ve bulunduğu bölge ile özdeşleşen ürünlere verilen işarettir. Coğrafi işaretler, sadece tarım ürünleri ile sınırlı olmayıp, insan eliyle yapılan ürünleri de kapsamaktadır. Yani coğrafi işaretlerin kapsamına doğal ürünler, tarım, maden, el sanatları ve sanayi ürünleri girmektedir.

Türkiye’de Coğrafi İşaretli Ürünler Coğrafi işaretler, “menşe adı” ve “mahreç işareti” olmak üzere ikiye ayrılıyor.

Menşe Adından söz edelim önce… Coğrafi işaret korumasına konu olan ürünün üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinin tamamı sınırları belirlenmiş coğrafi alanda gerçekleşmek zorunda ise bu tür coğrafi işaretlere denir. Menşe adına sahip olan ürünler, temel niteliklerini sınırları belirlenmiş bir coğrafi alandan sağlayan ve üretimleri bütünüyle o coğrafi sahada gerçekleşen ürünlerdir. Menşe adı olarak tescili yapılan ürünlere örnek olarak Isparta gülü, Erzincan tulum peyniri, Kayseri pastırması, Pervari balı ve Antep fıstığı verilebilir.

Bu tür ürünler niteliklerini ve kalitelerini ancak ait oldukları coğrafi çevrenin ortam özelliklerinden ve üretim yöntemlerindeki kültürel özelliklerden kazanabilirler.

Bir ürünün menşe adını taşıması için aşağıdaki şartları taşıması gerekiyor:

• Coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, alan, bölge ya da çok özel durumlarda ülkeden kaynaklanan bir ürün olması,

• Tüm özelliklerini veya esas niteliğini veya özeliklerinin bu yöre, alan veya bölgeye özgü coğrafi unsurlardan kaynaklanan bir ürün olması

• Üretimi, işlenmesi ve diğer tüm işlemlerinin tamamıyla bu yöre, alan veya bölge sınırları içinde yapılan bir ürün olması gerekir

MAHREÇ İŞARETİ

Gelelim mahreç işaretine… Mahreç İşareti ürünün belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibarı ile bir coğrafi bölge ile özdeşleşmesi; üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinden en az birinin sınırları belirlenmiş coğrafi alanda yapılmasını gerektiren coğrafi işaretlere de “mahreç işareti” deniyor.

Mahreç işaretine sahip ürünler–belirlenen özelliklerden en az birini bulundurması halinde ait oldukları bölgenin dışında da üretilebilir. Mahreç işaretini taşıyan ürünler başka bölgelerde de üretilebilmektedir. Ancak mahreç işareti ile korunan ürünlerin üretiminde ait oldukları coğrafi bölgeye ait hammadde ve üretim yöntemlerinin aynen kullanılması ve ürünün kalitesinin aynı olması gerekiyor.

Çorum leblebisi, Gaziantep baklavası, Antakya künefesi, Kula el halısı, Trabzon telkariye ve hasırı ise mahreç adı ile tescillenen ürünlerden bazılarıdır. Mahreç işareti taşıyan bu ürünler, ait oldukları coğrafi bölgenin dışında da üretilebilirler. Ancak bu üretimde, ait oldukları coğrafi bölgeye ait hammadde ve üretim yöntemlerinin aynen kullanılması ve ürünün kalitesinin aynı olması gereklidir.

Coğrafi işaret belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile bütünleşmiş bir ürünü gösteren ad veya işaretlerdir.

Mesela Diyarbakır karpuzu, Antep fıstığı, Çorum leblebisi, Malatya kayısısı, Hereke halısı, Afyon kaymağı..  Coğrafi ortam özelliklerinin ortaya çıkardığı ürün zenginliğinin coğrafi işaret yoluyla korunması, dünya ticaretinde yaşanan gelişmelere bağlı olarak giderek önem kazanan bir konudur. Coğrafi işaretlerin korunmasının amaçları arasında tüketicileri taklit ürünlere karşı korumak, üreticilerin refahını sağlamak, kırsal kalkınmaya yardımcı olmak ve ülkelerin sahip oldukları kültürel değerleri koruyup diğer nesillere aktarabilmelerini sağlamak, çevreyi, biyolojik çeşitliliği korumak sayılabilir.

Öyleyse son zamanlara sayısı hızla artan coğrafi işaretlerin anlamı nedir?

Allah selamet versin odalar, borsalar anlamsız bir yarış içine girdiler. Alakalı alakasız her şeye coğrafi işaret almaya çalışıyorlar. Bunu da genellikle beceriyorlar. Sayı arttıkça da coğrafi işaretlerin anlamı ve değeri düşüyor.

BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) coğrafi işaret tescilinin ekonomik etkilerine ilişkin araştırması, menşe yerlerine bağlı gıda ürünlerinin kırsal alanlara ekonomik ve sosyal açıdan faydalı olduğunu ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik ettiğini ortaya koymuş. Ama işaretler böyle dağıtılırsa kırsal alana katkısı olur mu?

Aslında coğrafi işareti AB normlarına taşımak gerekmiş. Geç de olsa bunu anlıyorum. Uluslararası koruma alanında ise Türkiye’nin daha aktif politikalar izlemesi dünya çapında tanınan ürünlerimizin dış ticaretini güçlendirecektir. Ama… Avrupa Birliği yasasınca coğrafi işaret adı ile koruma altına alınan ve Türkiye’ye ait ürünler sadece üç tanedir: Aydın İnciri ve Antep Baklavası, Malatya Kayısısı…

Bu soruyu tartışmaya devam edeceğiz… Yarın sabah konunun gastronomi turizmine katkısını tartışacağız. Zamana not düşmek adına o konuşmayı da paylaşacağım…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Hocam?
 4 Ekim 2018 Perşembe 23:23
Yahu rica ediyoruz. Bir laf ettin bırakıp gittin. Kim bu uğursuz?
 Gerçekler
 4 Ekim 2018 Perşembe 21:41
Çok koruyoruz Aydın incirini!..Her yer jeotermal..
 Sarı Çizmeli Memed'A.
 4 Ekim 2018 Perşembe 18:40
Gerçekten işin suyunu çıkarmayı pek seviyoruz... Ekonomi, eğitim, sağlık, ulaşım, işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, toplumsal şiddet, aile içi şiddet, çocuk istismarları, kadın tecavüzleri ve cinayetleri, dış politikada ulusal/bağımsız çizgiden sapma ve daha bir sürü sorun halledildi de sıra Afyon kaymağının veya Diyarbakır karpuzunun gastronomi turizmine katkısına geldi. Bu pek çok önemli bir toplantının açılış müziği olarak"Ceviz oynamaya mı geldin odama?" türküsünün çalınıp söylenmesini öneriyorum. (Peşinen belirteyim ki kavga olmasın; türkü: Bünyan/Kayseri'den, ceviz: Kaman/Kırşehir'den...)
 Uğursuz kim?
 4 Ekim 2018 Perşembe 11:17
Cevap bekliyoruz.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz