MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kılıçdaroğlu yalnız değil!
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
16 Mayıs 2020 Cumartesi

Kılıçdaroğlu yalnız değil!

CHP içinde Kılıçdaroğlu’nu her seçimde “öne çıkmaya” teşvik edenler olduğu gibi “Sakın ha!” diyenler de oldu.

Kılıçdaroğlu direksiyonu “Sakın ha!” diyenlerden yana kırdı ve girdiği her seçimde ikinci planda kalarak şaşırtıcı kararlar aldı:

CHP tabanının tepkisini göğüslemeyi göze alarak Devlet Bahçeli ile birlikte ilahiyatçı Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı gösterdi.

Ak Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Erdoğan İHL mezunuydu, İhsanoğlu ise uluslararası bir ilahiyat profesörüydü. Sol seçmen İhsanoğlu’na oy vermek yerine, sahillere inmeyi tercih edince Erdoğan kazandı, CHP-MHP ittifakı kaybetti.

***

Kılıçdaroğlu, MHP ile seçim ittifakı yapması yetmiyormuş gibi ilahiyatçı İhsanoğlu’nu da cumhurbaşkanı adayı yapmıştı. Bu tercihler CHP’ye seçim kazandırmamıştı amma CHP’deki değişimin hangi boyutlara varabileceğini göstermişti.

Kılıçdaroğlu’nun liderliğindeki CHP, Baykal’ın CHP’sinden farklı olacaktı. Bu kesindi!

***

Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi sağ ve muhafazakâr seçmenin de oy verebileceği bir parti yapma hayali 2014 seçiminde gerçeğe dönüşmedi. Ancak o yılmadı, bu seçimde başaramadığını sonraki seçimlerde başaracaktı. Bu konuda kararlıydı. 

Kılıçdaroğlu bir yandan parti içi muhalefetle uğraşırken diğer yandan da hükümet ve hükümet medyası ile başa çıkmaya çalıştı.. İktidara karşı kullandığı muhalefet dili, “medeni” ölçüler içinde kaldı. Hatta yumuşak bir muhalefet dili kullandığı için Kılıçdaroğlu’nun yetersizliği gündeme geldi. Fakat o, her türlü kışkırtmaya rağmen sakin ve ılımlı muhalefet stratejisini değiştirmedi.

En yılgın ve yorgun anında kulağına fısıldanan “Sakın ha!” uyarısı toparlanmasına yetti.

Fakat sakin ve öfkesiz bir muhalefet diliyle ileri sürdüğü argümanlar, Ak Parti yönetiminin ayarını bozmaya yetiyordu. Kılıçdaroğlu sakinleştikçe, Ak Parti hırçınlaşıyordu. 

Kılıçdaroğlu; Ak Parti’nin CHP’ye karşı kullandığı argümanları da bir bir ortadan kaldırdı. Kolay olmadı ama sağ ve muhafazakâr seçmeni iğreti eden yerli yersiz Atatürkçülük, laiklik, gericilik, başörtüsü, dindarla alay etme… söylemlerine de son verdi.

CHP’nin söylem stratejisindeki bu değişiklik, onun kendi tabanını rahatsız etmesine etti amma Ak Parti’nin sağ seçmeni kolayından ikna etme gerekçelerini de bir bir elinden aldı. Sonunda CHP, sağ ve muhafazakâr seçmenin oy verebileceği bir parti vitrinine ve fikriyatına kavuştu.

Bu çaba, Türk siyasi tarihinde “büyük değişim” kavramı ile açıklanmayı hak edecek kadar önemlidir. Son on yılda Ak Parti sağ ve muhafazakâr değerlerden uzaklaştıkça CHP de dine, sağa ve muhafazakârlığa o kadar yaklaştı.

***

Kılıçdaroğlu’nun ilk başarısı 7 Haziran 2015 seçimleri oldu. Bu seçimde Ak Parti, Meclis çoğunluğunu yitirdi. Fakat seçimin akabinde tuhaf gelişmeler peş peşe yaşandı... Bitmeyen “istikşafi” görüşmeleri bir sonuç vermedi… Ak Parti’den uzaklaşan sağ ve muhafazakâr seçmen, 1 Kasım 2015 seçimlerinde isteyerek veya istemeyerek, çoğu da korkudan partiye dönüş yaptı.

En erken dönüşü de Devlet Bahçeli yaptı… 7 Haziran’da seçimin yapıldığı günün akşamı 22.00 sularında, hangi partinin ne kadar oy aldığı belli olmadan “erken seçim” çağrısı yaptı!

Bahçeli, Kılıçdaroğlu ve CHP’ye karşı kullandığı yapıcı dili bir anda terk etti. Aradan yaklaşık beş yıl geçti. Bahçeli, eski ortağı Kılıçdaroğlu’na karşı kullandığı dilde yumuşama göstermedi. Oysa Kılıçdaroğlu Bahçeli’ye karşı kullandığı olumlu dili değiştirmedi. 

***

Ak Parti ve MHP parti yöneticilerinin CHP ve Kılıçdaroğlu’na karşı kullandığı ağır dil, iki partinin tabanını rahatsız etmeye başladı. Her başarısızlığın sorumlusu “Eyyy Kılıçdaroğlu!” olamazdı! Ülkede olup bitenlerden çobanın bile haberi varken nedir bu CHP ve Kılıçdaroğlu öfkesi?!

Türkiye’yi 19 yıl Ak Parti yönetti ama nasıl olduysa artık, bütün yanlışları da CHP yaptı!

***  

Son seçim sonuçlarına bakıldığında Türk karasularında gemilerin öfke ile yüzdürülemeyeceğini görmekte yarar var!

Bir parti 19 yıl iktidar olunca, hayatın yalın ve yakıcı gerçeğini unutur. İnsanoğlu böyle bir varlıktır.

Oysa temel kural;

İlk seçimde iktidarı devredecekmişsin gibi hazırlıklı ol; hep iktidarda kalacakmışsın gibi de hizmete devam et!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 19 Mayıs 2020 Salı 23:08
Bülent , kızlar amerikada okyanusötesi burslarla eğitimi tamamladı mı? Bitti mi? Bari dspnin deyusu ekberi vardı.
 Bülent ışık
 18 Mayıs 2020 Pazartesi 12:31
Sinan Hayrettin Kam anlaşılan askıda fatura kimyanı bozmuş. Bir tane bile fatura ödedin mi ?
 Lombak
 16 Mayıs 2020 Cumartesi 22:02
Bu yazının üstüne Sabaz gider. Ver oğlum gazı!:))
 Fikret ASLAN
 16 Mayıs 2020 Cumartesi 17:17
Son 20 yıldır Türkiyeyi yönetenler çok iyi tiyatro sergilediler ancak yaptıkları en iyi şey yandaş ve hemşeri müteahhitleri zengin etmek. Şu anda dünyanın demokrasi açısından en geri kalmış ülkesi Türkiye diye düşünüyorum. Tıpkı Saddamın Irakı ve Kaddafinin Libyası gibi olduk. İnşallah sonumuz onlar gibi olmaz.
 Sinan Hayrettin Kam
 16 Mayıs 2020 Cumartesi 15:27
En son cümleyi çok tuttum “ İlk seçimde iktidarı devredecekmişsin gibi hazırlıklı ol; hep iktidarda kalacakmışsın gibi de hizmete devam et!” Ak Parti Hep Böyle yapıyor. Güzel tesbit Tebrik ederim Harun Bey CHP yi fazla abartmamak lazım O sadece Böl Parçala Taktiğini ASKIDA VEKİLLE İYİ YAPAR Bekleyelim görelim Ancak neden hep muhafazakar oylar ve kitleler bölünmeye çalışılıyor Varmı cevabın Harun Bey!
 Atilla Tüfenkçioğlu
 16 Mayıs 2020 Cumartesi 14:31
Chp''nin mevzisini değiştiren ve iktidar ile mücadele gücü kazandıran Kılıçdaroğlu''dur. Gereksiz yere ve her olay karşısında anlamsızca milliyetçi vurgu yapan şahinleri tasfiyesi de cabası... Eline sağlık Harun Hocam..
 Baba Muhalefet
 16 Mayıs 2020 Cumartesi 14:04
"Yumuşak bir muhalefet dili kullandığı için yetersizliği gündeme gelen" Kılıçdaroğlu hep/ve her konuda YETERSİZDİ / hala YETERSİZ / ve YETERSİZ kalmayı sürdürecek... Çünkü elinde değil, o, bu kadar işte.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz