MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
‘İmkansız aşk var mı?’ diyenlere!
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
27 Mayıs 2019 Pazartesi

‘İmkansız aşk var mı?’ diyenlere!

Bugün…

“27 Mayıs Darbesi”nin, 59’uncu yılı…

Türkiye’nin sürüklendiği karanlık bir süreci…

Hatırlayan, okuyan herkes bilir…

Biz bu yıldönümünün farklı bir fotoğrafına bakalım, bugün…

***

“Aşk her şeye kadirdir…” diyenler…

Daima haklıdır…

Aşk, harbiden her şeye değerdir…

Bu öyle bir aşk işte…

İmkansız, acılarla dolu ve masal gibi…

Masalları unutabilir misiniz?

***

Cumhuriyet’in 9’uncu Başbakanı Adnan Menderes

Egeli’ydi, Aydın’da doğup büyümüştü…

1950-1960 arasında başbakanlık yaptı…

Ünlü aile yadigarı Çakırbeyli Çiftliği’nde 9 yaşında ağa oldu…

İzmir Amerikan Koleji’ni bitirdi…

Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği başarılardan dolayı…

İstiklal Madalyası’na layık görüldü…

Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu…

İzmir'in ünlü ailelerinden, Evliyazade Fatma Berin Hanım ile evlendi…

Yüksel, Mutlu, Aydın olmak üzere üç oğlu oldu…

1931’de CHP Aydın Milletvekili seçildi…

Vekil olduktan sonra hukuk fakültesini tamamladı…

CHP’de sıkı muhalefet yaptığı için duramadı…

CHP, O’nu ihraç etti…

7 Ocak 1946’da Demokrat Parti’nin kurulmasına sebep oldu…

“Yeter söz milletindir” diyen DP’den…

Kütahya Milletvekili seçildi…

1950 seçimlerinin sonunda da başbakan oldu…

İktidarı zamanında beş hükümet kurdu…

Sanayileşme ve şehirleşme hamlesi başladı…

Köye makine girdi…

Ulaşım, enerji, eğitim, sağlık, sigorta ve bankacılık yeniden başladı…

Ve, Türkiye “kalkınma” kavramıyla tanıştı…

***

O tarihlerde, genç Cumhuriyet’in…

Güzeller güzeli bir opera yıldızı vardı…

Ayhan Aydan

Figaro'nun Düğünü”nde “Susanna” rolüyle nefes kesiyordu…

Çeşme Alaçatılı’ydı…

O da evliydi; ünlü müzisyen Hasan Ferit Alnar’la... 

Bi’de oğlu var, beş yaşlarında…

Oğlu’nun adı genç kızlık soyadı; “Aydan”

1950’nin Kasım ayında…

Ankara’da bir gece davette tanışıyorlar…

Yakışıklı Başbakan, önce “Kimdir?” diye soruyor…

Sonra yanına yaklaşıyor Ayhan Hanım’ın…

Kendini tanıtıyor…

Ardından elini tutuyor, bahçeye çıkarıyor…

Saatlerce dolaşıyorlar…

İşte o akşam…

Başbakan Menderes ile…

Cumhuriyet Tarihi’nin en gizemli kadını Ayhan Aydan arasındaki…

Büyük aşk böyle başlıyor…

***

“Yıldırım Aşk” dedikleri böyle bi’şi herhalde…

Ayhan Aydan

Çok zeki ve çekici bir kadındı...

Tanışıp, birbirlerine aşık olduklarında…

Ayhan Hanım 25, Menderes 50’sinin eşiğindeydi…

Her gece telefonla konuşuyorlardı…

Başvekil, sevgilisine bir de şoförüyle otomobil hediye etmişti…

Ayhan Hanım’ın annesinin evinde buluşmaya başladılar…

Tahmin edersiniz…

Bir süre sonra dedikodular ayyuka çıkıyor…

Ayhan Aydan boşanmak istiyor…

İddialar ne kadar doğru bilinmez ama…

Başbakan, Hasan Ferit Alnar’ın yüzüne karşı…

“Boşa Ayhan’ı, ben alacağım…” diyecek kadar…

İleri gidiyor…

***

Menderes büyük aşkını yaşarken çok fütursuz!

Ayhan Hanım bu aşkın “imkansız” olduğunun farkında ama…

Adnan Bey’in asaleti ve kibarlığından etkileniyor…

Başbakan o eve her gün çiçek gönderiyor…

Hatta “makam aracı” ile ziyaret ediyor…

Evli bir başbakan olan Menderes…

Tüm söylentilere meydan okurcasına bu ziyaret sonrası…

Aydan Hanım ile sokağa çıkıp yürüyüş yapıyor…

Bir süre sonra “büyük aşk” çığırından çıkıyor…

Yine iddialara göre…

Ayhan Hanım, Adnan Bey’i çok sevdiği için…

O’ndan çocuk istiyor…

Başbakan bunu kesin bir dille reddediyor ama…

Sevdiği kadının ısrarına dayanamıyor…

Düşünün…

Ayhan Aydan gibi bir kadın…

Kimsecikler bi’şi anlamasın diye…

Menderes’ten olan çocuğunu…

Hastanede değil, evde doğruyor…

Vaktinden önce…

O zaman öyle kuvöz filan yok…

Zavallı bebek birkaç saat sonra ölüyor…

Annesinin adına kayıtlı Cebeci Mezarlığı’nda defnediyorlar…

***

Bu sevda masalı…

Menderes, Berrin Hanım’la evliyken tüm  hızıyla sürüyor…

Başbakan kıskanç bir adam…

Ayhan ise, ölümüne seven bir kadın…

Ne kadar doğrudur bilinmez ama…

Ayhan Hanım’ın, Menderes’in ayaklarını yıkadığı söylenir…

Hiç, “Eşini (Berrin Hanım) boşa benimle evlen!” dememiş mesela…

Her seven kadın gibi…

Biraz kaderciymiş demek ki…

***

Menderes Hükümet’i kaçınılmaz sona doğru giderken…

Bi’gün…

CHP Lideri İsmet İnönü’nün önüne bi’fotoğraf getirdiler…

Adnan Menderes’in fotoğrafıydı bu…

Başbakan’ın el yazısıyla üstünde şu not vardı:

“Severek ve en iyi temennilerimle… Ayhancığıma…”

Hükümeti sarsmak için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı…

İsmet Paşa elinin tersiyle itti…

“O fotoğrafı hemen ortadan kaldırın, özel hayatlarına karışmak bize yakışmaz…”

***

Sonra…

27 Mayıs 1960 Darbesi patlıyor…

Adnan Menderes yargılanırken…

Türkiye…

“Bebek Davası” ile çalkalanıyor…

Ayhan Aydan da Yassıada yolcusu oluyor…

Neyle suçlanıyor?

Menderes ile münasebette bulunmak ve…

Bu münasebetten doğan bebeği öldürmekle!

Ayhan Hanım, “ölümüne” seven bir kadın…

Eşi benzeri görülmemiş bir şekilde Menderes’i savunuyor…

Hem de…

Duruşmaya katılan Menderes’in eşi Berrin Hanım’ın önünde…

Diyor ki:

“Adnan Menderes’i 1951'de tanıdım… Evli olmasına rağmen büyük bir aşkla sevdim… Bütün emelim ondan bir çocuk sahibi olmaktı... Bunu başaramadım… Hasta bünyem müsaade etmedi… Çocuğum sekiz aylık doğdu ve öldü… Hangi vicdansız ana, üzerine titrediği bebeğinin ölmesine razı olabilir?”

Ayhan Aydan…

O duruşmada pekala…

“Sanatçıydım, gençtim, güzeldim… Beni kandırdı” diyebilirdi…

Ama, yapmadı…

Yiğitçe aşkını savundu…

Zaten “Bebek Davası” da…

13 dava arasında…

Menderes’in beraat ile sonuçlanan tek davası olarak tarihe geçti…

***

Sonunda…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde…

10 yıl Başbakanlık yapan…

Adnan Menderes ile…

Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan…

İdam edildi…

Geriye “kırık” bir aşk hikayesi kaldı…

***

Bitiriyoruz…

Kader’in ne garip bir cilvesidir ki…

Menderes’ten olan bebeğini yaşatamayan…

Sevdiği adamın idam edilmesiyle perişan olan…

Ayhan Aydan…

Acı üstüne acı yaşamaya devam etti…

İlk eşinden olan oğlu Aydan Alnar da…

16 yaşında İngiltere’de bir kazaya kurban gitti…

Sonra…

Evine çekildi…

Kimselerle konuşmadı, röportaj tekliflerini geri çevirdi…

Bundan 10 yıl önce…

85 yaşında…

Solunum yetmezliğinden…

Doğup-büyüdüğü Çeşme Alaçatı’da…

Hayata gözlerini kapadı…

Menderes Ailesi de büyük felaketler yaşadı…

Merhum Başbakan’ın…

Büyük oğlu Yüksel, 8 Mart 1972’de intihar ederek canına kıydı…

Ortanca oğlu Mutlu, altı yıl sonra yine 8 Mart’ta…

Ankara’daki bir trafik kazasında hayata gözlerini yumdu…

En küçük oğlu Aydın ise, 15 Mart 1996’da Afyon Sandıklı’da…

Trafik kazası geçirdi…

Boynundan aşağısı felç oldu…

Tekerlekli sandalyeye mahkum yaşadı…

23 Aralık 2011’de, O da Hak’ın rahmetine kavuştu…

Ne garip değil mi?

Hepsi, farklı yıllarda ama hep Mart ayında…

Nokta!

Sonsöz: “Sen bile bilemezsin, gülüşün bende kaç bahar eder? / Anonim…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 İlahi adalet
 29 Aralık 2020 Salı 04:02
Ferit Alnardan olan Aydan Alnar adlı çocuğunun İngiltere de 15 - 16 yaşlarında intihar etmesi.Daha sonra buna kazayla öldü diye kılıf uydurulması.Keza Menderesin oğlunun intihari.Daha sonrada Ayhan Aydanın intihar teşebbüs etmesi ve başarılı olamaması.Ne Aşkı lan dalgamı geçiyorsunuz.Resmen üç dört ailenin mensuplarının hayatlarına tecavüz edilmiş.Kimbilir bu nalet etki daha kaç kuşak devam edecek.Dursun sen çayları getir.Bu rezalet, bu kepazelik, bu bencillik,insanlığın ibretlik tarihinde bir kenarda dursun.
 Sarı Çizmeli Memed'A
 27 Mayıs 2019 Pazartesi 15:33
1) İkisi de evli olan bir kadın ve bir erkeğin ihanetlerle yoğrulmuş çirkin ilişkilerini "bir sevda masalı" veya "kırık bir aşk" benzeri cilalı laflarla topluma yedirmeye kalkmak hiç de yakışık almıyor doğrusu... Adnan Menderes başbakan değil de üstü başı yağ pas içinde bir fabrika işçisi ya da 657'lik ütüsüz pantolonlu sıradan bir memur olsaydı o kadın yine böyle ölümüne(!) sever miydi acaba?.. Geçiniz. 2) Bu tür mide bulandırıcı ilişkiler yerine, Adnan Menderes'li Demokrat Parti iktidarı döneminde ülkemizin içeride "vatan cephesi" benzeri tezgahlarla baskı altına alınırken, dışarıda ekonomik/siyasal/askeri bağımsızlığının hangi aymazlık/gaflet sonucu peşkeş çekildiğini ele alıp anlatsaydınız daha doğru olurdu.
 
 27 Mayıs 2019 Pazartesi 08:31
Türkiyenin yüz karası. Rezalet. Türkiyeyi amerikaya boyun eğdiren ilk adam. utanmadan evli kadınlarla ilişki yaşayabilecek kadar karaktersiz.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz