MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İkibinyirmi
Metin ÖNEY
YAZARLAR
17 Mart 2020 Salı

İkibinyirmi

Yazılışı güzel…

“2020”

İki tane iki, iki tane de sıfır…

Girdiğimizde çeşitli “anlamlar” çıkaranlar oldu.

İyi olacak, güzel olacak dendi.

Denmesine dendi ama pek öyle gözükmüyor.

Sonu iyi olur inşallah, diyelim.

***

Savaşla başladık.

Depremleri yaşadık.

Ekonomik kriz, zaten hayatımızın ayrılmaz parçası…

Ve şimdi de “Coronavirüs”

Sabah akşam virüs haberleri ile yatıp kalkıyoruz.

Hastalık bu; şakası yok.

Elbette tedbirlere uymalıyız.

Tedbirlere uymalıyız ama panik yapmaya da gerek yok.

Mutlaka bir çaresi bulunacaktır.

***

Ancak…

Bu virüs sebebi ile bir konu dikkatimi çekti.

Türkçemiz’de en çok kullanılan kelimelerin başında her halde:

“Bana ne?” ve “Sana ne?” olsa gerek…

Cumhuriyet’in bütün kazanımları satıldı.

Cevap:

Bana ne?

Geçmediğin yoldan köprüden para alıyorlar.

Sana ne?

Doğa tahrip ediliyor.

Bana ne?

Çevremizde komşu kalmadı.

Sana ne?

Yolsuzluk iddiaları aldı başını gidiyor.

Bana ne?

Rejimimiz tehlikede.

Sana ne?

Bütün bunları uzun uzadıya yazmak mümkün.

Ve hatta…

Bu “Bana ne?” ve “Sana ne?”lerden sonra bir ekleme daha yapılıyor:

“Cebinden mi çıkıyor?”

Amma velakin…

Coronavirüs geldi, çattı.

İşte o zaman, “Ne bana ne kaldı, ne de sana ne!”

Bir günde “memleketin tüm kolonyası” tükendi!

Maske bulana aşk olsun…

Veya buluyorsun, fahiş fiyata…

***

Aşısı henüz bulunmadı.

Haydi şimdi söyle bakalım:

“Bana ne?” veya “Sana ne?”

Diyemezsin; çünkü “Bıçak kemiğe dayandı!”

Oysa…

Hastalık karşısında haklı olarak gösterdiğimiz hassasiyeti,

Bütün “toplumsal” konularda göstermeliyiz.

Ve

Çıkarmalıyız dilimizden, “Bana ne?” ve “Sana ne?”yi…

Ülkemizi, milletimizi ve dünyayı ilgilendiren her şey

Mutlaka

“Bizi de ilgilendirmeli!”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 18 Mart 2020 Çarşamba 20:09
Kırılma noktası 1938. Bu ülkeye helen ve ingiliz hayranlığının girişi maalesef 1950 öncesine dayanıyor.
 altan koralttan
 17 Mart 2020 Salı 20:26
1999 ile 2001 arası depremden ekonomik krize bütün uğursuzlukları iktidarınızda yaşadık..bunlar geçer sen kafanı takma metin efendi..
 Ünal
 17 Mart 2020 Salı 18:23
Emel Güz hanımefendi, kırılma noktası 1950!!
  Bekir Bozkaya
 17 Mart 2020 Salı 11:59
On ikiden vurmak diye buna derler.Zülfü yare dokunsa da okuyalım,Hanımlar ve de Beyler..
 Emel Güz
 17 Mart 2020 Salı 11:13
Ne zaman bu kadar çıkarcı olduk. Ne oldu bu millete?
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz