MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Müebbete mahkum mu?
Serdar DEĞİRMENCİ
YAZARLAR
31 Mayıs 2016 Salı

Müebbete mahkum mu?

Muhalefet, “Celladına aşık bir mahkum” gibi…                           

“ Halkı kandırmaya yönelik, anayasaya aykırı” dediği, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması teklifine tıpış tıpış oy vermesi bu yüzden…

Üstelik “ Hukukun üstünlüğüne ve anayasaya sadakattan ayrılmayacağına namusu ve şerefi üzerine yemin” etmişken…

Sadece teröre bulaşmış milletvekillerini değil, iktidarla başa baş, dişe diş mücadele eden milletvekillerini de hapse  götürebilecek teklife evet demek her babayiğitin harcı değil tabii (!)

Hırsıza dokunmayan ama kendini içeri attıracak teklife evet diyen dünyadaki tek muhalefet bizimkisi herhalde…

İktidar milletvekilinin “ Yargı da bizde, yürütme de bizde,yasama da bizde” diyerek kıkır kıkır gülmesi bu yüzden…

TBMM’ de dokunulmazlık zırhıyla görev yaparken sağlayamadığı başarıyı, mahkemelerde, hapislerde  yapacağız diyen ana muhalefeti “Milletçe Alkışlıyoruz ”…Ne politika ama…..

Anayasaya aykırı ama, Anayasa Mahkemesine gitmenin yasak olduğu anlayışı alkışlamayacağız da ne yapacağız (!)

Öte yanda kendi kurultayından,kendi partilisinin iradesinden kaçan bir yavru muhalefetten  ne beklenir ki?

Ana muhalefet de, yavru muhalefet de düşük profilli muhalefet.Bu yöneticilerle, bu muhalefet anlayışıyla devam ederlerse, düşük profilli başbakan bunlara yeter de artar bile…

İktidarın dışta bu kadar itibar yitirmesine, dış politikasının iflas etmesine, turizmin çökmesine, tüm ekonomik göstergelerin bozulmasına,bunca yoksulluğa, işsizliğe, baskıya , her gün içimizi yakan şehit  cenazelerine rağmen iktidar oy kaybetmiyor,muhalefet partileri erimeye devam ediyorsa mutlaka yeni bir başlangıca, yeni bir muhalefet  anlayışına, yeni kadrolara ihtiyaç var demektir.Girdiği her seçimi kaybetmiş bu yönetici kadroları ve genel başkanlarla, seçim kazanamazsınız. Değişim şart.

İşte bu yüzden, Türkiye’de iktidarın değişmesi için, önce muhalefetin değişmesi gerekiyor.Muhalefeti değiştirmeden, iktidarı değiştiremezsiniz. Albert Einstein; “ Aptallığın en büyük kanıtı, ayni şeyi defalarca yapıp farklı sonuç almayı ummaktır.” demiştir…

Neyse ki MHP bunun farkına vardı.Bahçeli’nin  AKP iktidarına destek vermesi, her sıkıştığında imdadına yetişmesi ve büyük oy kaybı, MHP gibi disiplinli bir partide bile olağanüstü kurultay talebi yarattı. Tüm engellemelere rağmen Yargıtay kararıyla MHP olağanüstü kurultayı yapılacak.

 “ Dünyada değişmeyen tek yasa, değişmektir” Ama öyle, ama böyle Bahçeli gidicidir. Bu saatten sonra MHP’nin başında kalması mümkün değildir. Kalırsa, MHP oy kaybetmeye devam edecek, Bahçeli yine gidecektir.MHP de ki değişimin CHP’ ye yansımaması  da mümkün değildir.

Nitekim CHP’ de ertelenen hesaplaşmalar; dokunulmazlık konusunda merkez yöneticileriyle milletvekillerinin büyük bölümünün ters düşmesi  sonucu hızlanmıştır.Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması konusunda kendi milletvekillerini ikna edemeyen bir merkez yönetimi ve genel başkan, milleti nasıl ikna edecektir?

3 genel seçim, 1 referandum, 1 yerel seçim,1 cumhurbaşkanlığı, seçimini kaybetmiş bir ana muhalefet partisi doğru düzgün bir seçim değerlendirmesi, bir özeleştiri yapmamış,  yapamamıştır. Zamanı değil diyerek hep ertelenmiştir.Her seçim kaybedildikçe Genel Başkan yardımcıları değiştirilmiş bu sayı 78 ‘e varmış ama genel başkan yerini korumayı başarmıştır.

% 25’e çakılıp kalmış, rutinin dışına çıkamayan, Salı vaazlarıyla kendi söyleyip, kendi alkışlayan bir CHP, fiilen başlatılmış olan devlet başkanlığını nasıl önleyecek?.. “Atı alan Üsküdar’ı geçiyor” ama, CHP’de hala yaprak kımıldamıyor…

Muhalefeti TBMM dışına taşıyamayan,parlamento dışı toplumsal bir muhalefeti oluşturamayan, Ekmek için Ekmeleddin güvensizliğiyle,kendi seçmenini bir sağ adaya mahkum ederek  sosyal demokratların direnme gücünü kıran, Davutoğlu’ na hakkımı helal ediyorum diyerek, AKP iktidarının yaptıklarını aklayan bir siyaset anlayışı, yeni anayasayı, devlet başkanlığı sistemini nasıl önleyecek?

CHP’ye yeni bir heyecan, yeni bir arayış,yeni bir ruh,yeni bir atılım, yeni bir kadro, yeni bir umut, yeni bir genel başkan lazım.Avrupa’da olduğu gibi, başarılı olamayan, seçim kazanamayan liderin, kendiliğinden gideceği bir sistemi oturtmak şart.CHP bunu yapmazsa,yapamazsa, başaramazsa, tarihten ders almadığı için,Tarih tekerrür eder.

CHP makus talihini yenecek bu adımları atmaz,kendini yenilemezse, “Görünen köy kılavuz istemez”, yine müebbete mahkum muhalefet olur.Artık ana muhalefet mi , yavru muhalefet mi olur, orası meçhul?..

 

 

 

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Prof. Dr. İbrahim Bozkuş
 1 Haziran 2016 Çarşamba 18:06
Sevgili Değirmenci, tespitlerine aynen katılmamak olası değil. CHP'nin yokluğu artık önemsenmiyor çünkü varlığından kimsenin haberi yoktur. Kifayetsiz muhterislerin yönetim kademelerinden uzaklaştırılmadığı sürece, CHP'nin beli ve Cumhuriyet Halk Partisine gönül verenlerin de boynu bükük kalacaktır.
 Partili
 31 Mayıs 2016 Salı 16:16
Tesbitler doğru.CHP nin bu haliyle AKP nin önünde hep yenilgiye uğraması sürpriz değil.Sayın Kılıçdaroğlu savcılara ve mahkemelere ifade vererek kahraman görüntüsü vermeye ve bu yolla mağdur edebiyatı ile koltuğunu korumayı hesap ediyor.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz