MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
O’nu dünya yıldızı yapan okuluna Rektör olarak dönüyor!
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
17 Ağustos 2020 Pazartesi

O’nu dünya yıldızı yapan okuluna Rektör olarak dönüyor!

Bazen, hesapta olmayan olaylarla karşılaşmak…

Gazetecilik mesleğinin…

Şaşırtan, tatlı cilveleri arasında yer alır…

***

Daha Nisan’ın ilk günleriydi…

Bu köşede…

Sizlere…

Osmaniye Kadirli’de dünyaya gözlerini açan…

Adını Amerika Birleşik Devletleri’nde Tıp Tarihi’ne yazdıran…

Tatil yapmak için ise…

İzmir Çeşme’den başka “cennet” aramayan…

Prof. Dr. Meryem Tuncel gibi…

Özel mi özel bir Türk Kadını’nı…

Üstün yetenekli bir Tıp Profesörü’nü…

“Kahramanım…” dediği biricik oğlunun üstüne titreyen…

Bir anneyi tanıtmaya çalışmıştım…

Kendisiyle hiç tanışmamıştım…

Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin…

İzmir Güzelbahçe Şube Başkanı Mesude Öney’in kuzeniydi…

Sağolsun…

O anlattı, ben dinledim…

Sonuçta, ortaya…

Türkiye’yi gururlandıran bir bilim insanın portresi çıkmıştı…

Ertesi gün…

Saatler gece yarısının çoktan geçtiğimizi gösteriyordu…

Telefonum çaldı…

Dünyanın öbür ucundan son derece dinamik, tatlı bir ses…

“Hiç tanışmadık ama benim için yazdıklarınızdan çok etkilendim!” deyiverdi…

Çukurova’nın altın kızı Prof. Dr. Meryem Tuncel

Amerika’dan teşekkür ediyordu…

“Özlemediniz mi, doğduğunuz toprakları?” diye sordum…

Çok içten cevap verdi:

“Bilemezsiniz burnumda nasıl tütüyor…” dedi ve…

Bi’şi daha ekledi; bu kez ben duygulandım:

“Bu vatana, bu millete o kadar çok borcum var ki; döneceğim…”

***

Dün sabah, rektör atamaları haberini okuyordum…

Tam bir sürpriz oldu o anlar…

Prof. Dr. Meryem Tuncel…

Yıllar önce mezun olduğu…

Alanında uluslararası bir yıldız olmasının tohumlarını yeşerten…

Yarım asırlık Çukurova Üniversitesi’ne rektör atanmıştı…

***

Dört ay önceye dönelim ve…

Prof. Dr. Meryem Tuncel’i, sizlere nasıl anlatmışım?

Bi’bakalım…

***

Osmaniye’nin Kadirli İlçesi’nde…

1964 yılının Kasım ayında…

Dört çocuklu bir ailenin ikinci evladı olarak dünyaya geldi…

İlk, orta ve lise eğitimini Kadirli’de tamamladı…

Çok zekiydi…

Liseden birincilikle mezun oldu; ailesini gururlandırdı…

Dünya güzeli, ceylan bakışlı bir kızdı…

Tek hedefi; doktor olmaktı…

Nitekim…

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni “yıldız” öğrenci olarak tamamladı…

“Yes” ile “No” dışında tek kelime İngilizce bilmiyordu…

Buna rağmen…

Hiç korkmadan “Ver elini Amerika” dedi…

Dahiliye ve böbrek hastalıkları dallarında ihtisas yaptı…

Çalışma izni yoktu ama…

Önüne geçilemez bir azmi vardı…

Nitekim…

Amerika Birleşik Devletleri’nde…

Üstün başarılara sahip yabancılara verilen vize ile…

Teksas Tıp Fakültesi’nde…

Öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı…

***

Elde edilmesi zor başarıları…

Liderlik vasfı…

Üstün öğretme yeteneği ile büyük takdir topladı…

Hastaların bile sevgilisi olmuştu…

Altı yıl boyunca…

Connecticut Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doktor yetiştirdi…

Altı yıl sonra…

Eski üniversitesinden çağrı aldı…

Nefroloji Bölüm Başkanı olarak Teksas’a döndü…

***

Bir Cumhuriyet kızı olduğunu hiç unutmadı…

Atatürk’ün…

“Türk Milleti zekidir, Türk Milleti çalışkandır…” sözünü kanıtlarcasına…

Her başarısı alkışla karşılanıyordu…

Ve bir büyük onur ödülü daha geldi gurbet eldeyken…

Amerika Birleşik Devletleri’nin…

Tıp dalındaki en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen ve…

“Dalında Mükemmelliği Yakalamış”

Tıp Fakültesi profesörlerini onurlandırılmak amacıyla verilen…

“Endowed Chair / Daimi Profesörlük” ödülünün 56 yaşında sahibi oldu…

Ödülü takdim eden ünlü “UMC Tıp Merkezi”

O Türk bayan profesörün görev yaptığı Tıp Fakültesi’ne…

Bir milyon Dolar bağışladı…

***

Hepimizin içini açacak, güzel haberlere…

Belki de en fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde…

Sizlere…

Osmaniye Kadirli’de dünyaya gözlerini açan…

Adını ABD Teksas’ta Tıp Tarihi’ne yazdıran…

Tatil yapmak için ise…

İzmir Çeşme’den başka “cennet” aramayan…

Prof. Dr. Meryem Tuncel gibi…

Özel bir Türk Kadını’nı…

Üstün yetenekli bir Tıp Profesörü’nü…

“Kahramanım…” dediği biricik oğlunu…

Kendisi gibi doktor yetiştiren bir anneyi tanıtmaya çalıştım…

***

Sonra, arkasını bırakmadım izledim…

Pandemi sürecinde…

Taaa Amerika’dan…

Türkiye için düşündüklerini şöyle özetliyordu:

“Atatürk’ün dediği gibi, Türk insanı zekidir… Bu nedenle Türkiye çok değerli beyinlerini artık yurtdışına kaçırmamalı, onları birtakım teşviklerle ülkemizde tutmalı… Beyin göçü önlendiğinde Türkiye’nin yarınlarının dünden ve bugünden çok daha iyi olacağına inanıyorum…”

Nokta…

Sonsöz: “Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”  

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Elif Yılmaz
 18 Ağustos 2020 Salı 08:31
Yazınızı okuyunca heyecanlandım. Bu devirde böyle aydınlık yüzlere fırsat verildi diye.Çağdaş bir kadın olarak Meryem hanımı takip edeceğim. Başarılar dilerim. Kadınların temsilcisi olduğunu unutmasın. Başka başarılı kadınları ekinine alsın
 Emel güngörür
 17 Ağustos 2020 Pazartesi 16:01
Turk halkı adına başarılarını canı gönülden tebrik ediyorum gururumuzsunuz çok teşekkür ederim
 Mesude Öney
 17 Ağustos 2020 Pazartesi 12:02
Bu yazı onu Türkiye’de karşıladı.Bu kadar güzel duygu katılarak yazılmış bir yazı için ben kuzenim adına teşekkür ederim. Allah mahçup etmesin. İnşallah güzelliklere imza atsın. Bizim için kutsal değerimiz vatanımıza hizmet nasip olsun.
 osi
 17 Ağustos 2020 Pazartesi 09:50
Nu mutlu. Dediğimiz gibi Türkiye eski türkiye değil.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz