MENÜ
İzmir 16°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mutsuz Mutluluklar
Ayda ÖZEREN
YAZARLAR
8 Şubat 2020 Cumartesi

Mutsuz Mutluluklar

Şarkı önerisi : GimmehopeJo’Anna – LouBega

2020’nin ilk günleri deprem, corona virüsü, işsizlik, domuz gribi, pahalılık, can yakan şehit haberleri, çığ, uçak kazası, kanal ve kayak problemleri yüzünden çok sarsıcı ve çok üzücü geçti. Benim gibi çift yılların uğuruna inananlar ve daha iyi geçeceğine baştan prim verenler daha ilk aydan büyük darbelerle ne olduğumuzu şaşırdık.

Mutluluğun yapay resimsergileri sosyal medyada ara vermese de kış mevsimiyle mutlaka gelen soğuk ve depresyon hali hepimizi tek tek vurdu.

Mutluluğunözü kendinden geçmek eller havada doyasıya eğlenmek değil elbette, ama ne? 

Felaketlerin zincir olduğu bu ortamda, bu şehirde, bu şirkette, bu mahallede, bu ülkede,bu dünyada mutlu olmak mümkün mü?

Gülümsemek, iyimser kalabilmek mümkün mü?

Bir kahkahanın vicdan azabı olur mu?

Ya da aile ile geçirilmiş kaliteli bir zamanın hesabı sorulabilir mi?

Kendimizi tüm bu olayların etkisinden nasıl koruyacağız?

Herkes tam ve bütündür ve ne yapıyorsa “kendine göre” iyi bir sebebi ve niyeti vardır.

İşte anahtarlardan biri bu cümlede saklı. Beklentilerimizin dozunu yarı yarıya azaltabildiğimizde mutluluğumuzun seviyesini çarpan etkisiyle çoğaltabiliyoruz. Komşumuzdan, kocamızdan, evdeki yardımcıdan, belediyeden, devletten, dosttan-düşmandan, hayattan beklentilerimizi azaltma gayretine gireceğiz.

Hakkımızı aramamak, gerektiğince çaba göstermemek anlamına gelmiyor söylemek istediğim:az beklenti az hüsran.

En büyük zenginliğimizin sağlığımız olduğunu asla unutmayacağız. Her sabah yeniden hayata gözlerimizi açıyor bir nevi ölümden geri dönüyoruz. Dedelerimiz gibi bol tekrarla “sağlığımıza duacıyız” niyetiyle güne başlayacağız.

Sahip olduklarımıza daha fazla odaklanacağız. Şükretmeyiunutmayacağız, hayatımıza dâhil edemediğimiz isteklerimizi “vardır bir hayır” diyerek olgunlukla karşılayacağız ve “şikayet orucu” tutacağız.

İstenilen bir şeye kavuşulduğunda, yeni istenilen şey olana kadar insanoğlu zaman boşluğuyla vecan sıkıntısıyla dolar der Alman Filozof Nietzsche’nin ilk akıl hocası Schopenhauer.

Biz o zaman boşluklarını ve can sıkıntılarımızı başkalarına el uzatarak geçireceğiz. Dezavantajlı gruplar, engeli olanlar, gereksinimi olanlarla gerçek anlamlı vakit geçirdiğinizde inanın istekleriniz de şikâyetleriniz de anlamsızlaşıyor ve kendinizi çok daha iyi hissediyorsunuz.

Ufak yaşta çocukları olanların hayatı o minik uyduların etrafında dönerek geçer. Çocuklarla vakit geçirmek de umut terapilerinden biridir bence. Çok şey öğrenirsin, çok şeyi unutursun.

Spor, müzik, resim yapmak, dostlarla kahve içmek, sevdiğin işte parası az bile olsa severek çalışmak, hobilerinden para kazanabilmek arsızca mutluluk beklemekten çok daha kolay.

Minik mutlulukların en kolayı derin derin nefes almak. Denizi seyretmek. Kediyi sevmek. Gerinmek. Esnemek. Uyuyakalmak. Uyandığında duyduğun kahve ve ekmek kokusu.

Sevmediğin hoşlanmadığın her şeyden ruhunu ırak tutmaya; sevdiklerine ise sıkı sıkı yapışıp kalmayı dene.

Sevdiklerin iyileştirir, dengede kalmana yardım eder; acı da hüzün de mutluluğun yedek parçasıdır.

Çevremizde gelişen olayları değiştirmeye gücümüz yetmez bazen; ancak olaylara karşı tutumlarımızı ya da bakış açımızı değiştirme şansımız var.

En sevdiğim dualardan biri (parantezler benim eklentilerim)

“Tanrım bana değiştirebileceklerim için cesaret (güç) ,

değiştiremeyeceklerim için sabır (hoşgörü),

ikisi arasındaki farkı anlayabilmek için bilgelik (akıl-öngörü) ver”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Özgür
 18 Şubat 2020 Salı 00:07
Acı ve hüzün.. Mutluluğun yedek parçası Ata sözü olmuş..
 Zeye
 15 Şubat 2020 Cumartesi 11:26
Hepsi güzel ama "az beklenti az hüsran" ıhhı !
 Şule
 12 Şubat 2020 Çarşamba 00:06
Bir nefeste okudum ne iyi geldi??
 Reyhan Özlen
 11 Şubat 2020 Salı 09:19
Çok güzel.. Biraz güzel düşünelim, güzel olsun modunda yaşamak lazım..
 Başak Demir Demirkılıç
 10 Şubat 2020 Pazartesi 09:22
Ayda hanım baş üstü kitabı gibi bir yazı. Ara ara çıkartıp okumak gerek:)
 Nuray T.
 9 Şubat 2020 Pazar 21:05
Susup düşünüyoruz her yazdığınla !..Farkındalık yaratmak ayrıcalıktır. emeğinize sağlık
 Banu Gedikoğlu
 8 Şubat 2020 Cumartesi 23:18
Gimme Hope Joanna’yı hatırlatarak baştan verdiniz morali sevgili Ayda, teşekkürler. Yazı gündemi ve herkesin şaşkınlaşmış ruh halini hem tespit hem tedavi ediyor adeta, harika.
 Mahmure
 8 Şubat 2020 Cumartesi 19:01
Eline sağlık çok güzel yazmışsın
 Adnan Sözeri
 8 Şubat 2020 Cumartesi 15:42
Akıcı, mükemmel Türkçenizle ruhsal durumunuzu(hatta hepimizin durumunu) yazıya dökmüşsün. Teşekkürler.
 Funda Kıymaz Tor
 8 Şubat 2020 Cumartesi 14:36
Bilgelik ve sadelikle yazılmış,çok güzel bir yazı...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz