İlke’li olmak!

Yerel seçimden tercihleri ve yaptıklarıyla “sonuçlar göz önüne alınarak” başarılı bir lider olarak çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu“10 Temel İlke” diyerek yeni bildiri yayınladı.

Neydi bu?

“Belediye başkanlarının göreve başlarken dikkate alması gerekenler” listesi.

Tam 10 madde, hepsi birbirinden önemli ve yeni dönemin belediyecilik anlayışını yansıtan tavır ve tutumları içeriyor. İlkelerin üçüncü maddesi var ki tüm belediyeleri ve belediye başkanlarını ilgilendiriyor. Ve o madde aynen şunu diyor; “belediye personeline ayrımcılığa uğramayacakları, özlük haklarının korunacağı, görevlerini sürdürecekleri, kimsenin aşıyla, işiyle uğraşılmayacağı bildirilmeli”

Kılıçdaroğlu’nun maddeleri sıraladığı önsözde ise şu ifadeler yer alıyor; “Çok zorlu koşullarda gerçekleşen bir yerel seçimi geride bıraktık. Halkımız 5 yıl için yetkiyi size verdi. 'Baharı sürekli kılmak' artık sizin göreviniz. Verdiğimiz sözleri tutma zamanı. Hiçbir ayırım yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden tüm belediye halkını kucaklama ve harcadığınız her kuruşun hesabını vererek hizmet üretme zamanı.Sizlerin bu 10 temel ilkeye uymanız 'baharın sürekliliği' açısından çok önemlidir. Kaldı ki bu 10 temel ilke halkımızla belediye arasındaki karşılıklı güvenin pekişmesini de sağlayacaktır.Bu temel ilkelere uyum, aynı zamanda CHP'li belediyeler arasında uygulama birliğini de sağlayacaktır. Kuşkusuz bizler de bu 10 temel ilkenin takipçisi olacağız”

Belediyeler, yerel yönetimin en önemli mihenk taşı ve amiral gemisidir. Kamu kaynağı kullanır. Gelirini de merkezi bütçe payları ile topladığı vergilerden oluşturur. Personel kadrosunda memur da vardır işçi de… Nüfusuna göre kadrolar ve sayıları kanunen belirlenmiş, kamu iktisadi teşekkülleri yani şirketleri aracılığıyla da çalışmalarını sürdürür.  Belediye başkanı geniş yetkilerle donatılmış, personel istihdamında da tek yetkili kişidir. Yasa ve yönetmelikler, kanun maddeleri, sendika toplu sözleşmeleriyle de yetkileri şekillenir.

Bunları neden anlatıyorum?

Çünkü, dünden itibaren sosyal medyada garip bir hareketlenme var. Görevi devralan belediye başkanlarının kadro şekillenmeleri içinde değerlendirilmeyen, biraz da vicdanları sızlatan bir karar. Bornova’da 5 yıl görev yapan Belediye Başkanı Olgun Atila’nın yakın çalışma arkadaşlarından olan CHP İzmir eski Gençlik Kolları İl Başkanı Sinan Sarıküse’nin iş akdinin feshedilerek görevine son verilmesi.

Hem de seçim kaybedilmemiş, başka partiye mensup belediye başkanı gelmemiş, aynı siyasi idare devam etmiş olmasına rağmen.

Elbette belediye başkanı kendi kadrosunu kurar, şekillendirir. Çünkü beş yıl sonra halka da partisine de hesap verecek olan ondan başkası değildir.  Attığı her adım, aldığı her karar yarın önüne çıkar. Tıpkı Bornova’nın çiçeği burnunda Belediye Başkanı Mustafa İduğ’un aldığı karar gibi… Başkan İduğ aynı zamanda başarılı bir işadamı, İzmir’in dinamiklerini yakından tanıyan, siyasi olarak da tecrübeli bir isim. Bornova’yı daha iyi noktaya, çok üst klasmana taşıyacağına yürekten inanıyorum. Beş yıl sonra farkın hissedileceğini de biliyorum. Fakat, partisinin genel başkanı yapılacakları madde madde sıralarken, kendisi de SONSÖZ TV’de katıldığı programda, “Çalışanın ekmeğine, emeğine sahip çıkacağım. Kimse işinden olmayacak” derken hangi düşünceyle bu kararı aldığını şahsen merak ediyorum.

İzmir gibi bir kentte iki dönem gençlik kolları başkanlığı yapmış bir isim olan Sarıküse’nin durduğu nokta, bulunduğu durum ve ona uygulanan yöntem eski belediye başkanına mesaj olmaz. Zaten öyle de algılanmaz.  İzmir’in en ücra köşesi Beydağ İlçesi’nde doğup büyüdükten sonra partinin gençliğine model olan bir kişiyi rencide ederek işinden atarsanız yarın yerine gelecek gençlere büyükler olarak ne güven verebilirsiniz ne de umut olabilirsiniz. Büyüklerinin uygulamasını rehber edinen gençlere de kötü örnek olursunuz.

Şahsen; devir teslim töreni ve hızlı belediye çalışma temposu nedeniyle böyle bir karar alan Başkan İduğ’un bu kararından vazgeçeceğine inanıyorum.Çünkü, görüyorum ki parti örgütünde görev alan ve tüm ilçelerde çalışan gençler de bunu düşünüyor. Gençlere yönelik belediye projelerini sıralarken, yapacaklarını anlatırken gözlerinin parladığını bildiğim Başkan İduğ’un bu kararı sağlıklı bilgiler eşliğinde almadığını düşünüyorum.

Tıpkı kendisi gibi partiye üniversite yıllarından itibaren emek vermiş, annesi Gaziemir İlçesi’nde ilçe başkanlığı, meclis üyeliği yapmış idealist genç Ezgi Becekile evli Sinan’ın çocukları doğacak. Adı; İlke-Deniz olacak bu küçük miniği dünyaya getirmek için karar alan çifte bunu yapmayın! Çocuklarının cinsiyetini öğrendikleri gün öğrendikleri iş akitlerinin feshi kararını lütfen iptal edin.

Bunu yaparsanız; küçülmez, aldığınız karardan dönmüş olmazsınız.

Aksine; büyür, yücelir ve gönüllere taht kurarsınız

Ve aynı partiye mensup belediye başkanından devraldığınız göreve ne kadar layık olduğunuzu göstermiş olursunuz…

SONSÖZ: Vicdanımız yanılmaz bir yargıçtır; biz onu öldürmedikçe…