MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir-İN
Aylin AKDOĞAN
YAZARLAR
13 Eylül 2017 Çarşamba

İzmir-İN

“Eğer bile bile gücünüzün yettiğinden daha azını olmayı planlıyorsanız; sizi uyarırım, hayatınızın geri kalan kısmında mutsuz olacaksınız. Kendi yeteneklerinizden ve olanaklarınızdan kaçıyor olacaksınız.”

                                                                             Abraham Maslow

Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre yapay zekanın bazı meslekleri bitirmesi, bazılarını da insanların elinden alması bekleniyormuş. Hatta Stephen Hawking gibi dünyaca ünlü akademisyenlerin başını çektiği bir gruba göre de iş dünyasında bu değişimden en çok orta sınıf (meslekler) etkilenecekmiş.

…………….

Bu haberi okurken benimde aklıma yakından tanıdığım hatta tanıdıkça hayran kaldığım, eminim sizlerinde hayran kalacağı, ilham kaynağı olacak (yani tanıyınca kendi yeteneklerinizi ve olanaklarınızı yakalıyor olacağınız) birkaç dostumdan kısaca bahsetmek isterim.

Onların yaptığı eserler-işler yapay zeka ile yapılması mümkün olmayanlar kategorisinde. :) 

Aysun KARASU

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu. Orijinal adı Quilling, ülkemizdeki adı Kağıt Telkari’nin çok başarılı bir temsilcisi. Kağıt Telkari’nin geçmişinin 15. yüzyıla dayandığı düşünülüyor. Bu tarihlerde Fransa ve İtalya’daki rahibeler ve rahipler ince kağıt şeritlerini dolayarak dini motifli panolar hazırlıyorlarmış. 1800’lü yıllarda soylu ailelerin genç kızlarının eğitim aldığı okullarda da el sanatı dersi olarak işlenilmiş. 20 yüzyılda kağıdın ucuzlaması ile birlikte de halk arasında bilinmesi daha da yaygınlaşmış. Ancak ülkemizde bilinmesi- tanınması hala daha az. Hatta Aysun Hanım öncü temsilcimiz diyebiliriz. Yaklaşık on yıldır bu işi büyük bir sevgi, özveri, emek ve sabırla yapıyor. Aslında siz hayal ediyorsunuz Aysun Hanım yapıyor. Hem ülkemizde hem de yurt dışında birçok sergisi de oldu. (Kanada, Danimarka ve Kaliforniya)

Ben Aysun Hanım için kağıtları konuşturan, giydiren, aksesuarlarına kadar her şeyi ile kusursuz kombinler yapan kadın demek istiyorum. Emeğini gönülden tebrik ediyorum, ülkemizi temsil ettiği için çok teşekkür ediyorum ve eserlerinin daim olmasını diliyorum.  

Kendisinin yaptığı işleri “kagitsanat” adı ile sosyal medyadan takip edebilir, ilham alabilir ve size özel siparişleriniz için iletişime geçebilirsiniz.

Meltem BAŞKURT

Kendisi tam bir kahve tutkunu ve kahve ile beraber birde yaratmak tutkusu var. Bu tutkusunu daha da genişletmek adına türk kahvesi ana malzemesi ile eşsiz tuvaller yapıyor. Hatta öyle ki; tuvallerinden birinde günü dört eşit parçaya bölmüş ve her bir parçada bol bol kahve molası var. Tuvalleri yaratmaya da babasının ilkokulda resim ödevini tek başına yapabileceğini söylemesi üzerine oluşan bir özgüven ile başlamış. 

Hayat mottosu: “Başarıyı hedef alın; mükemmel olmayı değil. Yanlış yapma hakkınızdan vazgeçmeyin; vazgeçerseniz yeni şeyler öğrenme ve gelişme olanağınızı kaybedersiniz. Unutmayın; mükemmeliyetçiliğin arkasında korku yatar. İnsan olduğunuzu hatırlayarak korkularınızı göğüsleyin. Daha mutlu ve daha etkili bir insan olursunuz.” ( D.M. BURNS)

Bu düşünce ile de; belki ben ve tuvallerim mükemmel değil ancak ilham veren işler bu hayattaki asıl amacım diyor. Aynı gökyüzünün çatısı altında insan olarak hepimiz bir noktada buluşuyoruz ve sanatın evrenselliğini de bu yüzden seviyorum diye ekliyor.

Kendisi her bir tuvali yaparken dinlediği müzikle, içinde yaşadığı hislerle ve ortaya çıkan tuvallerle tekrar tekrar doğduğunu düşünüyor.

Geçtiğimiz günlerde İzmir Enternasyonal Fuarı’nda standı vardı ve tuvalleri büyük ilgi gördü. Yurt dışına kişiye özel tasarımlarla tuvaller göndermeye-hediye etmeye başladı bile. Kendisini Ekim ayında yapılacak İzmir Kahve Festivali’nde tuvalleri ile arasındaki bağı-aşkı anlatırken görebilirsiniz. Ayrıca gördüğü ilgi ve talep üzerine önümüzdeki günlerde tuvallerin yapılışı ile ilgili eğitimler de verecek. Yani İzmir’in deniz kokusuna sadece kahve kokusu değil Meltem Hanımın tuvallerindeki aşk, sevgi ve huzur da eşlik edecek.

Ben Meltem Hanım için kahvenin bildiğimiz kırk yıllık ömrünü, sevgi, ilgi, hayal ve aşkla sembolleştirip, ölümsüzleştiren insan demek istiyorum.   

Hayallerinin ve tuvallerinin de daim olmasını diliyorum.

Kendisini ve yaptığı işleri “meltembskrt” adı ile sosyal medyadan takip edebilir ve ölümsüzleşecek bir tuvali birlikte yapmak için randevulaşabilirsiniz.

Mail adresi [email protected]

Duygu BALIKÇI

Fotoğrafçılığa yaklaşık 10 yıl önce amatörce başlamış ve 5 yıldır da bu işi profesyonelce yapan Duygu Balıkçı der ki; Fotoğraf çekme arzusu bende yaşadığım güzellikleri bundan sonrakilerle birleştirmek ve biriktirmek duygusu ile ortaya çıktı. Fotoğraf bence ölümsüzlüğün iki zaferinden biri ve bu yüzden de çok kıymetli. Fotoğraf çekmek gizemli bir kayboluş gibi, kaybolup sonrasında zihnimizdekilerle gördüklerimizin yeniden varoluşu. Sonrasında çektiğimiz her fotoğraf bir masal gibi zaten. Bu yüzden fotoğraflar, çekenlerden izler taşıyor. Benimkiler samimi, sıcak, renkli ve hareketli. Çünkü onlar benim masalım. Farklı ve yetersiz olanı reddetmeden bir bütün olarak görmek, hissettiklerimi ve enerjimi aktararak çekmek çok keyifli bir şey. Ve benim masalıma insanlarında inanması yani fotoğraflarımı beğenmeleri işimin ekstra mutluluk kaynağı.

En büyük hayali elbette ki bir gün fotoğraflarının Paris Photo’ da sergilendiğini görmek. Ancak bununla birlikte bir hayali daha var. Şöyle ki; fotoğraflarının bir sergi salonunda olmasından çok bir sokakta, bir köşe başında fotoğraflarını herkesle tanıştırmak istiyor. Mesela bir yetimhanede, bir fabrikanın duvarında ya da bir garajın içinde farklı farklı bir sürü fotoğrafı, pek çok insanla, hiç beklemedikleri şekilde ve yerlerde ansızın tanıştırmayı çok istiyor.  

Her yönüne hayran kaldığım, bana fotoğraflara uzaktan bakmayı da öğreten, bilindik kuralların dışında da fotoğraflar çekip, çektiklerine anlam, sevgi, enerji, farklılık ve güzellik katan Duygu’yu (aslında göreceğimize eminim ama) hem Paris Photo’ da hem de farklı bir sürü şehrin hiç beklenmedik yerlerinde görebilmemizi tüm kalbimle diliyor ve istiyorum… Aslında kendi adıma bir dileğim daha var!

Önce güzel gelinlerinden, sonra da sevimli annelerinden biri olmayı diliyorum.:)

Çektiği fotoğrafları görmek için “duygubalikcifotograflama” adı ile sosyal medya adresinden bakabilir, düğün, nişan ya da doğum çekimleriniz için iletişime geçebilirsiniz.   

Gözde ŞENGÜLER

1990 yılında İzmir Resim Heykel Müzesi’ nde Güzel Sanatlar Bölümü’ ne hazırlık dönemi ile başlamış her şey. Resim, heykel derken seramik ile tanışmış ve kısa zamanda da vazgeçilmezi olmuş seramik. Evinin birçok köşesinde hatta mutfak tezgahı üstünde bile başlamış çalışmaya. Artık seramik vazgeçilmezi olduğu için ev tipi seramik fırını almış. Çamurun şekillenmesi, fırında 1200 derecede pişmesi, fırından çatlamadan çıkabilmesi, boyama aşaması, renklerin oluşması… Hepsinin çok heyecanlı bekleyişler olduğunu özellikle vurguluyor. Halen Alaçatı’ daki evinin bahçesinde bir seramik atölyesi var ve pek çok öğrencisi ile birlikte seramiklere hayat veriyorlar. Ayrıca 2018 yazında yine Alaçatı’daki atölyesinde çoğunluğu beyaz renkte olacak ilk kişisel sergisini açmayı planlıyor. 

Bana göre Gözde’nin seramikleri canlı gibi. Yani dili var, gözü var ve kalbi var gibi. Her biri ayrı ayrı hikayeler anlatıyor gibi. Hikayeleri de yaşanmış gibi…

Sonsuz sevgi ve emeğini katarak yaptığı seramiklerin hepsi ayrı güzel, ayrı eşsiz. Ancak siz birde onun kendi elleriyle yaptığı rüzgar çanlarını görseniz. Hele bir de o çanların çıkardığı sesi dinleseniz eminim ki hem Gözde’ye hem de seramiklerine hayran kalırsınız. Kim bilir. Belki atölyenin bir parçası olmaya karar verirsiniz.

Kendisinin eserlerini görmek için “atolye.gozde” adı ile sosyal medya adresinden bakabilir, eserlerin bir parçası olmak ya da eser sahibi olmak için iletişime geçebilirsiniz.

İyi seyirler dilerim… 

Gelelim bu haftaki etkinlik ve öneri rehberimize!

Konser sevenler;

14 Eylül’ de Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde çim konserleri kapsamında Yüksek Sadakat ve Fuat Güner konseri,

14 Eylül’ de Bostanlı Suat Taşer’ de İlhan Şeşen ve Sunay Akın’ın Aşk Şarkıları ve Öyküler isimli konseri, 

Ooze Venue’ de 15 Eylül’ de Cem Adrian ve 16 Eylül’ de Tan Taşçı konserleri,

16 Eylül’ de Buca Hasanağa Bahçesi’nde Sageh Azmand ve Orkestrası konseri,  

16 Eylül’de Hayal Kahvesi Optimum’ da Pera konseri,

19 Eylül’ de Bornova Aşık Veysel Amfi Tiyatrosu’ nda Kent Orkestrası konseri,

19 Eylül’ de Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde çim konserleri kapsamında Boompam konseri var.

Ayrıca Çeşme Belediyesi’nin düzenlediği 3. Uluslararası Çeşme Klasik Müzik Festivali kapsamında Aya Haralambos Kilisesi’ nde 13 Eylül’ de Camerata Saygun Oda Orkestrası’ nın konseri var. Festival 14 Eylül’ de Müzik Akademisi öğrencilerinin ve Çocuk Orkestrası’nın konserleri ile kapanış yapacak. 

Yolunuz düşerse Alaçatı Spiaggia Grande’ de her Pazar DJ Tarık Koray var.

Sergi sevenler;

21 Eylül’ de Çetin Emeç Sanat Galerisi’ nde Erhan Meço “Venedik Karnavalı “ isimli fotoğraf sergisi açılıyor.

Folkart Galeri’ de “İstanbul Photo Awards” sergisi 8 Eylül’ de açıldı! Bu sergide, 2016 yılında dünyanın değişik bölgelerinde yaşanan önemli olaylar gözlerinizin önünde yeniden canlanacak.

Bilginize!

Ayrıca Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi’ nde “ Güneşin Ufuktan Doğduğu Gün 9 Eylül 1922” adlı sergiyi (fotoğraf ve obje sergisi) 6 Ekim’ e kadar ziyaret edebilirsiniz. 

Film sevenler;

Suikastçı (Aksiyon, Gerilim)

Benzersiz (Gerilim)

Aşk Notları (Dram, Romantik)

O (Koku, Gerilim)

Kocaayak ve Oğlu (Animasyon)

Korkacak Bi’şey Yok (Komedi)

Örümcek (Macera, Dram)

Ver Kaç (Komedi)

Bu hafta vizyonda!

Yeniden Sinematek 2017 etkinlikleri kapsamında gösterilecek filmler 18 Ekim tarihine kadar devam edecek ve gösterimler Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi ve Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde olacak.

Bilginize!

Detaylara İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Etkinliklerinin sayfasından bakabilirsiniz.

İyi Arkadaş Önerisi;

Melih Cevdet Anday’ın edebiyat hakkındaki tüm yazılarının ilk kez bir kitapta toplandığı “Suçumuz Edebiyat” isimli kitap ve Mavisel Yener’ in “Pasaklılar Kenti- Şapşal Baykuş” isimli sıra dışı romanı bu haftaki önerilerimiz arasında.

Haberler…

13 Eylül’ de Public House’ da Evdeki Eserler Mezatı var. Farklı tarzlardaki farklı dönemlerin sanat eserleri almak, görmek ve keyifli vakit geçirmek isterseniz…

Mavibahçe Alış Veriş Merkezi’ ndeki Şehre Dönüş Festivali 17 Eylül’ e kadar devam edecek.

Columbia PFG Alaçatı Big Fish 14- 17 Eylül tarihleri arasında ve Alaçatı Port Marina’ da.

Bilginize!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 2. Uluslararası Edebiyat Festivali 15 Eylül’de başlıyor ve bir ay sürecek.

Bilginize!

Karabağlar Belediyesi’ nin düzenlediği Kavacık Üzüm Festivali 16 ve 17 Eylül tarihlerinde Kavacık köy meydanında.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi ve Selçuk Belediyesi tarafından düzenlenen “Efes Opera Bale Günleri” etkinliği kapsamında 16 Eylül’de Gala Konseri ve 19 Eylül’de 2 perdelik W. A. Mozart Saraydan Kız Kaçırma Operası var. Etkinlikler Efes Antik Tiyatrosu’ nda.

18 Eylül’ de Fransız Kültür Merkezi’ nde “İş Batırdım Geceleri” etkinliği var.

İlgilenenlere duyurulur!

Medicalpark sponsorluğunda yapılan “Söyleşi Günleri” etkinlikleri kapsamında Ekim ayında İlber Ortaylı konuk olacak.

Ve “Herakles Evine Dönüyor”

Yaklaşık 50 yıl önce Türkiye’ den kaçırılan Herakles Lahti Kültür ve Turizm Bakanlığı’ nın yürüttüğü çalışmalar doğrultusunda ülkemize geri dönüyor!

İyi ve güzel gelişmelerle her daim karşınızda olmayı çok arzu ediyoruz.

Şimdilik hoşça kalın…

El sallayan sarı kafa emojisi.

Sizde İzmir-İN için önerilerde bulunmak isterseniz [email protected] adresine gönderebilirsiniz

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz