MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Okuryazar olmaktan fazlası gerekiyor
Tayfun MARO
YAZARLAR
23 Şubat 2018 Cuma

Okuryazar olmaktan fazlası gerekiyor

“Salt okuryazar olmak yetmiyor, düşüncenin yönteminden de haberdar olmak gerekiyor, çetrefil konuları kavramak için…” Diyordum ki aklıma, adının önünde bir sürü unvan taşıyan, her konuda saçmalama hakkına sahip ekran düşünürleri geldi.

Şurası muhakkak ki ezberci ve çeyrek bilgili malumatfuruş zevatın oluşturduğu yarı aydın baskısı çekilecek gibi değil. Çünkü okuduğunu doğru dürüst anlayamazken her konuya burnunu sokan, her konuda görüş belirten yarı aydınlar, eleştirmek ile yıkmak arasındaki farktan bihaber, sırf yıkmak için saldırıyor. Maça gidip tribünde rahatlamak yerine siyaset arenasında işi bedavaya getirmeyi tercih edenlerin kullandığı dilin rezilliği ve pespayeliği can sıkıyor.

Fakat seksen sonrasında zuhur eden aydın zümrenin satıh hali ve sahibinin sesi tavrı, en az yarı aydınlar kadar can sıkıyor.

Bir meseleyi konuşmak, tartışmak yerine, beğenmediği görüşü her kim dile getirirse, ona saldıran, hakaret eden yetersizlikle malul yeni zümrenin yarattığı iklimde düşünce barınmıyor.

Oysa toplumun gerilime değil sakin düşünmeye ihtiyacı var. Dünya ölçeğinde ortaya çıkan değişimin şafağında, olan biteni kavramak için daha çok bilgiye ihtiyacı var.

Düşünme engelli yarı aydınlara, çeyrek bilgisiyle evrenin sırlarını bile çözen okuryazar düşünürlere dair bir şeyler yazmaktı niyetim; ama kariyer sahibi insanların ekranlara çıkıp her gece nasıl saçmaladığı da malum. Yani mesele göründüğünden çok daha çetrefil...

Kanaat önderleri, köşe yazarları, gazeteciler, sözüm ona aydınlar ve akademisyenler, hukukçular, kıl tüy uzmanları, yarım akıllı bilmişler, yarı aydınlar, mahallenin malumatfuruşları; hepsi bir olmuş üstümüze üstümüze geliyor…

Dünya değişiyor. Toplumlar değişiyor. Sistemler değişiyor. İklim değişiyor. İhtiyaçlar değişiyor. Kavramlar değişiyor.

Tarihsel olan her şeyin sonlu olduğu sosyal yaşamda elbet de hiçbir sistemin sürgit var olma şansı yok. Dünya sistemi kapitalizm çöküyor. Modernitenin getirdikleri yerini belirsiz olana bırakıyor.

Bilimsel teknolojik devrimi izleyen siber toplumun ayak sesleri şimdilik kulakları fazlaca tırmalamıyor olabilir; Ne ki üretimde, kamusal yaşamda, toplumsal yapıda, eğitimde, tüketim alışkanlıklarında, yönetim biçimlerinde ve devletin yapısında değişimin ve dönüşümün yolu açılmış bulunuyor. Artık yeni bir dil kurmak ve her şeyi yeniden söylemek bir zorunluluktur.

Yaşanan sistem krizinin dönüşü olmayabilir. Neyin son bulmakta olduğunu ve neyin gelmekte olduğunu anlamak, kavramak için ezberimizde olandan vazgeçmek, yeni sorular sormak gerek.

İnsanlığı, kullandığı aletler bir kere daha evrimin yeni bir aşamasına taşıyor. İnsanı ve toplumsal yaşamı değiştirici ve dönüştürücü bu etki, bilişim devrimi, dediğimizdir.

İnsansız üretim, yapay zekâ, veri yönetimi, yatay toplum hariminde kurulmakta olan yeni hayata dair ne kadar bilgi üretebiliyor ve ne kadar yeni değer yaratabiliyorsak, yeni Dünya düzeninde o kadar çok söz sahibi olabileceğiz. Bir seçim yapmak gerekiyor.

Şimdiki halde, bilgi toplumundan bilişim toplumuna doğru yol alıyor, insanlık.

Bize gelince, bir yanımızda Fatih Sultan Mehmet, diğer yanımızda 2. Abdülhamit Han, yürüyoruz…

“Durmak yok, yola devam!” diyerekten…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 25 Şubat 2018 Pazar 20:53
Düne kadar çözülmeci hendekçi. Bugün mü aklına geldi yapay zeka, sanayi 4.0 falan? Kimse var okur yazar efendi, kimse var entellektüel eğrelti.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz