Hani…
Bu seçim az biraz “tuhaf”…
Çokça da “heyecansız” demiştim ya…
Haklıyım, sonuna kadar…
Bakın neden!
***
AK Parti’nin adayı Zeybekci…
“Mahallenin en güzel kızını kim istemez?” diye başladı…
Dün, an itibarıyla…
“İzmir ekonomik anlamda da geri gitti… Kocaeli, Bursa ve Antalya, İzmir'i geçecek diyor rakamlar…” sözleriyle, şimdilik virgül koydu…
CHP’nin Büyükşehir adayı Soyer…
Rakibine nazire yaparcasına…
“Uyuyan bir güzel var… Bir öpücük bekliyor... Biz öpeceğiz, uyandıracağız; silkeleyeceğiz, ayağa kaldıracağız…” diye başladı…
Son olarak…
“Yoksullukta eşitlik değil, zenginlikte eşitlik getireceğiz!” iddiası ile şimdilik virgül koydu…
Zeybekci projelerini açıkladı; Soyer’inkiler sırada…
***
Daha 36 gün var…
Onları bilmem ama…
İzmirli seçmen, sürekli “dinleme” pozisyonunda!
Peki, o İzmirli seçmen…
Yıllardır nasıl bir “siyasi tercih” yapıyor?
Düşünmeyin fazla…
Tablo belli, aslında…
***
Bu güzel şehir…
(Kimileri neresi güzel filan dese de…)
Ağırlıklı 60 İhtilali’ne kadar hep…
Atama vali / başkan isimlerle yol aldı…
Büyü, 1964 seçimlerinde bozuldu…
Rahmetli Osman Kibar, demokrat kimliği ile aldı götürdü İzmir’i…
10 yıl sonra İzmir, CHP’li merhum İhsan Alyanak’a döndü…
Baba Başkanı, 80 Darbesi götürdü…
1984’te İzmir, bi’kez daha “muhafazakar / mütedeyyin” bir isme…
ANAP’lı Burhan Özfatura’ya döndü…
Beş yıl geçti…
Aaaaa, bi’de baktık ki…
Seçimi CHP’den Yüksel Çakmur kazanmış…
Beş yıl daha geçti…
O da ne?
İzmir yeniden “sağ’a ışık” yaktı; bir kez daha Burhan Bey geldi…
Ecevit rüzgarı esmeye başlamıştı…
1999’da… Yani, 20 yıl önce…
DSP’li merhum Ahmet Piriştina, İzmir’in Reisi oldu…
Ömrü yetmedi…
İzmir’deki bayrağı, 70’lerde bu kentle tanışan…
Tokat Erbaalı “kuvvacı” Aziz Kocaoğlu aldı…
15 yıl bırakmadı…
***
Bu ne demek?
Bu şu demek…
İzmir son 45 yıldır…
Kaba tabirle, affola…
Hem “sağ”ı deniyor hem de “sol”u…
Ölçüyor, biçiyor, dengeliyor…
Gereğini yerine getiriyor…
Şunu asla unutmayalım...
Bu şehir eski adıyla…
Fazilet Partisi’nden Sabri Tekir ile İsmail Yılmaz’ı bile…
Milletvekili yaptı…
Yani…
Mozaik bu…
Demek ki…
Biz “ortaya karışık” seviyoruz!
***
Bi’düşünsenize…
İzmirliler, muhafazakar özellikleri ağır basan ama…
CHP’nin “çatı adayı” olan Ekmeleddin İhsanoğlu’na bile…
Cumhurbaşkanlığı yarışında yüzde 58 vermedi mi?
***
Son 75 yılın seçmen tercihlerine…
Bi’zahmet bakıverin…
CHP’ye karşı kurulan Demokrat Parti’nin…
En önemli kalelerinden biri neresi?
Tabii ki, İzmir…
Ve aynı İzmir…
1960 darbesi ile Demokrat Parti’yi deviren askerlerin yaptığı…
Ve pek çok hukukçuya göre…
Özgürlükçü olarak değerlendirilen 1961 Anayasası için…
Çoğunlukla “olumsuz” oy vermedi mi?
Bi’şi daha var!
1970’ler, 1980’ler ve 1990’lar boyunca yapılan seçimlerde…
ANAP ve DYP gibi merkez sağ partiler…
Tüm Türkiye’de ne kadar oy oranına ulaştıysa…
İzmir’de de aynı oyu aldılar…
Herşey sihirli bir değnek değmiş gibi…
Kasım 2002’de AK Parti iktidarı ile değişti…
İzmir’deki merkez sağ seçmen…
Çok büyük oranda CHP’nin etrafında kenetlendi...
İster sağ, ister sol görüşlü olsun…
İzmirliler’in büyük bölümü…
AK Parti’yi…
Ne hikmetse…
İzmir’in “yaşam tarzı”na karışacak endişesi ile takip etti…
İktidar Partisi, bu “olumsuz tablo”yu…
Binali Bey ile bi’nebze değiştirdi…
Şimdi sıra, Nihat Zeybekci’de…
***
Bitiriyoruz…
Özellikle “ithal aday” mevzusu ile…
Bi’kez daha yazmakta yarar var…
Sözüm, Zeybekci’ye “ithal aday” diyenler içindir…
Kestirmeden gideyim:
Biz İzmirliler, hepimiz “ithal”iz o zaman!
Neden?
Şundan:
İzmir, 1400lü yıllarda İspanya’dan kaçan Yahudilerin…
Selanik ile birlikte yurdu olmadı mı?
Balkan bozgunundan, Girit’ten, Kafkasya’dan ve dahi…
Arabistan’dan gelenlerin yurdu olmadı mı?
Akdeniz Levantenleri’nin yurdu olmadı mı?
Yakın geçmişte…
Terörden kaçan Güneydoğu Anadolulu yurttaşlarımızın…
Huzurlu kenti olmadı mı?
İzmir bu göçmenleri, bağrına bastı ve…
Ve, o gelenler “İzmirli” oldu…
İşte, “İzmirlilik Ruhu” bu…
Doğduğu yer, etnisitesi, dini, mezhebi, dili ne olursa olsun…
Birbiriyle kaynaşmış bir “ruh”tan söz ediyorum…
O ruhun bireyleri 31 Mart’ta oyunu kullanacak…
Şimdi bu durumda…
İzmir’de doğmamış ama…
Yaşamak için İzmir’i seçmiş…
Hasbelkader…
İzmir’de siyaset yapmayı tercih etmiş herkesi…
İthal ilan edersek, halimiz n’olur?
Siz, biz, hepimiz…
Söz konusu İzmir ise, belli ölçüde “ithal” değil miyiz?
Sorun babaannenize…
Bakalım, babası veya dedesi İzmir’e nereden gelmiş?
Nokta…
Sonsöz: “Gözlerinin gördüğünü, yüreğinin gördüğüne değişiyorsan eyvallah… Yüreğinin gördüğünü gözlerinin gördüğüne değişiyorsan, eyvah eyvah!” / Hz. Mevlana…”
Sayfa başına git