MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mevsimlik tarım işçileri, meleler ve toprak reformu
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
1 Temmuz 2019 Pazartesi

Mevsimlik tarım işçileri, meleler ve toprak reformu

Öncelikle “Mevsimlik Tarım İşçileri, Meleler  ve Toprak Reformu  ” konusunda kısaca bilgi verelim.

Mevsimlik Tarım İşçileri Kimdir?    

Türkiye’de her yıl, Adana’da örtü altı sebze ve narenci toplama; Antalya’da narenciye toplama; Afyon’da kiraz toplama; Düzce’de fındık toplama; İzmir’de kiraz toplama ve kurutmalık domates kesme; Konya-Aksaray’da pancar çapası; Ordu’da fındık toplama; Samsun’da sebze hasadı; Urfa’da pamuk toplama ve Yozgat-Nevşehir’de pancar çapası gibi işlerde istihdam edilmek üzere, Urfa, Mardin, Diyarbakır gibi ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden mevsimlik işçiler getirilir.

Mevsimlik tarım işçisi aileleri Mart, Nisan ve Mayıs aylarında evden ayrılırlar, daha çok Eylül, Ekim ve Kasım aylarında evlerine dönerler.

Yapılan araştırmalarda;

- Mevsimlik tarım işçilerin sadece yüzde 7’sinin köylerinde tarım arazisi var (bu arazilerin ortalama büyüklüğü de 10 dönümden küçük),

-  Ailelerin yaklaşık yüzde 50’sinden fazlası 16 yıldan daha uzun bir süre mevsimlik tarım işçisi,

- İş için ulaşım masraflarının yüzde 81’i kendileri; yüzde 9’u dayı başları ve yüzde 5’i işveren tarafından karşılanmakta,

- Mevsimlik tarım işçilerinin  geldikleri yerlerde yüzde 80’i çadırda yaşamakta; yüzde 56’sının elektriğe erişimi yok; yüzde 62’sinin içme suyunu çeşmeden temin etmekte ve zor banyo ve tuvalet koşullarında yaşamlarını sürdürmekte,

- Mevsimlik işçilerin, yüzde 45’’i 9-11 saat arasında, yüzde 45’i 11 saatten daha fazla çalışmakta.Bunun yanında hiç tatillerinin olmadığı belirtilmekte,

- Ailelerin yüzde 65’inin borcu var,

- Güvencesiz ve kayıt dışı piyasada işçi olarak çalışan ailelerin ve bireylerin sosyal güvenceleri yok. İşsizlikten ve toplumsal-kültürel nedenlerle borçlandıkları ve borçluluk döngüsünden çıkamadıkları yaygın olarak gözlemlenmekte.

Özetle mevsimlik işçiliğin kökeninde  topraksızlık ya da az topraklılık olduğu ortaya çıkıyor.

Mele Ne?

Olasılıkla ülkenin göreli olarak laik eğitimden geçmiş ve çağdaşlaşma sürecindeki insanlarımız “Mele” sözcüğü ile ilk karşılaşmış olabilir.

Sözlükler “Mele”yi ;Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu’sunda gayri resmî olarak imam görevi yapan çoğunlukla Kürt din  adamlarına verilen ad olarak tanımlıyor. Kökeni Molla sözcüğü olan mele adının, melle ya da  mala şeklinde  adlandırılmasına da rastlanıyor.

Mele, son belediye seçimleriyle de güncelleşti.

19 Mayıs 2019  tarihli bir yazıda,gazeteci  Sabahattin Önkibar, “Kürt melelere İstanbul seçimi için 50 milyon lira dağıtıldı” demiş. Önkibar; yazısına “Kuşkusuz anlatılanlar iddia kabilindedir ve ispatı mümkün değildir.” diye de eklemiş.

Yazıda; Mesut Barzani’nin babası olan Türk düşmanı Mustafa Barzani’nin  “Mele” diye anıldığı da belirtilmiş.

Gelelim Toprak Reformu’na!

Özellikle Güneydoğu Anadolu,günümüzde bile şeyhler, hocalar,meleler(mollalar) ve ağaların egemenliğinde, dinci gericilikle feodal faşizm kol kola olduğu bir coğrafyadır.

Güneydoğu sorununun kökeninde, bölgenin feodal yapısı ve geri kalmışlık sorunu vardır.Sorun,aynı zamanda ayrılıkçı hareket tarafından kullanılıyor.

Bu durum, işsizlik ve de yoksulluğu yaratıyor. İşsizlik;topraksızlık, toprak yetersizliği ve bölgedeki sanayi ve hizmet sektörünün eksikliğinden besleniyor.

Çözüm ne?

Çözümün birinci ayağı, “Sosyal Devlet İlkesi”nin gerçekleştirilmesi. Bölgede “Sosyal Devlet İlkesi’nin gerçekleştirilmesi;

-Kalıcı bir toprak reformunun yapılması,  

-Toprak reformu ile birlikte çiftçilerin kooperatif örgütlenmesini egemen kılınması,

-Kamu yönlendiriciliği ve egemenliğinde tarımsal sanayinin kurulmasından geçiyor.

İkinci ayağı da, giderek güçlenen  dinsel eğitim yerine Türkiye’de Cumhuriyet ile başlatılan ulusal ve laik eğitim ve eğitim birliği ilkesinin yeniden güçlü bir şekilde yaşama geçirilmesi.

Aslında,değinilen konular salt Doğu ve Güneydoğu’yu değil,bütün Türkiye’yi ilgilendirmiyor mu?

BÜTÜN TÜRKİYE’NİN PARTİSİ OLMAK İSTEYEN PARTİLERİN  YENİDEN “TOPRAK REFORMU”NU GÜNDEME GETİRMESİ GEREKMEZ Mİ?

 Bizden anımsatması!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 gazi akkel
 3 Temmuz 2019 Çarşamba 16:22
Çok acı bir soruna değinmişsiniz mustafa hocam.mevsimlik işçileri 1 ay malatya da ki tarlamızda çalıştırdığımız için sorunlarına şahit oldum,anlattığınızdan daha fazla sefalet içerisindeler.toprak reformu tüm türkiye için yapılmalı.küçük aile çiftçiliği özendirilmeli,küçük tarım arazşilerinin birleştirilmesinin önü açılmalı..
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz