MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Maske takmama cezası kalktı mı?
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
23 Eylül 2021 Perşembe

Maske takmama cezası kalktı mı?

Pandemiyi bitirme anlamında ileriye gideceğimize, geriye gidiyoruz.

Olacak şey değil.

Eller gider Mersin’e, biz gideriz tersine, misali.

20 Eylül 2020’de günlük vaka sayısı, 1519 idi.

O gün hayatını korona nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşımız sayısı ise 61…

Yanlış okumadınız; 161 ya da 261 değil, sadece 61…

Ya şimdi?

21 Eylül 2021 tarihinde…

29 bin 338 pozitif vaka tespit edilmiş.

Ne yazık ki 260 kişi de yaşamını yitirmiş.

Bu hastalıktan bir kişiyi bile kaybetsek, korona illetinden kurtulmuş sayılmayız.

Ama, vefat sayısını 300’lere dayandıktan sonra 210’lara gerilemesine seviniyoruz maalesef.

Ne acı değil mi?

***

1 Temmuz 2021’de başlayan normalleşmenin bedeli maalesef çok ağır oldu.

O tarihteki, yani 1 Temmuz’da 42 insanımız vefat etti koronadan….

Temmuz ayındaki kayıplarımız, 1540 idi.

Ağustos ayına gelince…

1 Ağustos’ta 96 vatandaşını koronaya kurban veren Türkiye, 3 Ağustos’ta 126, 15 Ağustos’ta 157, 19 Ağustos’ta 216 rakamlarına ulaştı.

Grafik, sürekli yükseldi.

Ağustos ayındaki kayıplarımızın toplamı, Temmuz’un üç katıydı.

Yani, 4 bin 790…

***

1 Eylül’de 290 vatandaşımızı yitirmişiz.

Eylül ayında, 21 günlük süreçte yitirdiğimiz can sayısı, 31 günlük Ağustos rakamlarını bile geçti.

Yani, 5 bin 356 olmuş.

Korona yüzünden toprağa verdiğimiz insan sayısı 61 bin 460 olmuş.

Bu da demek oluyor ki, gidişat çok fena!

***

Pozitif vaka sayıları, her ne kadar 20-30 bin aralığında stabil gidiyor gibi görünse de…

Sahadaki gerçeğin başka olduğunu savunanların sayısı az değil.

Açıklanan resmi  rakamlara kimse inanmıyor artık.

“Bu kadar az vaka varsa, neden ölümler çok yüksek? Neden ölümler de azalmıyor?” sorusunu soruyor vatandaş, ister istemez.

***

Ben maskeyi  kafaya takmış durumdayım!

Yok, yanlış anlamayın; yüzüme takıyorum elbette.

Ağzımı burnumu iyice  kapatıyorum.

Bazı yerlere girerken çift maske kullanıyorum.

Demek istediğim..

Bu korkunç yükselişin en birinci unsurunun, aşı yaptırmamanın yanı sıra maske takmamanın olduğunu iddia ediyorum.

Öyle ki maskeyi hayatından çıkaranlar çoğunlukta.

Toplu taşım araçlarını kullananlar, mecburiyetten maske takıyor.

Toplu taşım araçları dışında, kamu binaları dışında, bu kuralın uygulandığı başka bir yer yok.

Artık koluna, çenesinin altına takma gereği bile duymuyorlar maskeyi.

Acaba neden?

Vurdumduymazlıktan mı, yoksa işin içinde duygusallık da var mı?

Yani ekonomi!

***

Bir kutu maske, kaliteli bir maskeyse, 50 lira.

İçinde 50 tane maske bulunuyor.

Bir aile düşünün, anne, baba, iki çocuk!

Herkes günde iki maske kullansa…

Eder, toplam 8 maske…

Tanesi 1 liradan hesaplayın, ayda 240 lira…

Ben, maske takmayanların çoğunluğunun keyfiyetten takmadığını düşünüyorum da…

Bir dostumun bu konuya dikkat çekmesiyle, maskenin ekonomik yükünü de ortaya koymuş oldum.

Acaba, maske devlet tarafından temin edilemez mi?

Memleketin bütçesini batırmaz herhalde!

***

Maskeden söz açılmışken…

Sorayım bari…

Maske takmayanlara ceza kesme yönetmeliği yürürlükten kalktı mı?

Bu soruyu neden soruyorum?

Çünkü, son zamanlarda maske takmadığı için ne ceza yiyen vatandaşları görüyoruz kalabalık kaldırımlarda, çarşıda, pazarda…

Ne de medyada, “Şu kadar insan, maske takmadıkları için şu kadar ceza yedi” şeklinde haber okuyoruz.

22 Haziran 2020’de başlamıştı, maske takmayanlara ceza uygulaması…

Bu cezanın caydırıcılığını, 2020 Eylül’ündeki pozitif vaka ve vefat sayılarına yansımasından çok net biçimde gördüğümüzü düşünüyorum.

Vaka ve vefat sayılarındaki artış, her şeyi apaçık ortaya koyuyor.

Ne yazık ki, “Kim takar maskeyi!” modundayız.

Maskesizlere ceza yazılmasını emreden yönetmelik halen yürürlükte olmasına rağmen…

Emniyet güçleri, artık “Maske takmamışsın, al sana 900 lira ceza!” demiyor.

“Maskenizi takar mısınız?” diye kibarca uyarıyor.

Hoşgörülü olma düşüncesi, ceza yazarak caydırıcı olmanın önüne geçmiş durumda.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her akşam hatırlatıyor, “Aman ha, maske, mesafe ve hijyen kurallarına harfiyen uyun” diyor.

Buna rağmen maske takmayıp, koronaya meydan okuyanlarla doldu sokaklar…

Maskesizler söz dinlemezse, adeta maske takmamaya teşvik edilirse…

Olacağı budur tabii ki…

Biz bu kafayla, koronanın yakamızdan düşmesini daha çooook bekleriz!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 23 Eylül 2021 Perşembe 19:53
Kapanma olmaz ama bazı tedbirler alınmadan kış geçmeyecek galiba. Maske konusu da tekrar sıkı denetim kapsamına alınmalı. Önlemsizliğin sağlık çalışanlarına yükü çok. Devlete yükü çok. 5 inci zirve olacak sanırım.
 sinan
 23 Eylül 2021 Perşembe 12:52
uyarıyoruz kapalı ortamda takmayanları ağır bir söz söylemişsiniz gibi bakıyorlar. Aşı olunca olay bitti sanan bir kısım var. Bir kısım da zaten Allaha emanet yaşıyor. Aşı olsan da takacaksın maskeyi. TAKACAKSIN!
 altan koralttan
 23 Eylül 2021 Perşembe 12:18
dünyada da takan yok..maçları seyret anlasın.. aşı vurdurdun mu maskeler fora...
 
 23 Eylül 2021 Perşembe 10:43
İZBAN'a da maskesiz binenler var. Zam zamanı grev yapanlar işini düzgün yapsa kimse binemez ama demek ki iş düzgün yapılmıyor.
 HZS
 23 Eylül 2021 Perşembe 09:31
Son derece haklısınız Muhittin bey, maske takmayana, kapalı alanlarda mesafeye uymayanlara ceza kesildiği güvenlik güçlerinin ve zabıtanın ceza uygulamak için cirit attığı günlerden bu günlere geldik. Olay sürü bağışıklığından saldım çayıra mevlam kayıraya dönüştü. Aşı karşıtları siyasi nedenler ve oy kaygısı nedeniyle görmezden geliniyor. HES kodu uygulaması unutuldu, aşı kodu uygulaması başlatılmalı.65 yaş üstüne uygulanan tedbirler aşı olmayanlara niye uygulanmaz ki, açık ve kapalı alanlarda maske takılması mutlaka uygulanmalı ve denetlenmeli...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz