MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Moderniteye karşı durmak!
Tayfun MARO
YAZARLAR
15 Mayıs 2017 Pazartesi

Moderniteye karşı durmak!

Türkiye’de küresel değişimin kuyruğuna takılan muhafazakâr islamcılar ve liberaller, modernite eleştirisi üstüne yeni iktidar olgusunu monte etmenin heyecanıyla o kadar çok saçmaladılar ve bu saçmalıklara o kadar inandılar ki, ülkenin başına açılan işleri algılamakta zorlanıyorlar.

Hadi liberalleri anladım da, İslamcılara ne oluyor? Postmodernist referanslara bu kadar itibar etmenin neden olacağı sorunları öngörememek, nasıl bir aymazlıktır!

Batıda modernite sonrasına dair süren tartışmaların kanımca asıl ciddiye alınacak boyutu, Kartezyen bilimin getirdiklerini bulanıklaştıran Belirsizin bilimi ve Bilişim devrimidir.

Türkiye’nin bilimsel ve düşünsel sefaleti düşünüldüğünde, felsefi ve bilimsel tartışmaların salt gevezelik düzeyinde boy göstermesi, anlaşılır bir durumdur.

İmparatorluk yıllarına özenmenin veya “Yeni Osmanlı” saçmalığının postmodernist düşünceyle izahı, daha ziyade absürd bir yaratıcılık gibi duruyor; İslamcılar, Modernite sonrasına çıkan yolu, Osmanlı’da bile değil, Modernite öncesinde arıyorlar. Mekke ile Medine arasında bir yerlerde…

Gelelim sorunun asıl çıktığı yere; Küresel siyaset ve iktisadi enstrümanları, yeryüzü ölçeğinde, değişimi yönetmekte çok yetersiz kalıyor. Dünya kapitalist sistemi, yoksulluk ve yoksunluk üretmekten çökmenin sınırına geldi.

Küreselleşmeyle ortaya çıkan ve insani değerleri ziyadesiyle yadsıyan yeni Dünya düzenine muhalefet eden antikapitalist gruplar, milliyetçiler ve ulusalcı sol gruplar, küresel politikalara alternatif politikalar oluşturmaya başladı. Küreselleşmenin götürdüklerine karşı, modernitenin getirdikleri direniyor. Ve bu durum seçimlere yansımaya başladı.

Sırf kurmayı arzuladıkları islamcı rejime yol açmak ve “eski rejim” kavramına maddi temel oluşturmak için, islamcı kadrolar, postmodernist düşüncenin ardılları gibi davrandılar. Moderniteye ve Aydınlanma düşüncesine karşı çıkarken, tek dertleri, Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan laik ve seküler yapı ve kurumların sonunu ilan etmekti. İslamcı hareket aslında neyi yıkmakta ve yerine neyi inşa etmekte olduğunu çok fazla bilmiyordu; Bilseydi, Türkiye yeryüzünde bu denli yalnızlaşmazdı. Yüzyıllık birikimi yok saymak, o birikimdeki imparatorluk etkisini anlamamak, ülkeye hayli ağır faturalar ödetecek gibi…

İslamcı cenah, elan kuyruğu dik tutuyor olmakla birlikte, yolun sonuna gelindiğinin artık farkında. Yapılan majör hataların sonuçları, içeride ve dışarıda ülkeyi sarsmaya başladı. Bir Devlet Bahçeli kurtarmaya yeter mi, orası meçhul!

Şurası muhakkak ki, bu saatten sonra, Türkiye’nin içine çekildiği bu cehennemden en az zararla kurtulması için, Cumhuriyet’i ve yüzyıllık birikimini ciddiye almak zorundayız. Kesin redler ve kabullerle içine düştüğümüz sübjektivizm bizi çözümsüzlüğe ve çıkışsızlığa sürüklüyor.

HDP’nin, Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarını bu gerçeğin ışığında değerlendirmekte yarar var. Birlik ve dayanışma yolunda umut dolu bir açıklama…

Modernitenin getirdikleri elbet de sürgit hayatımıza yön verecek değil. Ama modernitenin post hali hiç mi hiç tekin değil. Modern ötesinin belirsizliğinde başımıza gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmedi. Dünya hiç bu kadar tekinsiz olmadı.

Ve Türkiye, netameli ilişkiler ağının tam orta yerinde, “değerli yalnızlık” ile malul, geleceğini arıyor.

Değişim ve dönüşümün acemi mimarları, Modernite ve Aydınlanma karşıtı parlak nutuklar atarken, ucuz başarılarla övünürken, başımıza ne çoraplar örülmüş... Bunu yeni yeni görmeye başladık. Ne AB ne ABD ne Rusya ne Şanghay İşbirliği Örgütü yanımızda… Ve bölge cehenneme döndü dönecek.

Ülkenin üstünde kara bulutlar dolaşıyor. İmparatorluk bakiyesi kim varsa yüzyıl önce olduğu gibi yine biz bizeyiz… Kafa kafaya verip bir çıkış bulacağız. Kimsenin kimseye sırt çevirme lüksü yok.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz