MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İşbirliği yapmaları gerekiyor
Cemil DİRİM
YAZARLAR
21 Mayıs 2014 Çarşamba

İşbirliği yapmaları gerekiyor

İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın basın toplantısı ile ilgili davet geldiğinde başka bir programım olmasına rağmen katılmaya karar verdim. Basının karşısına çıkmaktan pek hoşlanmayan Vali Toprak’ın önemli açıklamalar yapacağını düşündüm. Göreve yeni başladığında Balçova Termal’de gazeteciler için düzenlenen toplantıya katılmıştım. O geceden aklımda kalan Toprak’ın iyi bir konuşmacı ve gündemdeki konulara hakim bir görüntü vermesiydi. Göreve başladığı günlerde başlayan Gezi Olayları nedeniyle sıcak bir gündemin içine giren Vali Toprak, sonraki günlerde Aziz Kocaoğlu’nun kendisini suçlayan sözlerini de küçük açıklamalar ile geçiştirmişti.

Valiliğin toplantı salonuna girdiğimde çok sayıda gazetecinin toplantıya ilgi gösterdiğini gördüm. Basın mensuplarının karşısına İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ile birlikte çıkan Vali Toprak, ağırlıklı olarak Soma olayları ile ilgili protestolara ve bu sırada 13yaşındaki bir çocuğun gözaltına alındığı yönünde çıkan haberlere değindi. Konuşmasının satır başları özetle şöyle:
 
-          13,14 ve 15 Mayıs günleri Soma’daki olaylarla ilgili protestolar sırasında provakasyon yapıldığını gören büyük gruplar meydandan ayrılmış, geriye kalan marjinal gruplara müdahale yapılmış ve bu sırada güvenlik güçleri orantılı müdahale yaparak söz konusu grupları dağıtmışlardır.
-          Söz konusu marjinal örgüt ve gruplar günlerce kentin çeşitli bölgelerinde yolları trafiğe kapatmış, özel ve kamu mallarına tahribat ve zararlar vermiş, kamyonlar dolusu kaldırım taşlarını sökerek sokakları savaş alanına çevirmiştir. Bu şiddet gösterileri ve fiillerini sona erdirmek amacıyla yapılan orantılı polis müdahalesini bile bir takım çevreler ‘demokratik hakkın kullanılmasının engellenmesi’ şeklinde provoke ederek kamuoyunu bilinçli şekilde yanıltmaya çalışmıştır.
-          Söz konusu marjinal gruplar, ilimizdeki son olaylar esnasında 4 gün boyunca aralarına alıp polise karşı ön saflarda rol verdikleri pek çok çocuk gibi A.K. isimli (13) yaşındaki bir çocuğun parçalanmış aile yapısını istismar ederek, onun üzerinden nemalanmayı ve polis üzerinden de devlete vurmayı amaçlamışlar ve maalesef bazı medya organlarının da desteği ile gündem oluşturmuşlardır. Söz konusu çocuk o gün gözaltına alınmamış annesine teslim edilmiştir. Ancak çocuğun evden kaçarak yine marjinal gruplarla birlikte hareket ettiğini gören Çocuk Şubede görevli polisler gerekli işlemleri yapmışlardır.
-          “Eylemler sırasında 16 adet banka şubesi ve 13 adet ATM cihazının camları kırılmış, cam ve duvarlarına yazılama yapılmış, 24 adet işyerinin duvarlarına yazılama yapılmış, 4 adet belediye otobüs durağının camları kırılarak tahrip edilmiş, duraklarda bulunan 6 adet bankın sökülerek caddeye barikat kurulmuş, 2 adet belediye otobüsünün camlarının kırılmış, 3 adet trafik lambasının direkleri ile birlikte sökülerek parçalanmış, caddelerde bulunan kaldırım taşları, çöp bidonları ve oturma bankları sökülerek caddeler üzerinde barikat kurulmuş ve yakılmış, 1 adet MOBESE kamerasının camı kırılmış, 10 adet TOMA ve Shortland aracına atılan taşlar ile zarar verilmiştir.

Basın toplantısında Vali Toprak’ın gündeme taşıdığı konulardan bazıları böyle. Benim izlenimlerime gelince İzmir’de devleti temsil eden en yüce makamda bulunan İzmir Valisi Mustafa Toprak ile İzmirlilerin oyları ile kenti yönetme yetkisi verilen Büyükşehir Belediye Başkanı’nın karşı karşıya gelmesi ve basın aracılığı ile konuşması sıkıntı yaratıyor. Açıklamalarında kimseyi hedef almadığını ve görevinin getirdiği sorumlulukları yerine getirmeye çalıştığını vurgulayan Vali Toprak’ın 28 yıldır kamu görevinde bulunduğunu ve daha önce kamudaki görevlerini göz önünde bulundurursak, bu tartışmaları nezaket kuralları içerisinde sürdüreceğini düşünüyorum. Şehri yöneten Vali ve Belediye Başkanı arasındaki çatışma görüntüsünün Sayın Valiyi rahatsız ettiği ortada. Bu konu da “ Benim görevim polemik yaratmak değil. Ben devletin verdiği yetkiyi kullanarak görev yapıyorum. Buraya hizmet etmek için geldik. Vatandaşlarımızı daha iyi şartlarda yaşatmak istiyoruz” diyerek görev sınırlarını çiziyor.

Yine olaylar sırasında CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in eylemcileri provakasyonlar konusunda uyardığı açıklaması için isim vermeden Yüksel’e teşekkür eden Vali Toprak, diyalog kapısını açık tutacağını vurgulamış oldu.

Toplantı için iyi hazırlık yapan Vali Toprak ve Emniyet Müdürü Uzunkaya’nın toplantı öncesinde izlettiği polis kamerasından çekilen 13 dakikalık görüntüleri izleyenlerin son olaylarla ilgili polisi suçlaması mümkün değil. Özgürlükler konusunda en küçük bir kısıtlamayı kabul etmeyen ve polisin zaman zaman orantısız güç kullandığına inanan bizim gibi pek çok kişinin o görüntülerin fikir ve inanç özgürlüğü, ya da toplantı ve gösteri yürüyüşüyle ilgisinin olmadığı, direk kamu malına, çevreye zarar vermek için bir araya gelmiş grupların neler yapabileceğini çok iyi gösterdiğine inanıyorum. Keşke bu konuda ulu orta konuşanlar da bu görüntüleri izleyip neyi ve kimleri savunduklarını görseler. Valinin de vurguladığı gibi CHP’li Alaattin Yüksel, yaptığı açıklama ile bu provakatörlere dikkat çekerek önemli bir görev yapmıştır.

Toplantı, ani gelişen olaylar konusunda valilik ve emniyette, kamuoyunu bilgilendirme konusunda zaaf olduğunu da ortaya koymuştur. 13 yaşındaki çocuğun gözaltına alınmadığını annesine teslim edildiğini benim gibi bir çok gazeteci toplantı sırasında öğrenmiştir. Zamanında kamuoyuna bilgi verilmesi bilgi kirliliğini önleyecek ve söz konusu kurumların zan altında kalmasını da engelleyecektir.

Basın toplantısına damgasını vuran sözler ise bize göre toplantının sonunda sohbet kısmında Vali Toprak’ın söylediği şu sözler oldu:  “ Suni oluşturulan tartışmalardan kentin esas sorunlarına gelmek zorundayız.  İzmir halkının gerçek konuları güme gidiyor. Bir yandan stat yapmak isteyen irade var. Diğer yanda karşı çıkılıyor. Karşı çıkıyorsun ama yerini öner. Biz bu kentte 21.yüzyılda çöp yerini bulamıyoruz. Birisi yapacağız derken diğeri ‘yaptırmam’ diyor. Kentin ana konularına yönelik ideolojik yaklaşımlar var. Şehrin ana gündem maddelerini tartışmalıyız”
Evet yıllardan beri söylediğimizi kente geleli bir yıl olan Validen duymak bize İzmir’de bir şeylerin değişmesinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha hatırlattı.
                            
ÇÖPÜN HATIRLATTIKLARI
 Vali Toprak’ın özellikle çöp yeri ile ilgili söylediklerinden sonra yaklaşık iki yıl öncesine gittim. Aziz Kocaoğlu’nun Havagazı tesislerinde gazeteciler için düzenlediği toplantı gözümün önüne geldi. O toplantıda Kocaoğlu, kurulacak tesisin özelliklerini anlattı ve tesisin Menemen de bulunan eski çöp fabrikasında kurulacağını açıkladı. O günlerde tesisin orada yapılmasını destekleyen bir yazı yazdığımı ve o çevrede yaşayan vatandaşlara tesisin özelliklerinin iyi anlatılması halinde karşı çıkmayacaklarını vurguladığımı hatırlıyorum. Ancak sonra gelen tepkiler nedeniyle vazgeçildi. Geçtiğimiz yıl tesisin Yamanlar’da kurulacağının açıklanmasından sonra Yamanlar da çöp tesisi yapılacak alanda yetişen domates ve biberlerle yapılan menemeni gazeteci arkadaşlarla yediğimizi ve tesisin burada yapılmasının doğru olmayacağını vurgulayan bir yazı yazdığımı hatırladım. Evet maalesef İzmir’in sorunları konuşmakla çözülmüyor. Farklı fikirlere sahip olsak ta söz konusu İzmir olduğunda ortak hareket etmenin yolunu bulmamız gerekiyor. Düzenlediği basın toplantısında İzmir’in sorunlarına hakimiyeti ve sergilediği “devlet adamı” tavrı ile taktirleri toplayan Vali Toprak ile daha önce defalarca kendisini destekleyen yazılar yazdığım ve artık “ustalık dönemini” sürdüren Başkan Kocaoğlu’nun bazı konularda farklı düşünseler de İzmir’in çıkarları söz konusu olduğunda ortak hareket etmeyi başaracaklarına inanıyorum.

“BİLİM IŞIĞININ AYDINLIĞI”NDA BUNLAR OLUYORSA
9 Eylül Üniversitesi Senatosu, Soma da yaşanan maden faciasıyla ilgili bir duyuru yayınlamış. Duyuru da “Bünyesinde “Maden Mühendisliği”, “Hukuk Fakültesi” ve “İş Sağlığı ve Güvenliği” eğitim birimleri olan Dokuz Eylül Üniversitesi olarak; bilim ışığının aydınlığında böylesi karanlık günlerin tekrar yaşanmaması için çalıştığımızı ve bu çalışmalarımızı her geçen gün artan bir ivmeyle sürdüreceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.” açıklamasını yapmış.

Söz konusu alanlarda eğitim veren bir üniversitenin burnunun dibinde Soma’da yaşananlar konusunda yaptığı açıklamayı umarım anlamışsınızdır. Ben anlayamadım çünkü. Koskoca ünüversite senatosu açıkladığına göre tekrar benzer olayların yaşanmayacağına inan malımıyım sizce. Aşağıya açıklamayı koyuyorum. Belki siz anlarsınız diye.
 
T.C.
 
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
 
ÜNİVERSİTE SENATOSU KARAR ÖRNEĞİ
 
Toplantı Tarihi : 20.05.2014 Toplantı Sayısı : 424
 
KARAR 2- Soma’da yaşadığımız maden faciası ile ilgili aşağıdaki bildirinin
 
kamuoyuna duyurulmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
 
KAMUOYU DUYURUSU
 
“Soma’da yaşadığımız ve Türk Milleti’ni yasa boğan “maden faciasının acısı” yüreklerimizi yakmaya devam ediyor. Emekleri ile ülkemizin yarınlarına hizmet eden madenci kardeşlerimizi yitirmenin acısı çok büyüktür.
Dokuz Eylül Üniversitesi Senatosu olarak; şehit madencilerimize Allah’tan “rahmet”, aileleri, yakınları ve Türk Milleti’ne “başsağlığı”, yaralı kurtulan kardeşlerimize “acil şifalar” dileklerimizi ve onların her zaman yanlarında olacağımız sözümüzü yineliyoruz.
Bünyesinde “Maden Mühendisliği”, “Hukuk Fakültesi” ve “İş Sağlığı ve Güvenliği” eğitim birimleri olan Dokuz Eylül Üniversitesi olarak; bilim ışığının aydınlığında böylesi karanlık günlerin tekrar yaşanmaması için çalıştığımızı ve bu çalışmalarımızı her geçen gün artan bir ivmeyle sürdüreceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”
ASLI GİBİDİR
../05/2014
Prof. Dr. Can KARACA
Genel Sekreter V.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 izmirli akıllıdır
 26 Mayıs 2014 Pazartesi 20:01
çok doğru bir tespit. kamu görevinde bulunanlar izmir için işbirliği yapmalı. herkes egosunu bir kenara bırakmalı.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz