MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İttifak ve seçim yasası
Metin ÖNEY
YAZARLAR
9 Mart 2018 Cuma

İttifak ve seçim yasası

Uzun zamandır kamuoyunun gündeminde “siyasal ittifaklar” var.

Bu konu teklif haline getirilip Anayasa Komisyonu’na, oradan da alt komisyona sevk edildi ve AKP ile MHP’nin oyları ile kabul edildi. Yakın bir gelecekte Meclis Genel Kurulu’na gelecek ve yine büyük bir ihtimalle kabul edilecek…

İttifak Yasası düzenlenirken ilginç bir şekilde Seçim Yasası’nın da pek çok maddesi değiştiriliyor.

Demokratik rejim pek çok kez dile getirdiğim gibi kurumlar ve kurallar rejimidir. İşte bu kurum ve kuralların en başta gelenlerinden biri ve hatta birincisi seçimdir. Seçim kesinlikle yargı denetiminde eşit ve adil olmalıdır. Gizli oy açık tasnif esaslarına göre düzenlenmelidir.

Bu saydığım hususlar da ancak hukuk devletinde olur.

Pek çok yerde yapılan seçimlerde sonuçlara baktığımızda “Başkan” %98 almış. Eminim ki, geri kalan “Yüzde iki” gerek görmediği ve sonuçtan emin oldukları için en yakın akrabaları sandığa gitmemişlerdir.

Neyse.

Biz konumuza gelelim.

Yapılması düşünülen değişiklikler çok önemli sakıncalar taşımaktadır.

Ayrıntılara girmeden esasla ilgili fikirlerimi ifade etmek isterim.

Mühürlü olmayan oyların geçerli olması… Böyle bir uygulamanın 16 Nisan referandumunda nasıl sonuçlar doğurduğu apaçık ortadadır. Mühürsüz oylar geçersiz olacaksa o zaman mühüre hiç ihtiyaç yok demektir. Evvelce parmağa sürülen boya da kaldırıldığına göre zarfların ve oy pusulaların akıbeti ile ilgili ciddi kaygılar söz konusu olacaktır.

Sandık kurulu başkanları memur olacak... Yani iktidarın iradesine bağlı olacak. Oysa başkan sandık kurulu üyelerinin oyları ile seçiliyordu..

Seçim alanı kaldırılıyor… Sadece oy verilen alan (mesela okulun sadece oy kullanılan sınıfı) seçim alanı olarak düzenleniyor. Oysa bütünüyle oy kullanılan alan seçim alanı oluyordu ve güvenlik için bu gerekliydi.

Sayım sırasında vatandaş polis veya jandarma çağırabilecek… Böyle bir şey olamaz. Güvenlik güçleri sandığa belli mesafede duracak ve ancak bir olay olduğu zaman sandığa değil olaya müdahale edecektir.

Bir ilginç hüküm de aynı apartmanda oturanlarla ilgili… Bu esasen geçmiş dönemde fiilen uygulanmış ve şimdi ise yasal hale getirilmektedir. Aynı apartmanda oturan seçmenler ayrı ayrı sandıklarda oy kullanacaklardır. Ve böylece aynı apartmanda oturdukları halde seçmenlerin birbirlerinden haberleri olmayacaktır.

Vali dilediği takdirde sandıklar başka bölgelere taşınabilecektir… Veya sandıklar birleştirilebilecektir.

Bu ve benzeri maddeler seçim sonrası dahi uzun tartışmalara yol açabilecek hükümlerdir... Kaldı ki; ilk çok partili sisteme geçtiğimiz 1946 yılından bu yana 70 yıldan daha fazla zaman geçtiği halde bu gün seçim yasasının bu denli tartışılır hale gelmesi yine son yıllarda hem demokratik rejimden ve hem de hukuk devletinden ne kadar uzaklaştığımızın açık delili değil midir?

Kaldı ki; esas mesele Yüksek Seçim Kurulu’nun oluşma şeklidir. Kesinlikle Yüksek Seçim Kurulu anayasal bir kurum olarak her türlü hukuksal güvenceye kavuşturulmalı ve sadece atamalardan oluşmamalı… Aralarında partilerin de hukukçu temsilcileri bulunmalıdır… Ve yurdun her tarafından gelen oylar tüm muhalif partilerce de aynı anda ve doğru bir biçimde takip edilebilmelidir. Diğer bir deyişle, Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı sonuçla partilerin açıkladıkları sonuç örtüşmelidir.

Aksi halde çok kullanılan bir deyimle “Seçim seçim olmaktan çıkar” ve “karakuşi” bir seçim olur…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Gülsüm Kıhtır
 9 Mart 2018 Cuma 15:48
Adil bir seçim istemek hepimizin hakkı.Adil olmadan seçilenler ,seçilmiş sayılmazlar.Söylediklerinizde yerden göğe kadar haklısınız ,saygılar.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz