MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir’e nasıl bir başkan?
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
1 Ekim 2018 Pazartesi

İzmir’e nasıl bir başkan?

Tahmin ettiğim gibi oldu ve Aziz Kocaoğlu aday olmadığını açıkladı. Sanırım bu duruma en çok ailesi, sonra da Karşıyakalılar sevinecektir.

Veda ederken zirvedeyken bile bırakmasını bilmek gerektiğini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "Hep aday mı olacağım? Hep belediye başkanlığında, siyasette mi kalacağım? Bırakman gerektiğinde bırakmak, devretmek lazım. Bu konuda da örnek bir davranış sergilediğim için kendimi mutlu hissediyorum. Son örneğim de bu olsun diyorum” dedi. Kutlarım bu sözlerinden ötürü…

Aziz Bey yeniden aday olsaydı partili partisiz olmaksızın Bergama, Dikili, Kınık, Tire, Ödemiş, Selçuk gibi ilçe ve köylerdeki hizmetleri ile yüksek oy alacaktı. Ama kent merkezindeki yanlış tramvay güzergahı, dolmuşların kaldırılması, zabıtanın başarısızlığı, vb. gibi konulardan ötürü ciddi oy kaybına uğrayacaktı.  Kuşkusuz Opera İzmir gibi projeleri nedeniyle Aziz Bey hayırla anılacaktır ama, bu türden projeler oya pek az yansıyor…

Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Meclis’in fonksiyonu kalmadı gibi bir şey… Bu anlamda yerel yönetimlerin önemi daha da arttı. Günümüzde birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede, sosyal politikaların uygulanmasında merkezi yönetim yanında yerel yönetimler de önemli sorumluluklar üstleniyor. Türkiye’deki yeni sistemle sorumlulukları daha da arttı yerel yönetimlerin.

Artık “sosyal devlet” olmanın birinci basamağında belediyeler var.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin sadece Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen’de tam olarak karşılığını bulduğunu gördüğüm “yerel yönetim seçim bildirgesi”ne uygun davranan belediye başkanı yok denecek kadar az. (Hadi Muğla’da Osman Gürün’ün de hakkını yemeyelim…)

İlçe belediyelerini ayrıca değerlendireceğim… Çok başarılı ilçe belediyeleri var CHP’nin…

Buna karşın Anadolu’da gezerken Adalet ve Kalkınma Partisi’ne mensup -çoğu atanmış- belediye başkanlarının sosyal politika uygulamalarıyla önemli bir aktör durumuna geldiğini de gözlemliyorum.  

Dünyada da bu böyle… Yurttaşlar hizmetleri en yakın yönetim biriminden sağlanmaya çalışıyor, ekonomik kalkınmada yerel dinamiklerin harekete geçirilmesini istiyor. Bu konuda Aziz Kocaoğlu’nun hakkını teslim edelim.  Aziz Başkan yerel kalkınma modellerini öne çıkaran İzmir Modeli ile örnek olmuştur.

Pek değerli arkadaşlarımdan oluşan İzmir Sadece İzmir, Ege’den Egeliden ve Sakin İzmir Güzel İzmir gruplarına sordum…

Aziz Bey’in kararı sonrasında “Bana isim vermeyin, İzmir’e nasıl bir belediye başkanı istiyorsunuz, yazın” dedim.

İlk gelen cevapları bugün yayınlıyorum. Yine bu cevaplara döneceğim…

YAŞAM STANDARDINI YÜKSELTMELİ-  Sosyal belediyeciliğe devam etmeli. Sunduğu sosyal hizmetlerle daha iyi bir yaşam standardı yaratmayı hedeflemeli.

KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ- Vizyon sahibi, ekip çalışmasını seven, ekonomi ve matematik bilir, adaletli, duygusal yönünü kaybetmemiş, ayrımcılık yapmayan ve pozitif ayrımcılığı dezavantajlı gruptan yana ve kadından yana olan…  Deneyimli, kişisel hırsları olmayan, insanları (hayvanları ve doğayı da) gerçekten seven, ilgili, bilgili, projeleri doğru seçilmiş bir ekip ile yöneten… Halkın sandığa gidebilmesini sağlayacak karizmada, adam gibi adam, ya da kadın gibi kadın olsun. Dürüstlük zaten birinci şart.

DEMOKRAT- HAYALLERİ OLAN VE MÜCADELECİ: Avrupa kentsel şartı deklarasyonuna ve ilkelerine vakıf ve sadık bir anlayışa sahip olması, demokrat olması ve liyakate önem vermesi, her şeyi bilen değil bilgiyi yöneten- kullanabilen bir yetenekte, hayalleri olan, bunları hayata geçirecek projeleri seçen mücadeleci bir insan.

HALK ADAMI: İzmirli gibi olmalı, halk adamı olmalı, iletişime ve eleştiriye açık, girişimci, biraz da gözü kara olmalı. İzmir'e hizmet edecek insanları çevresine toplamalı, genel başkan istediği için avanelerini yanına doluşturmamalı.

İZMİRLİNİN FİKRİNİ ÖNEMSEYEN: Sosyal demokrat ilkelere bağlı, İzmir ile ilgili kararlar alırken, İzmirli’nin de fikrine başvurmalı. Taksi dolmuş örneği bir daha yaşanmamalı. Her kentin bir iç dinamiği olduğu (nüfus vb) unutulmamalı. Mutlaka bir yabancı dili çok iyi derecede konuşmalı.

HUZUR VE GÜVENE DEVAM- Yardıma ihtiyacı olanların bu ihtiyaç hallerini ortadan kaldırmayı, sosyal sorunların ortadan kalkmasına önayak olmayı ve bunlarla beraber insanların yaşadıkları ortamda mutlu, huzurlu, güven duygusu gelişmiş bir refah ortamında yaşamalarını sağlamalı.

EKİBİ: Alt yapı sorunlarında ekibini iyi kurabilmeli ve onları çalıştırabilmeli, pazarlamadan da anlamalı…  

BETON-İNŞAAT: Gelişmeden anladığı müteahhitlik olmayan, inşaat ve betona mesafeli, dünyaya çok açık, sanata çok yakın, turizm ve arkeolojiye odaklanabilen, okuyan ve teknik kadrosunu doğru kurabilecek, bu alanda deneyimi olan biri…

SU: Halkın temel su ihtiyacında fiyatlandırma konusunda halktan yana politika koyabilecek demokrat bir kişilik ve yaşadığı kentin tarihi yerlerine önem verip turizm de öne geçirmesini bilen ve yalanı hiç sevmeyen...

EĞİTİME DEVAM- Kent Koleji, Meslek Edindirme Eğitimleri, Anaokulları, Öğrenim Birimlerindeki ücretsiz eğitimler sürmeli. Öğrenim birimlerinden çocukların önceliği korunmalı.

YAŞLILAR VE GENÇLER-  Buca’daki Sosyal Yaşam Kampüsü gibi ortamlar huzurevi, engelli eğitim merkezi, engelli ve yaşlı rehabilitasyon merkezi, çocuk ve gençlik merkezi sayısı artmalı…

ENGELLİLER- İnciraltı Engelli Hizmet Merkezi gibi bir alan Kuzey aksta da yer almalı…

ÖRNEK KENT ÖNERİSİ SAN DİEGO: İzmir'i San Diego yapacak biri olsun yeter. İzmir için alınabilecek güzel bir emsal San Diego… San Diego, İzmir'e çok benziyor, eğitim yönünden oldukça avantajlı ve gelişmiş tıpkı bir zamanlar her yıl üniversite sınav birincilerinin İzmir' den çıkması gibi, birçok etnik kimliği bir arada bulundurmasına rağmen hoşgörü oranı oldukça yüksek, suç oranı ABD'nin çok altında, ilköğretimden doktora eğitimine kadar devasa kampüslerde öğrenciler bir arada ve etkileşim halinde, turistlik açıdan gezmekle bitiremeyeceğiniz kadar çok etkinlik imkânı var, her yaş grubuna hitap eden bir şehir… 1860 yılında, 16 şehir bloğundan oluşan bir bölge olarak, planlanıp inşa edilmiş. Şehir gastronomi ve eğlence merkezi olmakla kalmayıp, birçok sanat galerisine de ev sahipliği yapıyor.

BAŞKA KENTLERE ÖZENMEYE GEREK YOK: Optimizasyon eldeki verilere göre yapılır. Hedef önemlidir. Uygulanabilirlik sınırları (battery limits) ve var olan şartlar önemlidir. İzmir’i başka bir şehre benzetmek hedef olmamalıdır. Ulaşım sürelerini minimize etmek, Kanalizasyon sorunlarını plan ve programa göre toptan halletmek, deniz kirliliği, hava kirliliği, çöp ve atıkların minimize edilmesi, bu tarz konulara odaklanmak, başka şehirlere özenmekten daha gerçekçi ve yararlıdır.

***

İsteyenin bir yüzü kara demişler… Gönlümüze göre olsun başka da bir şey istemeyiz.

“İzmir’e nasıl bir başkan?” sorusuna cevap aramaya devam edeceğiz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Selman Boyacıoğlu
 5 Ekim 2018 Cuma 21:33
Şu anda İzmir’de 32 Belediye ve faal 15-20 Kent konseyi var. Konseyler Beledi işlerden uzak ama belediyelerden yardım alan gönüllü kuruluşlardır. Yukarıda saydığınız özelliklerin ve işlerin çoğunu yerine getırırler sessizce reklamsız. Toplumun nabzını tutarlar. Öyleki içlerindeki gönüllüler her bakımdan Aziz beyin işlerini İzmirli bürokratlarla devam ettirebilecek özellikteki kişilerdir. Bakınız ve ve önemlisi görünüz bu insanları ve neler yapabileceklerini..Saygı ve sevgiyle..
 Lombak
 3 Ekim 2018 Çarşamba 17:33
Yolu kapıyor tramvay alsancakta bu kadar bariz bir fiziksel engel. Yoldan şerit eksiltiyor. Alsancak''ın girişini kapatıyor. Herkes biliyor bunu. Yani duvara konuşsam anlardı.
 Gürkan
 3 Ekim 2018 Çarşamba 12:59
Artırmada kağıt üstünde birincisin ama işe yaramıyor , yarasa körfezde yüzerdik neyin kafası ? O arıtmalar olmasa körfez hala daha eski halinde olacaktı. Yıllarca kanalizasyon olarak kullandığın körfezi de bir anda eski, temiz haline döndüremezsin. Havuz değil ki kısa sürede temizleyesin. Bugün yanan bir orman eski halini en az 20 yıl gibi bir sürede alıyor. Dolmuş ile de Uberi bir tutmak da ayrı bir komedi. Taksi dolmuş belli güzergahta giden bir sistem iken Uber bildiğin lüks taksi. Bambaşka şeyler. Tramvay ile de taksi dolmuşu kıyaslamak da ayrı bir komedi. Biri kaç kişi alıyor, diğeri kaç kişi alıyor ? Şahsen "otobüs yerine" tramvayı tercih ederim. Kapasitesi daha fazla , sessiz ve çevreci. Varsın 5 dakika gideceğim yere daha geç gideyim. Tramvayın güzergahı yanlış diyenlere bakıyorum da öneri yan sokak :) hey Allahım ! Tramvay geldi trafik arttı. Sanki bu alet caddenin ortasında duruyor , gitmiyor da trafiği arttırıyor. En çok karşı çıkanlar da taksiciler :) "tramvay yerine metro yapılmalı." Metro da yapılır yerine göre tramvay da , banliyö hattı da ... İzmir' de her yere metro yapmanın da bir manası yok. Alsancak' daki trafiği azaltmanın çözümü metro değildir. Metro da yapsan orada trafik bitmez.
 Lombak
 3 Ekim 2018 Çarşamba 11:45
Arıtma tesislerinin kağıt üstündeki kapasitesi olarak belki birincisin. Ama gerekli arıtma olsa körfezde yüzerdik. Yok böyle bir şey. Uygulama sorunlu. Kokusu da cabası. Teşekkürler Türkiye?!
 süleyman
 3 Ekim 2018 Çarşamba 08:52
Tramway uygarlıktır.Yıllarca Bostanlı taksi dolmuşlarının çiyanlıkları,korne sesleri,kural tanımazlıkları trafikte yarattıkları yoğunluk.Ayrıca o taksiye binmek ve inmek eziyetin en büyüğü.Karşıyakalılar niye sevinsin.Üç beş yaygaracı AKP borazancısının stad yaygarasını ciddiyemi alıyorsun.O zaman senin Karşıyaka insanından haberin yok.Refendum yapsın o goygoycular.Görsün sonucu. isteyen % 5 çıkmaz.Arıtmada Türkiye birincisi iliz.Kentsel dönüşümün tek örneğiyiz.Doğal yaşam parkı,Adnan Saygun vb birçok işi yapana vizyonsuz diyemessiniz.Vizyon AVM değil.İstanbul,Ankara nın hali meydanda.
 Lombak
 3 Ekim 2018 Çarşamba 01:39
Bende şunu anlamıyorum. Uberi göklere çıkarıp dolmuşa karşı çıkmak. Biz zaten dolmuşla uberi bir kurala ve hatta bağlamışız. Bizim buluşumuz bu. Yıllar önce bulmuşuz. Bize has. Mesela araba dolmuş. Yönetmelikte son yıllarda arabalar için yaş sınırı vardı. Bakımları zorunlu?du. 4 kişi bir hat için araba kiralıyordunuz. Güzergah belli. Tramvay gibi her durakta bekleyip durup yolcu indirip bindirmek, sorunlu yerlerde yavaşlamak yok. Doluysa dosdoğru son durağa kadar gidiyordunuz. İnsanların dolmuşun pratikliğini ve hızını özledikleri gerçek. Tramvayın iyi fikir olup hız bakımından beklentiyi karşılamadığı da gerçek. Belediyenin raylı sistemde tcdd hattına mahkum olmayabileceği de gerçek. Yapardınız başka hat. Gereken yerlerde yer altına inerdiniz. Tcdd yük taşısın o hatlarda o başka ve gerekli. Ama aynı hat üstünde yük ve kentiçi yolcu taşımacılığının çakışması olmuyor. Olmadı. Bunlar aşılamadı. Tcdd hattı yapılsın diye de yıllarca beklendi. Yani eştikçe özen gösterilmediği ortaya çıkıyor. Bundan sonraki adaylar ulaşımı nakış gibi işlesin her ulaşım aracı diğeriyle uyumlu şekilde planlanlasın aktarmalar falan kusursuz işlesin herşey. İnsanların bulamayıp istedikleri bu. Bugün baktığında aktarmalarda zaman kayıpları çok fazla. 90ların sonunda da zaman kayıpları süre bakımında aşağı yukarı aynıydı. Ne yapalım şimdi? Ikaruslar kalktı diye mi sevinelim. Bana zaman kazandıran yenilikler az. Klimalı vagonlarda terlemediğime seviniyorum. Aman ne hızlı!?
 İlker Nalbant
 2 Ekim 2018 Salı 22:33
Fikirlerinize tamamen katılıyorum ama akp Li olmasın yeter
 Şükrü Özer
 2 Ekim 2018 Salı 22:26
Çok güzel açıklamışsınız.Tebrik ve teşekkürlerimi iletmeyi,bir okuyucu olarak borç bildim.Sevgiler,saygılar
 Mimar
 2 Ekim 2018 Salı 22:25
Yetersiz Karayoluna tramvay yapmak yanlıştır . Doğru ve kalıcı çözüm metrodur. Konak tramvayının güzergahı yanlıştır , konakta Tesmvay Mithat paşa caddesin geçmeli idi Karşıyaka tramvayının doğru güzergahı Aksoy caddesi idi Tramvay güzergahını izmire ithal gelen odasından çıkmayan kişi belirleyince , sonuç böyle oluyor
 yılmaz
 2 Ekim 2018 Salı 21:21
beyler bayanlar yollar çok bozuk.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz