MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Korona koşullarında muhalif olmak
Tayfun MARO
YAZARLAR
27 Nisan 2020 Pazartesi

Korona koşullarında muhalif olmak

Covid-19’un yol açtığı salgın sadece dünya ölçeğinde sağlık problemi yaratmadı, aynı zamanda, büyük ekonomik bunalıma sürüklenen sistemin “değişim veya çöküş” dinamiklerini de hızlandırdı.

Çökmekte olan sistem ile doğmakta olan sistem arasında salınan insanlık, olanları okumakta haliyle zorlanıyor. Hele öldürücü salgının baskısı altında iyice zorlanıyor.

Uygulamalar ülkeden ülkeye küçük değişiklikler göstermekle birlikte, gündelik hayat, virüs görülen tüm ülkelerde neredeyse durduruldu.

Ancak dijitalleşme sürecinde hiçbir duraksama olmadığı gibi, etkinliği enikonu arttı.

Hal böyle iken, iki milyara yakın öğrencinin okula gidememesi, birkaç milyar insanın işe gidememesi, değişim sürecinde ne ifade ediyor olabilir?

Değerler sisteminin çökmesi nedeniyle, sistemin öngördüğü müfredat zaten büyük ölçüde ihtiyaç olmaktan çıkmış bulunuyordu. 

Dijitalleşme ve robot üretim kaynaklı, işyerlerinde ve fabrikalarda ortaya çıkan yeni koşullar, gündelik hayatın akışını yavaş yavaş değiştiriyordu.

Şimdi, gerek okullar gerek işyerleri, uygulama gerektirmeyen alanlarda, ekranlara taşınıyor. Kamu hizmetleri, bankacılık hizmetleri ha keza internetten veriliyor.

Gerçek yürüyor; Yapay zekâ işbaşında…

Akıllar karıştı, dile getirilen eleştirilerin statükoya mı, değişime mi hizalandığı belli değil.  

Savrulma, problematik eksikliğini düşündürüyor. Meseleye nasıl bakmak, nasıl ele almak gerektiği konusunda bir kafa karışıklığı var.

Sanayi toplumunun referanslarını kullanarak, kapıyı çalan yeni dünya düzenini kavramak ve olan biteni ifade etmek olanaksız.

İşçi sınıfı öncülüğünde devrim nutukları atanlar, kendisi için sınıf olamayan ve yapay zekâ tarafından tasfiye edilmekte olan işçi sınıfının yeni durumunu yok sayarken, içinden geçtiğimiz hayli netameli değişim süreci üzerine söylediklerinin ne değeri olabilir!

Aynı şekilde, yeni sosyoloji hakkında çok az şeyin bilindiği koşullarda, ayak sesleri duyulan değişime dair sosyal demokratların yeni şeyler söylemesi, uzak ihtimaldir. Zaten söylemiyorlar da…

Küresel tükenişin önemli aktörlerinden liberaller büyük vebal altında iken, ne söyleseler boş!

Muhafazakârların yeni Dünya düzenine dair neler söyleyeceğini, önümüzdeki aylarda göreceğiz. Onlarda da kararsızlıktan kaynaklı referans sorunu var.

Siyasal alanda, siyasal eleştirinin statükodan beslendiğini düşündüren tavır sürüyor; Bu ahvalde, her karşı çıkışın ve muhalif tutumun toplumu geleceğe taşıyacağını düşünmek, aşırı iyimserlik olur.

Siyasal alanda tek olumlu çıkış, Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı 16 madde oldu. “Alçakgönüllü uygarlık” fikri, tartışmaya gerçekten değer…

Bundan böyle, endüstriyel çağın referanslarının statükocu etki yapabileceğini öngörmek gerekiyor. Modernite ve Aydınlanma düşüncesinin getirdiklerine bu açıdan da bakmalıyız.

Yoksa “sosyal mesafe”nin salt salgınla ilgili olduğunu düşünüp, “fiziki mesafe” deriz.

Hâlbuki “sosyal mesafe”, dijitalleşen toplumsal yaşamın öncülüdür. Eleştiriyi buradan kurmak gerekiyor.

Sonuç olarak, salgının getirdiklerini, sistemde neyin ve nasıl değişmekte olduğunu elbet de konuşacağız. Ancak salgınla gelen değişimin yol açtığı belirsizlik yanıltıcı olabiliyor.

Meseleleri nasıl ele almak gerektiğini bilmeye ve duru bir akılla düşünmeye ihtiyacımız var.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Tayyar Önder
 27 Nisan 2020 Pazartesi 17:42
Hahahaaaaaa... Çok Komiksiniz... Uzun Uzun Bir Şeyler Anlatmaya Çalıştıktan Sonra... Kimsenin Ciddiye Almadığı Birinin Kimsenin Farkında Bile Olmadığı Önerisi... "...Siyasal Alanda Tek Olumlu Çıkış Kılıçdaroğlu'nun Açıkladığı 16 Madde Oldu..." Tayfun Bey Bunu Başka Yerde Söyleyip Zekanızdan Şüphe Ettirmeyin Derim...
 Caglayan Yildirim
 27 Nisan 2020 Pazartesi 13:15
Endustriyel otomasyon alaninda carklar mayis ayinda donecek,yoksa ucretler odenemeyecek,siparisler karsilanmayacak,yani duramayacaklar,Caresizligi su anda yasiyorlar.gelecege yonelik bir ongoru olusturulamiyor.
 Hiçbir şey olmaz.
 27 Nisan 2020 Pazartesi 12:07
1-2 ay gündelik hayat değişti diye ne sistem değişir ne de çöker.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz