MENÜ
İzmir 18°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
#İnciraltı'na dokun!
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
4 Ekim 2016 Salı

#İnciraltı'na dokun!

İzmir çok şanslı bir kent.

İzmirliler de öyle.

Bir yanda Kültürpark gibi kentin tam göbeğinde 420 dönüm büyüklüğünde nadide bir yeşil alanımız var.

İzmir’in İzmir gibi kalmasında büyük emekleri olan, Kültürpark’ı Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinden esinlenerek kente armağan eden Behçet Uz’un eseri.

Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Avrupa’dan postayla sipariş  ederek getirttiği, zarf içinde postacı mühürüyle ezilen sayılı adet tohuma üzüldüğü, birbirinden özel ağaç fidanlarını eliyle diktiği Kültürpark.

Bir diğer yanda dünyada çok az kente nasip olan eşşiz güzellikte, deniz ve ormanın buluştuğu İnciraltı Kent Ormanı.

İnciraltı Kent Ormanı, Kültürpark’ın üç katı büyüklükte.

Üçkuyular vapur iskelesinden İnciraltı’na doğru giderken yolun sağında flamingoların da uğrak yeri doğa harikası lagünü de içine alarak Yeni Kale Burnu’na kadar uzanan 1.250 dönüm ağaçlık alan.

Ağaçlık dediysem 2005 yılına kadar bir adet ağaç yoktu bu bölgede.

Bataklıktı, moloz döküm yeriydi.

Bakmadan önünden geçilen, kaderine terk edilmiş sahipsiz bir mücevherdi.

Güzel insan, rahmetli Başkan Ahmet Piriştina döneminde Başkan Danışmanı Murat Katoğlu ve Genel sekreter Hasan Mani öncülüğünde büyük bir titizlikle projelendirildi.

Betonu reddeden, alabildiğine doğal, çok ince ayrıntılarla tasarlanmış özel bir projeydi.

Sağınızda deniz ve kumsal, kıyıya paralel kırmızı toprak yürüme yolu ve özenle seçilmiş 10 farklı türde 30 bine yakın ağaç fidanı dikilerek oluşturulan kent ormanı.

Yürürken dalından dut toplayıp yediğiniz cennet bir köşe.

Girişte deniz kenarında Engelliler Merkezi gibi harika bir sosyal alan tasarlanmış doğa harikası bir yer.

Bisiklet yolu, aletli spor parkları, doğal mermer blok oturma grupları, ziyaretçiler için ayrılmış İzmir’in en büyük ve en düzenli açık otoparkı, özel çöp bidonları gibi sayısız detay barındırıyor.

Düşünün ki, yürüme yol kenarları bile doğayla bütünlüğü açısından eski traversler kesilerek özel ahşap hat ile ayrılarak inşa edilmişti.

Doğal ve düzenli olsun diye...

Ve bu proje hayata geçti.

Sevgili Başkan Aziz Kocaoğlu döneminde büyük emek ve para harcanarak 2005 yılında İzmirliler’e hediye edildi.

Kent merkezine sadece 5 kilometre uzaklıkta, boydan boya harika kumsalı olan ve denize girilebilen yeşil bir cennet.

10 yılı aşkın sürede İnciraltı Kent Ormanı yüzbinlerce İzmirli’yi ağırladı.

Piknikçiler, balık avlayanlar, bisiklete binenler, yürüyüş yapanlar, dinlenmeye gelenlerle doldu taştı.

Ve ağırlamaya devam ediyor.

Ben de İnciraltı Kent Ormanı’nı çok sık kullanan şanslı İzmirliler’denim.

Açıldığı günden bu yana dikkatle takip ediyorum seyrini.

Ne yazık ki İnciraltı Kent Ormanı kullanım ve işletim özensizliği nedeniyle çok değişti.

Hem de oldukça kötü yönde.

Ve açıkçası bunun iki sorumlusu var.

Biri biz İzmirliler.

Diğeri de Büyükşehir Belediyesi.

Büyükşehir Belediyesi kural koymuş örneğin.

“Mangal yapmak yasaktır” diye, her yerde uyarı levhaları var.

Ne takan var, ne de denetim yapan.

Yıllardır özel mangal partisi alanı olarak kullanılıyor İnciraltı Kent Ormanı.

Haftasonları dumandan göz gözü görmüyor.

Yeşil renkli toprağa gömülü özel çöp bidonları deniz kenarına taşınıp ters çevrilerek üzerinde balık pişirmeye yarıyor mesela artık.

Aşkını, oturma grubu olarak düşünülmüş beyaz mermerlere yazarak ölümsüzleştirmek isteyenler var aramızda...  

Ayrıca piknik masalarını yerinden koparıp deniz kenarına taşıyoruz püfür püfür essin diye...

Yanımızda getirdiklerimizi yedikten sonra biriken çöpü anı olarak oturduğumuz yere atmayı özellikle seviyoruz.

Su çeşmelerini bozmak çocukların özel ilgi alanı.

Gencecik ağaç dallarına hamak kurmak büyüklerin aklı fikri.

Ağaç kökünü yakarak yemek pişirmek de bir homosapiens geleneği olmalı.

Plastik şişe öbeklerini, lagünün çevresini sarmış naylon torba yığınını, masaların çevresine bulaşmış mangal yağlarını ve çiğdem çekirdek rezilliğini saymıyorum.

Bizim fotoğrafımız bu...

Gelelim Büyükşehir Belediyesi’ne.

Tüm bu yukarıda saydıklarım İzmirli hemşerilerimizin ayıbı.

Peki Büyükşehir Belediyesi ne yapıyor artık Kent Ormanı’nda?

Söyleyeyim...

Hemen hiçbir şey ...

Ağaçlar budanıyor...

Çöp bidonları boşaltılıyor...

Güvenlik nispeten dikkatli.

Nokta.

Merak ediyorum Büyükşehir Belediyesi’nde Kent Ormanı’nı bir kez olsun gezen bir yetkili var mı?

Toprak yolun halini, etrafta birikmiş çöpleri, lagün alanındaki kirliliği, kimsesizliği gören var mı?

AVM yapılması için boşaltılan Üçkuyular ilçe garajının taşınacağı sanki son dakika belli olmuş gibi Kent Ormanı’na ait araç otoparkının büyük bir bölümünün apar topar ilçe garajı yapılarak işgale uğradı.

Ege mavisiyle yıkandığınız, kuş sesleriyle ruhunuzun dinlendiği, doğanın bütün cömertliğini sunduğu İnciraltı Kent Ormanı Büyükşehir Belediyesi tarafından unutulmuş bir yerdir.

İşletilememektedir.

İnciraltı Kent Ormanı “Kültürpark’a Dokunma” tartışmaları esnasında hatırlandı.

Şu, Büyükşehir Belediyesi’nin Kültürpark’ta yapmak istediği “Yeni Kültürpark” projesine karşı yaklaşık 20 bin İzmirli’nin biraraya geldiği tartışma.

Sivil vatandaşlar ve meslek örgütlerinden oluşan grup “Kültürpark’a Dokunma” sloganıyla sosyal medya üzerinden etkili bir kampanya başlattı.

İzmir’de son yıllarda örneğine rastlamadığımız geniş çaplı bir kamuoyu tartışması başladı.

Başkan Aziz Kocaoğlu ve “Kültürpark’a Dokunma” grubu karşı karşıya geldi.

Aziz Başkan, “Yeni Kültürpark”a tepki gösteren itirazcılara kızdı, Londra’dan Hyde Park ve New York’tan Central Park örneklerini verdi.

“Central Park arayanlar İnciraltı’na gitsin” dedi.

İşte tam burada durdum...

Üstten bir tona sahip bu cümle, Türkiye’yi iliklerine kadar yoran kendini hep ve çok fazla haklı gören, ötekilere susup boyun eğmek düştüğünü zanneden bir sesle hitap etmiş bizlere.

Hatırlatmak isterim ki, biz İzmir’de Central Park’tan çok daha güzel Kent Ormanı projesini hayata geçirmeyi başardık.

Ama çirkinleştirmek için de çaba içindeyiz elbirliğiyle.

Küçük bir örnek...

Beşinci sınıf bir anlayışla yağlı boya fırçasıyla yazılıp, ÇİVİ ile ağaç gövdelerine çakılan WC tabelalarıyla donatıldı Kent Ormanı uzun zaman önce.

Hem olur da sıkışır WC bulamazsınız diye her ağaca çivilendi, direklere asıldı.

WC malum ingilizce water closet’ın (su dolabı) kısaltılmışı bir kelime.

Umumi tuvalet anlamında kullanılıyor.

Çok merak ediyorum.

Nitelikli ve özenli bir tasarım anlayışıyla projelendirilen Kent Ormanı’na “kasaba mesire yeri” anlayışı  ve ruhu katan WC tabelalarını kim çaktı dört bir yana.

Ve bu çirkinlik neden kimseyi rahatsız etmiyor?

Ne yapacağız yani,

Central Park isteyenler İnciraltı’na gidecek ise,

Aynı mantıktan devam edersek,

New York Belediyesi’nden de Central Park müdürü mü getirteceğiz?

Ben diyorum ki,

“Kültürpark’a Dokunma” grubu ile bu gerilim daha ne kadar yükseltilecek bilmiyorum ama...

Kent Ormanı’na dokunun bence.

“# İnciraltı’na Dokun”

You can touch this...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Hulya
 7 Ekim 2016 Cuma 16:31
Toplum bilinci ders olarak okutulmalı Narlıdere arıtmadan guzelbahce istikametine doğru sahil kenarında durum aynı kocaman agır banklar sahilin kenarında çöp kutularını ya sökmüşler yada kırmışlar yediklerini içtiklerini çöp kutusuna atmayıp oturdukları yerin dibine bırakmışlar çalışanlar vardiyalı bile çalışsa yetişemezlerlütfen biraz empati kuralım senden sonra gelecekler canlılarada bu dünyadan güzellikler kalsın teşekkürler
 uğur
 6 Ekim 2016 Perşembe 11:47
Kalemine sağlık Hanzade . Özensizliğimiz sadece İnciraltına has değil ki. İstersen aşağıda ki yorumlara bak. Çoğunun kaba ve nezaketsiz olduğunu görürsün. İnsana böyle davranan doğaya niye iyi davransın.
 m.y.
 5 Ekim 2016 Çarşamba 20:24
sn.tekeli inciraltı kent ormanı içinde bir proje yapar olur, biter.....
 muhalif
 5 Ekim 2016 Çarşamba 20:22
kültürparka ilgi neyse, inciraltı kent ormanına da aynı derece, yani sn. Kocaoğlu iyi niyetli, izmir için çalışıyor ancak, altındaki kadro yeterli ve ehil olmayınca, bu görüntüler ortaya çıkıyor. liyakata göre görev her yerde olmalı...
 
 5 Ekim 2016 Çarşamba 17:21
Piriştina dan kalan miras mı ? Burayı aziz kocaoglu yaptı. Piriştina kültürparka fuar holleri yaptı. Ayrıca kültürparka dokunma diyen arkadaşım. Burada sırf ağaç var da ne oluyor ? Mangalcılar basmış durumda.
 BD
 5 Ekim 2016 Çarşamba 15:23
Çok doğru tespitler.Kent ormanının bir müdavimi olarak Acilen Dokunulması gerekenler kısaca özetlenmiş. Priştina dan kalan bu zengin miras ki İzmir için müthiş bir zenginlik; böyle hoyratça kullanılmamalı... Aşağıdaki yorumlarda, İnciraltının kötü idaresi anlatılırken Çiğli sahillerini övmek çok ilginç ve de şovence geldi bana...
 Tayfun
 5 Ekim 2016 Çarşamba 13:56
Hanzade hnm kaleminize sağlik,kış aylarına girileceği şu günler Kent Ormanının bakımı için çok güzel bir zaman, Belediye herhalde gerekenleri acilen yapacaktır . Basınımız bu tip konuları sürekli gündeme getirmeli ve takipçisi olmalı ,basın dördüncü kuvvet olarak en buyuk denetleme/denetletme mekanizması ,bunu iyi kullanmak gerekli.
 Hakan Bozer
 5 Ekim 2016 Çarşamba 13:41
İğneyi kendine çuvaldızı Belediyeye batır.Her insanın başına bir zabıta mı dikeceksin? Eğitim yok,kültür yok,terbiye yok, ahlak yok. Toplum bu hale gelmiş.Yapılanı bozmak,kirletmek,yakmak ve yıkmaktan anlıyor maalesef halkın çoğunluğu.Duyarlı insanlara da üzülmek,topu ona buna, Belediye'ye ve SORUMLULARA atmak kalıyor.İş ailede başlayacak. Eskiden olduğu gibi terbiye önem kazanacak. Fert değil toplum bilinci oluşacak. O zaman ancak sorun ortadan kalkar.
 Deniz
 5 Ekim 2016 Çarşamba 10:34
Plansız inciraltı ile bu kadar olur... İnciraltının acilen planlanması İzmir'e kazandırılması lazım...
 
 5 Ekim 2016 Çarşamba 09:22
Bu arkadaşa tavsiyem oraya yakın yerdeki evini satsın Çiğli'den alsın. Tam karşıdaki Çiğli'nin sahilleri daha güzel ve temiz.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz