İzmir-İN

“Sıkıntıdan kurtulmak için seçilecek tek yol sanattır. Başka yolu yok.” (Metin Akpınar- Tuhaf dergisi röportajından alıntıdır.)

Yaklaşık 160 haftadır bu köşeden sizlere “İzmir için kültür/ sanat vaktidir” diyip haftalık rehber hazırlıyorum, duyuruyorum, tavsiye ediyorum, çoğu zaman detaylı bilgiler de paylaşıyorum. Yanılmıyorsam eğer ilk kez bu kadar zayıf bir içerikle karşınızdayım.

Malûm şehrimizde, ülkemizi ve dünyayı da etkisi altına alan bir virüsün daha vahim sonuçlar doğurmaması adına tedbirler alındı ve bu alınan tedbirler doğrultusunda etkinliklerin hemen hepsi iptal edildi. Öyle ki ziyarete açık olan sergi salonları ve galeriler bir süreliğine kapalı ve festivaller de iptal. Elbette ki çok üzülüyorum ancak alınan bu tedbirlerle daha güvende olduğumuzu düşünüyor ve sizlerle en kısa zamanda, çok sağlıklı günlerde buluşmayı diliyorum.

Bana “Peki Aylin bu süreci atlatana kadar ne yapalım?” diye soracak olursanız cevap basit. Elbette ki kalabalık yerlerde olamamaya özen gösterin, sağlıklı beslenin, hijyen kurallarına uyun, açık havada ufak molalar verin, müzik dinleyin, meditasyon yapın, izlemediğiniz filmler varsa dijitalten izleyin ve bol bol kitap okuyun.

Misal; “Geleceğin Güçlü Kadınları” isimli bir proje için bir araya gelen 8 kadın Betûl Mardin (Halkla İlişkiler alanının öncüsü)- Gamze Cizreli (Bigchefs Yönetim Kurulu Başkanı)- Jale Balcı (Gastronomi Şefi ve Yazar)- Şule Yücebıyık (Kurumsal İletişimciler Derneği Başkanı)- Prof. Dr. Ebru Güzelcik Ural, Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar (Düzce Üniv. Rektörü)- Melahat Bilge Demirköz (ODTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi) ve Prof. Dr. Aydan Biri (Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı), başta kadınlar olmak üzere her yaştan her kesime cesaret vermek, hayallerin ve hedeflerin gerçekleşebilmesi adına yol göstermek, kendi yaşadıkları zorlukları ve bu zorluklar sonucunda edindikleri başarıları paylaşmak, toplum içinde nispeten belirli pozisyonlara gelmiş ve kazandıkları başarılarını tesadüfen elde etmediklerini anlattıkları “Güçlü Kadınlar” isimli bir kitap yayımladılar ve kitabın satışından elde edilecek geliri de hayallerini gerçekleştirmek adına okumak isteyen kız çocuklarına bağışlayacaklarını açıkladılar. Kitap gönülden tavsiyemdir.

Size bir de sosyal medya üzerinden gezebileceğiniz bir sergi tavsiyem var. Öyle ki; iki yıl önce kanser hastası ablası Füsun Çağlar’ı (ayrıca İzmir’ in çok sevdiği bir gazeteci olan) kaybeden ressam Serap Karasinir, 2, 5 ayda tamamladığı 17 eserini sosyal medya üzerinden hem sergiliyor hem satışa sunuyor hem de satıştan elde edilecek gelirin tamamını da lösemi tedavisi gören çocuklara bağışlayarak gönlümüzü fethediyor. Serap hanıma sosyal medyadan serap_karasinir ismiyle ya da [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.

Güzel günlerde görüşmek ümidiyle…

El sallayan sarı kafa emojisi. İzmir-İN için önerilerde bulunmak isterseniz [email protected] adresine e-mail gönderebilirsiniz