MENÜ
İzmir 18°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mürekkep
Nuray KAYA
YAZARLAR
29 Nisan 2019 Pazartesi

Mürekkep

Bazı anlar mürekkebin perdeye bulaşması gibidir. Bir anda olur ve hızla yayılır. Şoke olursun. Çünkü  heybende  biriktirdiğin ve hep geleceğe ertelediğin  planlar mevcuttur. “Her şey için çok geç artık” duygusunun insanda yarattığı tahribat bambaşkadır.

Bir  an sonrası  yokluktur.

Bir  an öncesi  varlıktır.

Bir  an bazen en büyük kırılmadır. Yeniden başlamak kaçınılmazdır.

Mürekkebin izi, içinden geçtiğin tüm zamanları içine alır. Acının şiddeti kadar emin olduğun bir diğer çıkarım da şudur:  Artık yaşam hangi yöne akarsa aksın asla mürekkebin perdede bıraktığı iz öncesi  gibi olmayacaktır.

Acın  seni dönüştüremez ve  geliştiremezse bil ki yok edecektir.  

Ölümün ve sanatın  mutlaklığı da  tam da burada çıkar karışımıza. Aklımıza gelebilecek tüm sanat dallarının yol arkadaşlığı topraktan gelip toprağa gidecek olmanın bilinciyle ölümden güç alırlar bu sebeple. Ölümsüz eserler bırakacak yetkinlikte olmak ve eserlerle tarih yazmak muhteşem bir başarıdır. Çok özel bir yetenektir.

Sanatın tüm dünyanın perdesine bulaşması savaşın panzehiridir aynı zamanda. Düşünen, sorgulayan, sesini yükselten  ve adil bir yaşamı savunan insanların önderi de sanattır. Cehaletin yenemediği tek düşman da sanattır. Çünkü sanat gücünü üreten, sorgulayan beyinlerden almıştır.

Ülkeleri yönetenlerin bu bilinçte ve birikimde olması  muhteşem bir ülkeye zemin hazırlarken tam aksi bir siyasi anlayış da aynı ülkeyi bataklığa çevirebilir.

Bugün ülkenin farklı yerlerinden  kanımızı donduran tüm haberlerin temeli de  sanat ve sanatçıyla toplum arasına örülen o duvarlardan kaynaklanmaktadır.

Edebiyatla, resimle, müzikle, tiyatro, sinema ve dansla ruhunu besleyen toplumlarda kadınların ve çocukların katledilmesi mümkün değildir mesela. Hayvanlar türlü işkencelere maruz kalmaz.

Sanata değer veren toplumlarda farklı seslerin demokrasi kültürünün temel prensibi olduğu gerçeği içselleştirilir; zulümler karşısında susan dilsiz şeytanlar olmaz.

Tüm baskılara rağmen sanatla bu yaşama dokunmanın mücadelesini verenlerin değerini anlatmaya kelimeler de yetmez.

 Sanatın herhangi bir dalıyla uğraşan insanlara tüm bu sebepler dolayısıyla çok  saygı duyuyorum.

Onlar sayesinde mürekkebin perdede bıraktığı izi kalbimiz ve mantığımız kabulleniyor. Daha kolay  iyileşiyor ve bir şekilde yola devam ediyoruz.

Onların ortaya çıkardığı eserler sayesinde yaşadığımız acının aslında  insanlığın ortak acılarından beslendiğini öğreniyoruz. Hepimizin çok değerli olduğunu ve  acıları, özellikle de  annelerin yaşadığı  acıları, kıyaslamanın büyük bir kötülük olduğunu da...

 

 

GÜNIŞIĞI  TADINDA BİR ŞARKI

Konu sanat olunca sizlere İzmir’in demokrasi kültürüyle yoğrulmuş atmosferinde  çok güzel işlere imza atan bir kadından bahsetmek istiyorum. İsmi  Esin Sayın.

Kendisi  müzisyen, şarkıcı, söz yazarı-besteci, müzik öğretmeni. Bir dönem  haber spikeri, program sunucusu olarak da çok güzel işlere imza attı.

Az önce   bahsettiğim gibi yaşamı sanatla yoğurmanın önemini    deneyimleyenlerden.  Çocukluğundan beri müzikle iç içe olan Esin, Ege Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan mezun. Türkçe, İngilizce ve İspanyolca şarkılarıyla sahne çalışmalarına da imza atacak kadar  da marifetli.

Yüze yakın söz ve bestesi olan Esin, müzik yolculuğuna yakında çok güzel bir şarkı da ekleyecek. Yine söz ve bestesi kendisine ait olan “Günışığı” isimli şarkısını Tankut Öter  aranjesi ile  müzik severlerin beğenisine sunacak.  

 “Ruhumun yaşı yok” diyerek aslında müziğin evrensel diline ve hayal kurmanın insanı geliştiren yönüne de  işaret eden  Esin,  bir sanat dalıyla özellikle de müzikle  büyüyen çocukların toplumların geleceğini aydınlatacağına inananlardan.

  Esin’in güzel kalbini hem özel yaşamına hem de  mesleğine başarılı bir şekilde yansıttığını  iyi bilirim.

Yolu açık ve bol alkışlı olsun.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz