MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir'in de şekeri çıktı!
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
9 Eylül 2017 Cumartesi

İzmir'in de şekeri çıktı!

İZBAN’ı kim kurdu?

Yani İzmir Banliyö projesini kim hayata geçirdi?

Ya da soruyu şöyle soralım...

İZBAN kime ait?

Ortada başarılı olmuş bir İZBAN projesi var.

İZBAN 2010 yılı Ağustos ayında hizmete giren bir ortaklık.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın eşit ortaklıkta kurduğu bir şirket.

İZBAN yedi yılda milyonlarca yolcu taşıyan bir başarı öyküsüdür.

Ancak gelgelelim bugün İZBAN velayet sorunu yaşatılan, paylaşılamayan çocuğa dönmüştür.

“Bu çocuk benim, her şeyi ben yaptım, sen de kim oluyorsun” bencilliğine girilmiştir.

Başkan Aziz Kocaoğlu’nun dün Selçuk’ta İZBAN törenindeki öfkesi, çığlığı yapılan bu haksızlığa ve saygısızlığadır.

PİRİŞTİNA’NIN VİZYONU

Geçmişe doğru bakarsak...

Milliyet gazetesinde Büyükşehir Belediyesi muhabirliği yaptığım yıllarda çok yakından takip ettiğim bir projedir İZBAN.

1999 yılında DSP’nin hükümet ortağı olduğu dönemde DSP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina ve ekibinin ortaya koyduğu vizyoner bir bakıştır.

Kısaca, Devlet Demiryolları’nın sahip olduğu banliyö güzergahında belediyenin toplu taşımacılık yapma projesidir.

Kara trenli demir yolunun metro standartlarına çıkarılması ve hedeflenen modern ulaşım ağına  dahil edilmesidir.

Toplu taşımada devrim niteliğinde bir atağa kalktı İzmir o günlerde.

Ahmet Piriştina tekerlekli kara yolcu taşımacılığını raylı sisteme çekecek projeyi İzmir Büyükşehir Belediyesi adına tek başına yapacaktı.

Hükümet ortağı DSP’nin gücünü harekete geçirmek istiyordu.

Proje için ilk başta Aliağa – Menderes arasındaki 80 kilometrelik hat öngörüldü.

Fizibilitesi yapıldı, proje hazırlandı.

TCDD ile protokol imzalandı.

Piriştina çok uğraştı, çok sinirlendi, çok üzüldü ama sistemi harekete geçiremedi.

Avrupa Yatırım Bankası’ndan alınan 150 milyon Euro krediye Hazine onayı verilmedi.

Piriştina vazgeçmedi, AK Parti hükümeti göreve geldiğinde projeyi dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a anlattı.

BAŞKAN KOCAOĞLU SAHİP ÇIKTI

2004 yılında Piriştina’nın acı kaybından sonra Başkan Aziz Kocaoğlu İZBAN projesine inandı ve sahip çıktı.

Öncelik verdi.

CHP’li Başkan Kocaoğlu’nun alçakgönüllü, akıllı ve takipçi diplomasisi AK Partili Bakan Binali Yıldırım’ın samimi desteğiyle karşılık buldu.

Farklı partilerden olunmasına rağmen yerel yönetim ve hükümet işbirliğiyle bir ilke imza atıldı.

Mart 2005’te yapılan protokol imza töreninde Binali Yıldırım, “Rahmetli Ahmet Piriştina vefatından 10 gün önce bana yaptığı ziyarette bu projesinin önemini heyecanla anlatmıştı. Ona sözümüz vardı. Hatırası önünde bu vaadimizi yerine getiriyoruz” dedi.

Ve İZBAN doğdu.

İZBAN KİMİN?

Yıllar içerisinde taraflar gerçekten de bir çocuğun büyütülmesindeki emek gibi çaba sarfettiler İZBAN için.

Arada çıkan bürokratik kaprisler ve sorunlar Aziz Kocaoğlu’nun azmi, ısrarcı takibi, Ankara – İzmir arasında mekik dokuması ve Binali Yıldırım’ın çözüm üreten iradesiyle aşıldı.

İZBAN serpildi, gelişti.

Para kazanan bir proje oldu.

Akılcı davranılarak Aliağa – Menderes arasındaki İZBAN hattı önce Torbalı’ya şimdi de Selçuk’a uzandı.

Buraya kadar her şey güzel...

Peki sonra ne oldu?

Köprülerin altından çok sular aktı, önce yerel seçimler ve sonra genel seçimler yapıldı.

Aziz Kocaoğlu ve Binali Yıldırım Büyükşehir adayı oldu.

İzmir İzmir olalı böyle rekabet görmemişti...

Adaylar birbirine saygılı ve zekice yarıştı.

Aziz Kocaoğlu AK Parti’nin en güçlü ismini geçerek ipi göğüsledi.

Ondan sonra...

Sonrası malum,

Binali Yıldırım AK Parti İzmir milletvekili seçildi.

Başbakan oldu ve halinden memnun bir gülümsemeyle “İzmirliler beni Başbakan yaptı” dedi.

TANIYAMIYORUZ

Tüm bu süreç içinde biz İzmirliler ve sanıyorum Aziz Kocaoğlu da Başbakan Binali Yıldırım’ı çelebi kişiliği, çalışkan, esprili ve çözüm üreten tarzıyla tanıdık.

Oysa dün Selçuk’ta gördüğümüz  Binali Yıldırım’ı tanıyamıyoruz.

Bizim tanıdığımız, sevdiğimiz Binali Yıldırım siyaseten rakip de olsalar Kocaoğlu kürsüde yuhalanırken yerinde rahat oturamazdı.

Kocaoğlu “Bu proje sayın Başbakanın olduğu kadar benim de projemdir. Ben sizin belediye başkanınızım, beni nezaketle dinlemek zorundasınız” diye üzüntüyle bağırırken sessiz kalamazdı.

Konuşması engellenen Başkan Kocaoğlu çileden çıkarak, yuhalayanları ayıplayıp kürsüden inerken yüzünde tuhaf bir gülümseme olmazdı.

Ev sahibi Kocaoğlu’nun arkasından “Başkan neden sinirlendi? Aziz Başkan’ın şekeri var. Şekeri çıktı, vitesler attı” demezdi.

Diyecekse de yüzüne söylerdi.

Gücünü orantılı kullanırdı.

“BENİM RAYLARIM, BENİM PARAM, BENİM İZBANIM...”

Bugün gelinen noktada İZBAN’ın siyasete malzeme edilmek istenen, başarısından nemalanılacak bir duruma geldiği anlaşılıyor.

Birileri  “İZBAN benim” demek istiyor.

-“Benim fikrim, benim projem, benim raylarım, benim yatırımım, benim vagonlarım, benim param...” dercesine tavırlar sergileniyor.

Projenin fikir babası, uygulayıcısı ve ev sahibi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi dışlanmak isteniyor.

KOCAOĞLU DAVET EDİLMEDİ

Dün Başbakan Binali Yıldırım’ın katıldığı açılış ile Torbalı – Selçuk arasındaki Sağlık ve Selçuk istasyonlarının hizmete girmesiyle İZBAN hattı toplam 136 kilometreye ulaştı.

Çok güzel, harika.

Emeği geçenlerin ellerine sağlık.

Ancak insana “Bu kadar da olmaz” dedirten detaylara baktığımızda öğreniyoruz ki, Başkan Aziz Kocaoğlu ev sahibi sıfatını taşıdığı ve İZBAN’ın Selçuk açılış töreninden açılış günü yani 8 Eylül’de İzmir Valiliği’nin geçtiği program aracılığıyla haberdar ediliyor.

Bırakın açılışı ortak düzenlemeyi TCDD yüzde 50 ortağı olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nu açılışa davet etmeyi bile gerekli görmüyor.

Başkan Kocaoğlu buna rağmen törene icabet ediyor, konuşma yapmak için kürsüye geliyor.

Bindirilmiş kıtalar yuhalamaya başlıyorlar.

Susuyor Başkan.

Bekliyor.

“Değerli arkadaşlar...” diyor nafile.

Başkan Kocaoğlu yüzünde acılı bir öfkeyle hem kürsüyü, hem de tören alanını terk ediyor.

YÖNETİLEMEYEN KRİZ

Sonuç nedir diye bakarsak...

Siyasetin içinde örneğine daha önce de rastladığımız türden çirkinleşen bir kriz ne yazık ki yönetilememiştir.

Seyir edilmiştir.

Biz İzmir’de daha önce CHP’li kıtalar tarafından aynı tür çirkin muameleye uğrayan AK Partili Bakanlar’a göğsünü siper eden, sahneye fırlayan  Aziz Kocaoğlu’nu da gördük.

“Yuhalayan CHP’lileri” kovmaktan beter eden Kocaoğlu’nu da biliyoruz.

Aslına bakarsanız bugün 9 Eylül...

İzmir’in kurtuluş günü.

Bugün “İZBAN’ı kim kurdu, İZBAN kimin?” diye mi konuşmalıydık...

“Kim kimi neden yuhaladı” diye mi konuşmalıydık.

İZBAN şüphesiz ki İzmirliler’in.

Gördüğüm bir şey varsa,

O da Kocaoğlu’nun yuhalanması ve beraberinde sergilenen tavırla birlikte,

 “İzmir’in de şekeri çıkmıştır...”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Aykut uslutekin
 13 Eylül 2017 Çarşamba 11:43
Bu arada Aziz beyin şekeri filan yok. Bunların herşeyi yalan dolan ....
 Salatalık
 10 Eylül 2017 Pazar 20:58
Buzlu badem , sen biliyorsan anlat da bilelim. Boş konuşmaya gerek yok. Net bir şey var ki İZBAN yanlış ve yetersiz bir projedir. Metro yapılmalıydı diyorum adam TCDD kafası diyor. Şaka mısınız yoksa yazılanları anlama yeteneği yok mu ?
 Lütfiye metin
 10 Eylül 2017 Pazar 16:37
Kalemine sağlık kötü söz sahibine aittir çağdaş İzmir bu gibi saygısızlıktır cevabını sandıkta verir
 Buzlu Badem
 10 Eylül 2017 Pazar 16:30
"SALATALIK" tam bir TCDD kafası belli. Çok iddialı biliyormuş havasında ama bir şey yapmayan kafa
 Salatalık
 10 Eylül 2017 Pazar 14:04
İlginç bilgiler vermeye devam. Nesi ilginçse! Bilmeyene ilginç geliyor :) Pik saatlerde yolcu sayısı 225 – 6.400 arasında ise otobüs ile ulaşımı çözersin, işletme maliyeti olarak da en ucuz yol olur. Bizde doğru düzgün raylı sistem olmadığı için otobüs ağırlıklı yolcu taşındığı için de ESHOT her yıl korkunç zarar ediyor. Bunun önüne geçmek lazım. Raylı sistem projeleri çok yavaş gidiyor. Yolcu sayısı 12.800 – 32.000 arasında ise tramvay yaparsın. İşletme maliyeti olarak en ucuz yol olur. Ancak Yolcu sayısı 32.000 ve üzeri ise metro yaparsın. İşletme maliyeti olarak da en ekonomik sistem olur. Yolcu olmayan yere gidip metro yaparsan zarar edersin; metroluk yolcu olan yere de metro değil de tramvay kapasitesinde sistem yaparsan , örneğin İZBAN gibi sistem yetmez , sıkıntı çıkar. İstanbul'da , Ankara'da metrolar ağır metrodur, saatte 70 bin kişi tek yöne taşıma kapasitelerine sahip metro hatları var. Bizde öyle bir sistem yok. İZBAN'ı kim yaptı gibi saçma sapan tartışmalar yapılırken millet istasyonlarda , trenlerde sefil oluyorlar. Hayatında İzmir 'den çıkmamış , hiçbir bilgisi fikri olmayan adama yapılmış sistem güzel gelebilir ama rakamlar ortada, sorunlar da ortada. Aslında İZBAN'da doğru düzgün yapılan bir iş de yok. Karşıyaka ve Şirinyer tünellerini çıkar yapılan elle tutulur doğru düzgün bir iş de yok. İstasyonlar basit tasarım ve kötü işçilik , hat zaten vardı. Sistemin elektrik ve sinyal sorunu malum. Ne zaman bozulacak belli değil. Nedense yıllardır şikayet var çözüm için hiçbir şey yapılmıyor. Bu sistemi İzmir'e yapan herkes parayı net çöpe atmışlardır. Sistem zaten yanlış ve sorunlu üstüne Alsancak saçmalığı ve bölgedeki makaslar yüzünden gidilen kaplumbağa hızı da cabası. İZMİR 14,15 binlik statlardan daha iyilerini hak ediyor, bu statlar ile yazık olacak diye defalarca yazdım. İstanbul , Ankara ' da her geçen yıl gerçek metro hatlarının sayısı artarken biz dandik İZBAN'a kaldık. Şehrin ulaşımdaki bel kemiği banliyö sistemi olur mu ? Resmen komedi. Sistem 138 km olmuş. Ne yapayım ? Merkezdeki ihtiyaca yeterli cevap vermeyen sistemi sürekli uzatmanın ne manası var ? Sistemi uzattıkça sorunları da büyüyor. 138 km işletme yapıyorsun ama set sayın yeterli değil. Selçuk' a milyon dolarları harcayıp İZBAN'ı götürmenin hiçbir manası yok. Tren işletmesi yolcu varsa uygundur yoksa uygun değildir. Torbalı hattı açıldı doğru düzgün yolcu yok. 200 milyon para harcandı. Bergama hattı 600 milyon maliyetli deniliyordu da o da artmıştır. 600 milyonu Bergama'ya harcayacağına mevcut sistemde iyileştirme yap. Kaynaklar sınırsız değil ki ! 450 milyona tramvay yapacağına önce metro hatlarını bitir, sonra tramvay yap. Karşıyaka hattı açıldığında hat yarım yamalak kaldı diye eleştirmiştim. Mavişehir İZBAN-Ataşehir tramvay istasyonu arası otobüs ile ring açılmış. Kardeşim alay mı ediyorsunuz ? Tramvayı istasyona uzatsanız ya ! Aylar önce Mavişehir İZBAN'a hat bağlanacak denilmişti ama hala daha bağlanmadı. Diğer tarafta hat Alaybey sahilde bitiyor. Böyle sistem mi yapılır? Bu nasıl amatörlük? 121 Mavişehir İZBAN - Konak arası çalışıyordu. Şimdi yapılan sistem nedir ?
 Merkez
 10 Eylül 2017 Pazar 12:58
Sayın yazar evet Başkanın yuhalanmasını doğru bulmuyorum ama sizin de bilgi eksikliğiniz var Selçuk programı için sayın Başkana bilgi verildiğini hem Hamza Dağ hemde Atilla Kaya tarafından yaptıkları açıklanmadan Egede sonsöz den vasıtasıyla biliyoruz eğer bilgi eksikliği değil ise art niyetlisiniz.
 Salatalık
 10 Eylül 2017 Pazar 12:25
Bilgisi olmayan insanların fikri olunca karşısındaki insana ilginç yorum, hayalci diyebiliyor. Ankara Metrosu Kızılay-Batıkent (M1) hattı, tek yönde saatte 70.000 yolcu taşıma kapasitesine sahipken; bizim sürekli bozulan , yavaş İZBAN sistemimizin taşıma kapasitesi saatte tek yöne 13500 civarında. Sistem yanlış ve yetersiz. Bunun tartışılacak hiçbir yani yok. İZBAN ' ı kim yaptı tartışmaları da bu gidişle bitmeyecek gibi. Yapılan işlere bakınca belediye tünelleri , karayolu alt-üst geçitleri ve istasyonları yapmış; TCDD geri kalan işleri ancak TCDD hattı vermese ortada İZBAN falan olmazdı. Aynı güzergahta belediye hattı yapmak için ya tüneller ile hattı yapacaktı ya da kamulaştırma işlemi yaparak hattı yapacaktı. Maliyeti İZBAN'ın kaç katı olurdu ? Bana göre İZBAN yerine mevcut metro projeleri yapılmalıydı da yapılmadı, projeler çöpe atıldı. Burada bornova hattı gibi hat kiralanıp metro yapma şansın da yok. Bilmeyen varsa mevcut metronun Basmane -Bornova kısmı 49 yıllık kiralık. Orada da bu şekilde ucuz yoldan zamanında işi çözmüşler ancak doğru bir şekilde. Hatta sadece metro trenleri var. Zamanında para yoktu ucuza bu işi böyle çözeriz demişler ve yapmaya karar vermiş çok vizyoner belediye ekipleri. Aziz Kocaoğlu' da koltuğa oturduğunda projeyi kucağında buldu. Şimdi olsa böyle bir sistemi yapacağını düşünmüyorum. Sistem her yetersiz ve yanlış hem de bu şekilde siyasi olarak sıkıntı çıkıyor. Herkes kendince haklı.
 Hüseyin ahmetoğlu
 10 Eylül 2017 Pazar 12:23
Yazınız izbanın geliş öyküsü doğru da Sn Başbakanın hangi hareketini yalnış görüyorsunuz, yuhalama yok ken sadece Cumhurbaşkanımız sevgi gösterisinde bulunan vatandaşa da böyle hakareti kimse hakketmedi. Sn.Aziz K.da yakışmadı
 Salatalık
 10 Eylül 2017 Pazar 11:24
Yazılanları anlama yeteneği olmayan tipler yazdığım yoruma ilginç demiş. Neyi ilginç arkadaşım ? Şehir içi toplu ulaşım banliyö treni ile yapılmaz demem mi ? Hatırladığı kadarı ile kara tren yolunu metroya entegre etmişler. Sanırsın 100 yıl önceden bahsediyor. İZBAN dediğimiz şey 200 yıllık hatta elektrik döşeyip , elektrikli tren alıp , sefer yapılan sistemden başka bir şey değil. Zamanında yapılırken metro yapıyoruz diye yola çıktılar ancak yapılan iş metro değil. Metro olmayan bir sistemden metro performansı bekleniyor, sorun da burada çıkıyor. İhtiyaç metro ancak yapılan iş taşıma kapasitesi yetersiz banliyö sistemi. Pik saatlerde başta Şirinyer olmak üzere çok sayıda istasyonda sistemin yetersizliğinden dolayı aşırı yoğunluk oluyor. Sistem yetmediği için hala daha sisteme paralel çok sayıda otobüs çalışıyor. Örneğin kuzeyde 802 gibi. Sistem yetse tren gibi 802 çalışmaz. Zorluklarla bitmesi yapılan işin doğru olduğunu göstermez. Yapılan işe de bakıyorum; sinyalizasyon sorunlu , hat sayısı yetersiz , sefer aralığı çok, istasyon tasarımları , işçiliği yerlerde, sistem aşırı yavaş ... Hayır madem ucuz olsun diye böyle bir yolu seçmişsin bari en az 3 hatta göre plan proje yap. Tünelleri en az 3 hatta göre yap , ileride elinde hat geçireceğin yer olsun. İZBAN açıldı , sonra ne oldu, sistemin taşıma kapasitesi yetmediği için TCDD trenleri , yük trenleri hatta girmesin denildi. Ev sahibi olan TCDD 'ye trenlerini hatta sokma , Alsancak Limanı'na da tren gitmesin denildi. 7 yıldır sistem 5 dakikaya inecek masallarını dinliyoruz. Geçen yıl Japonlar geldi , sistem 5 dakikaya iniyor haberleri yine çıkmıştı ama hiçbir gelişme yok. 5 dakika olsa bile bu sistemin ileride yetmesi mümkün değil. 5 dakika olarak stabil bir şekilde saatte 12 sefer yapılsa bile sistemin tek yöne taşıma kapasitesi 3 lü diziler ile 12x2250 kişiden 27.000 kişi yapıyor. Mevcut metronun setleri ise yaklaşık 1500 kişi alıyor. 2 dakika aralıklarla sefer yaparsa saatte tek yöne 45.000 bin yolcu taşıyabiliyor. İzmir 'in raylı sistemi bu şekilde yapılmayacaktı ki ! Almanlar zamanında gelmişler, Buca-Bornova , Narlıdere-Çiğli şeklinde metro yapın demişler. Hat Üçyol -Halkapınar arası ortak kullanacaktı. Üçyol' da Buca bağlantısı bile düşünülmüş. Halkapınar'da da Karşıyaka metro hattına ait viyadükler günümüzde öyle boş duruyor. Sen gel bütün plan projeyi çöpe at bu yetersiz sistemi yap. Mevcut metro projeleri yapılmalıydı ve otogar-Halkapınar-Kemer -Şirinyer -Gaziemir-havaalanı hattı da ilave olarak yapılmalıydı.
 ahmet kerimol
 10 Eylül 2017 Pazar 08:59
Sizden böyle bir yazının çıkması ortadaki net, insani ve siyasi terbiyesizliğin tartışılmaz olduğudur.Sizi bile çiledn çıkarmışlar.Binali Yıldırım üretken,espirili ve çelebi falan değildir.Sizler zorla öyle göstermeye çalışıyorsunuz ama sonuçta herşey bir yere kadar.Hayatı biatla ,itaatla geçmiş bir adam espirili olamaz.Espiriyi bilmez.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz