Celil’e Hikmet Hanım...
Nazım Hikmet’in annesi, Oktay Rifat’ın da teyzesi.
1880’de Selanik’de doğdu.
Paris’te ve Roma’da okudu.
Saray ressamından dersler aldı.
Ünlü bir ressam oldu...
Yoğunlukla Nü kadın teması üzerinde resimler yaptı.
Yatak odalarına asılmaması... koşuluyla, yakınlarına ve arkadaşlarına dağıttı !
Yahya Kemal... genç yakışıklı ve saygın
bir şairdi.
Nazım Hikmet ve Necip Fazıl’ın da içinde bulunduğu gruba... şiir dersleri verirdi.
O nedenle de Nazım’ların evine gelir, dersten sonra da,
Celile Hanımla uzun uzun, sanat ve edebiyat üzerine sohbet ederlerdi...
Bu arada yakınlaştılar... Birbirine aşık oldular.
Nazım’la, Necip Fazıl’ın okuduğu Bahriye okulunda ve İstanbul’da... deşifre oldular !
Öncesinden beri... Celile Hanımla kocası Hikmet Bey arasındaki evlilik zaten fiilen bitmişti... Taraflar geçimsizlikten boşanınca, evlilik hukuken de bitmiş oldu.
Nazım Hikmet... hocası Yahya Kemal’e
kızgındı, öfkeliydi !
Annesinin, babasından boşanmasını, aralarındaki ilişkiyle... ilişkilendiriyordu !
Bir gün paltosunun cebine şu kağıdı koydu : Hocam olarak girdiğiniz evimize... Babam olarak giremezsiniz !
Deniyor ki... aslında Yahya Kemal
evlilikten korkan bir adamdı.
Belki de bunda... Celile Hanımın çok güzel bir kadın olmasının ve de sosyetede,
çok popüler olmasının payı da vardı.
Belki de... oğlu Nazım Hikmet’in tepkisinin çekincesi de vardı !
Sonuçta... Celile Hanımın her zorluğa göğüs geren ve cesur tavrına karşın, Delice aşıklar... kavuşamadı !
Celile Hanım büyük hayal kırıklığı içinde,
İstanbul’dan ayrıldı... Paris’e gitti.
Aradan yıllar geçti... İstanbul’a döndü.
Oğlu Nazım artık büyük şair olmuş,
1938’de de... tutuklanmıştı.
Harp Okulunu isyana teşvik suçundan
28 yıl 4 ay... hapis cezası almıştı !
Bu haksızlığa isyan etmekte ama,
elden bir şey de gelmemektedir.
Bıçak kemiğe dayanmış ki, 1950 de cezaevinde... açlık grevine başlamıştı.
Yankısı da... büyük olmuştu !
Celile Hanım da oğluna destek olmuş,
Galata Köprüsünde pankart açıp,
imza toplamak için, o da açlık grevine başlamıştı...
Ama, kısa bir süre sonra karakola götürülüp... göz altına alınmıştı !
Yahya Kemal oradan geçerken...
Celile Hanımı görmüş, ne yanına gitmiş,
ne de... imza vermişti !
Celile Hanım... O’nu görmemişti.
Çünkü gözlerini kaybetmişti de,
O’nun gördüğünü... görememişti !
Nazım Hikmet... 1950’de yeni iktidarın
15 Temmuz affıyla... cezaevinden çıktı !
Askerlik sorunu var diye... ev hapsine alındı. Dünya Barış Komitesinde çalışmak için... 1951’de yurt dışına kaçtı !
Annesi Celile Hanım da...1956’da öldü.
Celile Hanım yazları oturduğu adadan, Nişantaşı’ndaki evine vapurla gider gelirdi... Kimi yorumlar o ki,
Yahya Kemal, çaresizlik içinde onu izlerken, Sessiz Gemi... şiirini yazmıştı ;
Artık demir almak günü gelmişse
zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu
limandan.
...
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok giden memnun ki yerinden,
Çok seneler geçti... çok seneler geçti;
dönen yok seferinden...
Denir ki... Aşk adil değil ki !
İyi Pazarlar...
|
REİS 8 Haziran 2020 Pazartesi 00:50
|
Sayfa başına git