MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Milli Görüş ve Saadet Partisi
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
27 Şubat 2018 Salı

Milli Görüş ve Saadet Partisi

Rahmetli Erbakan Hoca’nın “Adil Düzen gelecek, dertler bitecek!” türünden kullandığı sloganlar, siyaseti temelinden sarsıyordu.

Ama o günlerde çokça gündeme gelen “derin devlet”, Erbakan’ı iktidarda görmek istemiyordu.

Refah Partisi’nin önünü kesmek için sermaye, siyaset ve medya en etkin şekilde kullanıldı.

Erbakan baktı ki işler kötüye gidiyor, “Durun, oyları ben daha çok düşürürüm!” dedi. Yanına Şevki Yılmaz, Oğuzhan Asiltürk…ü de alarak, elden geleni yaptı.

Normal koşullarda % 28-30 oy alabilecek Refah Partisi, İstanbul’daki Bizans Surlarını yıkmayı gündeme getirerek oyları ancak % 22’ye düşürebildi.

% 22 bile Batı ittifakında infiale neden oldu.

***

RP’nin yükselişi önlenemeyince RP’yi “yenileme” arayışları başladı.

 Refah Partisi içinde daha önceden döşenmiş mayınlar harekete geçirildi. Anayasa Mahkemesi dışarıdan, “gençler” içeriden, önce RP sonra da onun yerine kurulan Fazilet Partisi kapatıldı.

Her fani gibi Erbakan Hoca‘nın da hataları vardı. Gün gelecek yerini arkadan gelenlere bırakacaktı…

Olanlar oldu, doğru – yanlış ayrı bir konu, Ak Parti ve Saadet Partisi kuruldu.

Ak Parti siyasete ne kadar hızlı bir giriş yaptıysa, Saadet Partisi de o kadar yavaş ve etkisiz girdi.

***

Aradan 15 – 16 yıl geçti. Ak Parti iktidarında emzik kullanan bebeler, şimdi askerlik çağında.

Erbakan Hoca; Turgut Özal hayatta iken Refah Partisi’nin başına Ahmet Tekdal’ı getirdi. Bir tarafta Turgut Özal diğer tarafta Ahmet Tekdal’ı görenler, oylarını ANAP’a verdiler.

Abdullah Gül ve R.Tayyip Erdoğan’lı yıllarda da Özal döneminde olduğu gibi Saadet Partisi Recai Kutan ve Mustafa Kamalak ile yönetildi. Her iki lideri! gören Milli Görüşçüler doğal olarak oylarını Ak Parti’ye verdiler.

O günlerde “Erbakan iki parti kurdurdu, biri Ak Parti diğeri de Saadet Partisi” diyordum. Diyordum ama kimseye anlatamıyordum…  

Fakat Saadet Partisi’nin başına Temel Karamollaoğlu geçince parti birden doping almış gibi hareketlenmeye, etkili ve içerikli konuşmaya başladı.

***

Temel Karamollaoğlu 1941’de Kahramanmaraş’ta doğdu. Üniversiteyi ve yüksek lisansını Manchester Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nde okudu. Bu güne kadar devletin birçok kademesinde ve siyasette önemli işler yaptı.

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Karamollaoğlu’nun performansı öngörülebilseydi Ak Parti ne yapar eder Saadet’in genel başkanı olmasını önlerdi. Yaşlı bir Karamollaoğlu’ndan zarar gelmeyeceği düşünülerek buna sessiz kalındı ama görüldü ki hata yapılmış veya birileri Ak Parti’yi fena kandırmış.

***

Yakında ittifakların en kritik partisi Saadet Partisi olacak. Benim “ikinci ittifak bloğu” dediğim hareket kendi arasında iş bölümü yaptığında görülecektir ki cumhurbaşkanı adayını SP belirleyecek, CHP, İYİ Parti, HDP, BTP… de münasip görecek. Milletvekili paylaşımında ise CHP, İYİ Parti, HDP, BTP, doğal olarak SP de milletvekili çıkarabilecek.  

SP; cumhurbaşkanı adayını kamuoyuna açıklayarak büyük bir prestij kazanacaktır.  CHP, İYİ Parti, HDP, BTP… de tek başlarına seçime girdiklerinde kazanacaklarından çok fazla milletvekili elde edebilecekler.  

Türkiye’yi “ikinci ittifak”a zorlayan en ikna edici gerekçe hiç unutulmamalıdır ki, “yeni ittifak yasası” ve “AK Parti-MHP-BBP ittifakı” olacaktır.

Her bir oyun ittifaka yazılması, birbirlerinden hazzetmeyen CHP, İYİ Parti, HDP, SP, BTP, ANAP, DP… gibi partileri ortak hareket etmeye zorlayacaktır.

Örneğin CHP tek başınıza seçime girebilir, az da olsa milletvekili çıkarabilir. Ama ittifak ile seçime girildiğinde ise milletvekili sayısı 1 iken 3 oluyor.

Böyle bir durumda Ak Parti bile tek başına seçime giremezken CHP neden tek başına girsin ki?!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 1 Mart 2018 Perşembe 16:01
Benim önerim iki ayrı ittifak. Bir yanda İP-SP bir yanda CHP-VP. Olur mu bilmem. Ancak HDP'yi yanına alan ittifakı millet sandığa gömecektir. Artık ne İPsi kalır ne CHPsi. HDP'yi yanına alanı bir seçmen olarak ben de gömeceğim.
 Ziya toprak
 28 Şubat 2018 Çarşamba 22:04
Şimdi haberal ın tv kanalından bir spiker sadet partisini nasıl parlattıklarını anlatıyordu Kemal beye .Demekki bu kervanın baya yolcusu var çünkü bir zamanlar merkebe nekadar kitap yüklersen yükle merkep yine merkep demişti.sorular çanak ve istenilen yerden gelince ihtiyar dede sanki olur karamurat.28 şubatın seneyi devriyesinde birazdaha meyiyle yaparsanız adaylık kesin
 Enes YALÇIN
 27 Şubat 2018 Salı 22:28
Saadet Partisi, Karamollaoğlu göreve gelene kadar son derece yanlış yönetilmiştir. Bilhassa FETÖnün, devlet içindeki paralel yapılanmanın varlığını açıkça kabullenmemesi vatandaşın gözünde büyük bir itibar kaybına sebep olmuştur. Şu an Saadet Partisi bir kilit parti konumundadır. Ve sahip olduğu düşünülen özgül ağırlığı sergileyip sergilemeyeceğinin sınavını verecek dönüm noktasındadır. Yapılması gereken esasen nettir: Ne iktidarın dümen suyuna gidecek ne de içinde FETÖ, PKK, ne idüğü belirsiz bir yığın çerçöpün bulunduğu tarafta yer alacaktır. Bugüne dek yapamadığını yapacak ve iktidar alternatifsizliğinden bıkan erdemli insanlara bir üçüncü yol sunacak kendi adayını kendi belirleyerek meydana çıkacaktır. Neticede bugün değil yarın kazanılacaktır.
 Fikret ASLAN
 27 Şubat 2018 Salı 09:40
Ne demiş ünlü Cezayirli edebiyatçı Kamel Daoud:"Ortadoğu’da mağdurla ağlayıp onların cellatlarıyla iş antlaşmaları imzalıyorsunuz." Kime demiş peki... Kime olacak bütün komşularıyla kötü olan ve komşu ülkeleri kan gölüne çeviren dünya liderine demiş. Doğru mu peki? Karar sizin.
 CEVO
 27 Şubat 2018 Salı 09:19
"Ak Parti bile tek başına seçime giremezken CHP neden tek başına girsin ki?!" AK PARTİ''yi tek başına seçime giremeyecek duruma yine Ak Parti ve "Cumhurbaşkanlığı Sistemi"ne EVET oyu verenler getirdi. Sistem değişikliği ile Ak Parti kendi ayağına değil batın bölgesine sıktı
 Fikret Aslan
 27 Şubat 2018 Salı 09:12
Hayatım boyunca milliyetçi ve muhafazakar bir yapıya gönül verdim. Ömrümce beni ve ülkemi aldatmayan iki lider sadece Erbakan ve Türkeş idi. Onlardan sonra kim geldiyse iktidara hep bana ve ülkeme zarar verdi. Eğer ülkem şu anda karanlık bir girdabın, kutuplaşmanın ve parçalanmışlığın içindeyse bunda benimde suçum var çünkü ben oy vererek bu ülkeyi yönetenleri ve Fetö teröristini iktidara getirdim. Rabbim beni bağışlasın. Yüce Rabbim Vatanımızın ve Suriyede savaşan Kahraman Mehmetçiklerimizin yar ve yardımcısı olsun.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz