Hiç bir şey eyleme geçen cahillik kadar korkutucu olamaz
Konfüçyus
İnsanın yaşarken bir kıymeti olmalı. Öldükten sonra cesedine ne olduğunun hiç önemi yok aslında. Amerika'lı en yakın arkadaşım öldükten sonra cesedinin yakılmasını istemişti. Kızı küllerini bir cam kavanozda saklıyor şimdi. Dolayısı ile ceset ister yakılsın, ister gömülsün, ölen ölmüştür, ona bir zarar veremezsiniz artık. Önemli olan ölenin ailesinin riayet etmek istediği ritüellerdir. Bu bağlamda bir ölünün cesedine yapılan muamele aslında ölenin yakınlarını bağlar. Aysel Tuğluk'un annesinin cenazesine karşı yapılan insanlık dışı saldırıyı da bu çerçeve içinde değerlendirmek lazım. Yapılan saldırı hukuksal olarak suç sayılır. Bu suç toplu olarak işlenmiştir. Anadolu topraklarında yaşayan herkesin en temel insan haklarından eşit şekilde yararlanma hakkı vardır diye varsayıyoruz. Öyle değil mi? Bu en temel haklardan birisi ise insanlık onurunun korunması hakkıdır. Siz kızı, oğlu, damadı vs terörist, hırsız, katil falan diye bir insanın cenazesine saldırma hakkını kendinizde görebiliyorsanız, bu ülkede hukuk ve adaletin olmamasından çok eminsiniz ve bundan güç alıyorsunuz demektir. Mesala böyle bir saldırı Batı ülkelerinden birinde asla yapılamaz. Kimse buna cesaret edemez. Hele toplu olarak yapmayı düşünmek cesaret sınırlarını da aşar ve o toplumun hukuk ve güvenlik anlamında ciddi bir zaafiyeti olduğunu gösterir.
Yarın öbür gün, toplu halde başı açık kadınlara, Cemevlerine, Kürtlere, Ermenilere saldırılmayacağının garantisini kim verebilir? Ülkemizde bu tür olaylara bir daha göz yummamak için caydırıcı hukuki ve adli tedbirleri yerinde ve zamanında devlet ciddiyetine yakışır bir şekilde uygulmak zorundayız. Aynı zamanda yobazlara, cahillere, faşistlere ve bunların hukuk dışı davranışlarına meydan veren ya da göz yumanlar varsa onlara da bazı şeyleri hatırlatmakta fayda var; Anadolu coğrafyası hiç kimsenin babasının tapulu malı değildir; eğer bu topraklarda cenazelere saldıracak kertede insanlık dışına çıkacaksanız, ektiğiniz düşmanlık tohumlarını günü gelip biçmek zorunda kalacağınızı kabülleneceksiniz demektir; cenazelere saldırmakla ne terörü bitirebilirsiniz ne de şehit olan evlatlarınızı geri getirebilirsiniz; zihniyetlerinizi değiştirmediğiniz sürece, bu topraklardan son Alevi'yi, son Kürt'ü, son Ermeni'yi kovduğunuz gün dahi Türkiye'nin sorunları bitmeyecektir; Türkiye'nin sorunu yüzyıl önce olduğu gibi geri kalmışlık, paylaşım ve sömürü düzeninin devam etme sorunudur; şiddet insanlığın hiç bir döneminde hiç bir sorunun çözümü olamamıştır; insanlık, fiziksel gücüne değil, beyin gücü ve yeteneklerine güvenenlerin yönettiği nesiller sayesinde büyük adımlar atıyor. Dindar ve kindar nesiller sayesinde hiç değil!
BKZ. MODERN BATI DÜNYASI!
Sayfa başına git