MENÜ
İzmir 18°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Maskeli dünya
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
25 Mayıs 2017 Perşembe

Maskeli dünya

İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran en büyük yeteneği içgüdülerini gizlemedeki maharetidir. Bunu da ancak bin bir çeşit maskeleri sayesinde gerçekleştirir. İşin doğrusu, insanlar maskeleri olmadan toplum içine dahi çıkamazlar.

Yataktan yeni kalktınız. Çat kapı çalındı. Karşınızda hiç beklemediğiniz bir ahbabınız sabahın köründe size habersiz ziyarete gelmiş. Ne yaparsınız? Derhal hem şaşırmış hem sevinmiş görünen maskenizi takıp gülümsersiniz herhalde. İş yerinizde patronunuz size bir güzel fırça çekiyor... İçinizden küfür de etseniz, yüzünüze mahçup bir eda takınmış havası veren maskenizi takmaktan başka bir şey gelmez elinizden! Sevgiliniz doğum gününüzde, size değerli bulmadığınız bir hediye aldığı için hayal kırıklığına uğramışsınız... ‘’Canım ne kadar incesin, çok beğendim armağanını’’ demeye gelen memmnuniyet maskesini takarsınız ister istemez...

Peki insanlar  yalnızken, maskelerini çıkartıp, gerçek yüzleriyle baş başa kaldıklarında ne yaparlar? Hiç düşündünüz mü, ya da kendinize sordunuz mu? Sahi ben kimim, bir gün içerisinde kaç maske takıyorum diye? Acaba diyorum, hiç maske kullanmadan bir günü geçirebilir miyiz? Sadece kendimiz olabilir miyiz? Bunu başarabilir miyiz? İçimizden geldiği gibi doğal davranarak diğer insanlarla normal ve sağlıklı ilişkiler kurabilir miyiz?

Bunu anlamak çok kolay aslında. Elinize bir gazete alın. Öldürülen ve tecavüz edilen çocukların haberlerine göz atın. Şiddete uğrayan kadınların resimlerini inceleyin. İşsizlikten evine ekmek götüremediği için kendini asan babanın hikayesini okuyun. Üniversiteyi bitireli kaç sene geçtiği halde doğru dürüst iş bulamadığı için, kahvehane köşelerinde sürünen gençlerin bunalımlarını anlatan yazı dizisini etüd edin... Sonra gazeteyi bir kenara bırakıp, günlük işlerinize dalmayı deneyin. Hala hayatın içerisinde olagelen durumlar karşısında, sizi olduğunuzdan farklı gösteren yapmacık maskeler takabiliyorsanız, siz iflah olmaz bir ‘maskeli dünya’ mensubusunuz demektir!

Eğer gazeteyi elinizden bıraktıktan sonra, hiç bir maske kullanmaya gerek kalmadan hala insanların yüzüne bakabiliyorsanız ve onlarla iletişim kurabiliyorsanız, daha önce maskelerin ardına gizlediğiniz gerçek duygu ve düşüncülerinizi söyleyecek cesaretiniz de var demektir! Öyleyse durmayın! İçinizde biriktirdiğiniz öfkeyi, haksızlıklar ve zulüm karşısında duyduğunuz isyanı haykırın. Öyle bir haykırın ki bütün maskeleriniz tek tek yırtılsın... Maskeler birer birer düştükçe insanlık ayıpları da süzün gözünüzde iyice açığa çıksın. Mesala, kimsesiz çocukların koyun koyuna yattığı köprü altlarının üstünde balık restoranlarının sıralandığı semtlerinizin zavallılığını çıplak gözlerinizle görün böylece... Pazar sandıkları toplanırken, yere dökülen sebze ve meyve artıklarını torbasına doldurup evine götürenleri ayırdedebilsin algı perdeleriniz... Köşe başlarında, daha önce belki de başınızı dönüp geçtiğiniz, dilenmeye zorlanan veya mecbur bırakılan bebelerin bakışlarına dikilsin bakışlarınız...

Düşünün nihayetinde... Maskeli dünyaya sığınmadan yaşamayı mı tercih etmek istersiniz? Yoksa maskeleriniz olmadan yaşamak mümkün değil mi dersiniz? Ben derim ki kendimizi seçebildiğimiz ölçüde insanlaşıyoruz, maskelerimizi seçerken ise insanlıktan uzaklaşıyoruz.. Maskelerimizden kurtulalım, kendimiz olalım... İçimizden acının ve zorlukların geçmesine izin verelim. Böylesi bizi daha güçlü kılar. Hayat çırılçıplak ve bu çıplaklığa direnmektir zira...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz