MENÜ
İzmir
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kılıçdaroğlu’nun seçimi!
Fatih YAPAR
YAZARLAR
31 Ağustos 2018 Cuma

Kılıçdaroğlu’nun seçimi!

CHP’de genel seçimlerin ardından tam 66 gün sonra “seçim sonuçlarını değerlendirme” toplantısı yapıldı!

Son kurultayda şekillenen en üst karar alma organından birisi olan Parti Meclisi’nin (PM) gündem maddesi tabi ki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden de anlaşılacağı gibi yerel ve genel seçimle birlikte imza hareketi ve muhaliflerin durumuydu.

Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin seçim sonrası yenilen yemeği kast ederek söylediği, “ne yapsaydık yani içerik değil menüyü mü açıklasaydım” diyerek göndermelerde bulunduğu kapalı PM toplantısından önümüzdeki sürece yansıyanlara bakalım.

Birincisi, Kılıçdaroğlu’nun toplantıda söylediği belirtilen, “Zaten görevi 24 Haziran sonrasında bırakacaktım” sözlerini “önümüzdeki kurultay sürecinde” şeklinde düzeltelim.  Genel merkez ve parti kaynakları gerçekten Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresine bir yıl sonra yapılacak olağan kurultayda görevi Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiği İnce’ye bırakmak istediğini belirtiyor.

Tabi ki İnce’nin olağanüstü kurultay talebi ve imza hareketindeki çalışmaları, açıklamaları bu kararın değişmesinde önemli rol oynamış!

Kılıçdaroğlu bu durumu, “Gördüm ki gelinen noktada parti Muharrem Bey’in tekeline bırakılamaz” sözleriyle açıklıyor.

Ve yine, delegelerin teker teker genel başkan adayı olmak isteyen kişi tarafından aranmasını basitlik, ucuz bir siyasi yöntem olarak görüyor.

Bu arada önemli bir konu daha var!

Seçim gecesi İnce’nin nerede, kimlerle olduğu ve nasıl bir hal içinde bulunduğu meselesi.  Bu konuda binlerce yorum, yüzlerce değerlendirme yapıldı.

Gerçeği ise sadece birkaç kişi biliyor.

Partinin o dönem Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Bülent Tezcan’ın toplantıda söz alarak, “Biz Muharrem Bey’i aradık. Genel başkanımızın seçim gecesi süreci ortak değerlendirme talebi olduğunu ilettik. Kendisi Yalova’dan yola çıktığını ve Yüksek Seçim Kurulu’na geçeceğini söyledi. Sonrasında yine aradık fakat bir dönüş yapmadı. Ardından ‘arkadaşlarımla görüşeyim, size döneyim’ dedi. Halen daha dönmesini bekliyoruz. Bu konuda yaşananlara dair konuşulacak çok şey var ama ben partideki sorumluluğum ve görevim gereği susuyorum. Zaten genel başkanımız da bana bu kadar konuşma izni verdi. Geri kalanları anlatmak istemiyorum” ifadeleri de bir hayli ilginç!

Kılıçdaroğlu’nun toplantıda ağzından dökülen, “partiyi hırsızlardan, rantçılardan ve çıkar siyaseti yapanlardan temizleyeceğim” sözleri dikkat çekici.

Şu anda partili birçok belediye var. Milyonlarca lira bütçeyi elinde bulunduran yerel yöneticiler ve onların uzantısı genel iradecilere mesaj açık ve net bir şekilde gitmiş.

Şimdi önümüzde bir yerel seçim var.

Ama adayların belirleneceği yöntem yok!

Bu konuda Kılıçdaroğlu çalışma yapılması talimatını vermiş durumda. Eylül ayında sadece yerel seçimlerin masaya yatırılacağı, belediye başkanlarının ve ilçelerin tek tek değerlendirileceği bir PM toplantısı yapılacak.

Burada herkes eteğindeki taşı da dökecek!

Gelelim adayların nasıl belirleneceği konusuna. Bilindiği gibi parti anket, eğilim yoklaması, merkez yoklaması ve önseçim gibi yöntemlerle yerel idarecileri seçiyor. Ve aday olarak seçmenin önüne koyuyor.

Şu günlerde en çok merak edilen konu belediye başkanları için önseçim olup olmayacağı. Tüzük buna müsait olsa da partide özellikle belediye başkanlarının bulunduğu yerlerde önseçim yapılmayacak.

Bu açık ve net!

Çünkü görevde olan bir belediye başkanının kendisi hakkında karar verecek üyeye yapamayacağı kıyak ve müdahale yok.

Bunu da herkes biliyor.

Bu yüzden Kılıçdaroğlu’nun bir yöntem olarak gördüğü önseçim konusunda kesin kararı var.

Önseçim falan yapılmayacak ve doğrudan atama olacak.

Kılıçdaroğlu’nun toplantıda milletvekili seçimlerindeki önseçimi örnek vererek, “hemşericilik ve etnik siyaset üzerinden bazı isimler milletvekili olmadı mı?” sözleri içinde bulunduğu kararlılığı da sizce açıklamaya yetmiyor mu?

Genel başkanın aidatını ödeyenle ödemeyenin, sadece üye olanla aktif çalışanın ayrılmasına yönelik öngörüleri zaten olmuştu.

Kılıçdaroğlu açık ve net bir şekilde partinin şu andaki üye yapısını sakat ve hastalıklı olarak görüyor!

Bu yüzden kendi partisinin üyelerine de güvenmiyor!

En basitinden, partinin en güçlü olduğu İzmir’de 140 bine yakın üye bulunuyor. Önseçimde sandığa giden kişi sayısı bunun yarısı. Mevcudun yarısının oy kullandığı bir durumda “örgüt şunu istedi” denilemeyeceği için ön seçim sadece bir yöntem olarak kalacak.

Kesin olan şu ki; kararı tek başına Kılıçdaroğlu verecek ve genel merkez de organlarıyla (!) bunu onaylayacak.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Bornovalı Üye
 31 Ağustos 2018 Cuma 10:34
Sayın yazar,yazınızın bütününe katılıyorum.Genel Başkanın düşüncelerini çok güzel ifade ederek kamuoyunun bilgilenmesine katkı yaptınız.Size teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz