MENÜ
İzmir
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Karakter meselesi!
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
11 Nisan 2021 Pazar

Karakter meselesi!

Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...

O kıymetli anıları bugünlere taşıyan…

Dr. Cemil Süleyman Aylanakoğlu ile Niyazi Ahmet Banoğlu’nu…

Ayrıca…

“Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar” eserinin…

İzmirli yazarı Ahmet Gürel’i…

Saygıyla analım...

***

Tarih, 1905…

Çoktan bir asır geride kalmış…

Atatürk, o zamanlar…

Osmanlı toprağı olan Suriye’nin Şam kentinde görevli…

Çalışkan ama eğlenmesini de seven bir asker…

Bu özellikleriyle…

Herkese kendini sevdirmiş ve saydırmış…

Musikiye karşı derin bir sevgisi vardı…

Şam’ın meşhur barlarından birini…

Arkadaşlarıyla birlikte eğlence yeri olarak seçmişti…

Barın tenha ve kapalı zamanlarında gelir…

Dostlarıyla eğlenirdi…

Bir aralık şikâyetler olmuş, Mustafa Kemal bunu duyunca sıkılmıştı…

“Çok anlamsız… Boş zamanlarımıza ne karışırlar? istediğimiz yere gider, istediğimiz yerde eğleniriz…” diyordu…

Haklıydı ama…

Dedikodulara da canı sıkılmıyor değildi…

***

Günlerden bir gün…

Barın kapalı bulunduğu gündüz saatlerinde…

Arkadaşlarıyla bara geldi Mustafa Kemal…

Biraz uzakta birkaç kadın aralarında sohbete dalmışlardı…

Hava bunaltıcı olduğu için…

Mustafa Kemal ceketini omzuna almıştı…

Birden…

Bar’ın kapısı gürültüyle açıldı…

Gözleri yerinden fırlayacakmış gibi açılmış kumandan içeri girdi…

Müthiş hiddetliydi…

Doğru Mustafa Kemal’in yanına geldi…

Genç subay toplanabildiği kadar toplanmış…

Ayağa kalkarak selam vaziyetinde durmuştu…

Kumandan’ın hedefi, doğrudan doğruya Mustafa Kemal’di...

Yakışıklı kurmay…

Resmi bir merasimle vazife yapan bir subay gibi…

Kumandanın karşısında selam vaziyeti almıştı…

Kımıldamıyor ve asla en küçük bir telaş eseri göstermiyordu…

Kumandan çok hiddetliydi…

Mustafa Kemal’in önünde durdu…

Adeta tokat atacak vaziyet almıştı, bunu yaparsa ne olacaktı?

Mustafa Kemal’in buna katlanmasına imkân yoktu…

***

O gözlerinden alev fışkıran kumandan bunu yapmadı…

Çünkü…

Mustafa Kemal’in sakin ve gururlu duruşu…

O’nun öfkesini bir anda yok etmişti…

Buna rağmen kumandan…

Mustafa Kemal’in omzundaki ceketi hızla çekti ve…

Eline gelen apoletini söktü, kopardı…

Buna rağmen…

Mustafa Kemal’in gıkı çıkmadı…

Yine selam vaziyetindeydi ve kımıldamıyordu...

Kumandan bu sefer ceketin düğmesine yapışarak…

Bütün kuvvetiyle çekip kopardı…

Ardından hiddetle bağırdı:

“Bu hareket size yakışır mı?”

Geri dönerek aynı sert adımlarla uzaklaştı…

Kapıdan henüz çıkmıştı ki, Mustafa Kemal gülümseyerek mırıldandı:

“Görüyorsunuz, yersiz ve manasız olarak ne kadar sinirlendirmişler…”

Tekrar sandalyesine oturdu ve kalbinden geçeni seslendirdi:

“Biraz sonra, sinirleri yatışacak ve yaptığı harekete pişman olacaktır...”

***

Gerçekten aradan 10 dakika geçmemişti ki, yaver geldi…

Mustafa Kemal’in ceketini alıp götürdü ve…

Apoletle düğmeyi diktirmiş olarak geri getirdi…

Ardından da…

“Kumandan Bey sizi çağırıyor…” dedi…

Sonuç belliydi…

Kumandan, Mustafa Kemal’den uygun bir dille özür dilemiş…

Böyle bir hareket yaptığından dolayı…

Duyduğu üzüntüyü dile getirmişti…

Mustafa Kemal ondan sonra…

Arkadaşlarının olduğu gibi kumandanın da gözbebeği oldu…

***

Bitiriyoruz…

O gün, genç Kurmay Mustafa…

Olayı yaşayan herkese ders vermişti…

Haksızlığa her zaman isyan eden Mustafa Kemal…

O gün askeri disiplin ve terbiyeye aykırı en küçük bir davranışta bulunmadığı için…

Yine kazanan O olmuştu…

Şam’da yaşanan bu olay…

Mustafa Kemal’in nasıl bir disiplin ve hayat adamı olduğunun…

Eşsiz bir örneğidir…

Nokta…

Sonsöz: “Dünyada hayat için, insanca yaşamak için bağılsızlık lazımdır… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk… “

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz