MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Önce temize çekelim
Nuray KAYA
YAZARLAR
1 Temmuz 2019 Pazartesi

Önce temize çekelim

Türkiye’nin en büyük kentlerinde yerel yönetim anlayışı değişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın tekrarlanan  seçimini büyük bir oy farkıyla aynı ittifakın kazanmasıyla da seçim süreci tamamlandı. İktidar partisinin, kibir yüklü ve güç odaklı yönetim anlayışını törpülemesi; demokrasinin ve çok sesliliğin önemini fark etmesi hepimiz adına en büyük temennim.  

Ülke olarak siyasette bir üslup ve seviyeye çok ihtiyacımız var. Amaca giden her yolu mübah görmek kişinin sadece kendine, savunduğu davaya değil topluma da büyük kötülüğüdür. Demokrasi, hak, adalet, hukuk ilkelerini rehber saymayanların yolunun aydınlığa çıkması tarihin hiçbir döneminde mümkün olmamıştır, olmayacaktır.

O yüzden artık sanat konuşalım. Hukuk ve demokrasi inancını güçlü kılan yönetim anlayışları inşa edelim. Müziğin evrensel dokusu sarsın ruhumuzu.

Çok sesli, çok renkli, çok kültürlü, çok inançlı Anadolu’nun hakkını teslim edelim.

Çözüm odaklı olalım.

Ve elbette önce kendimizi temize çekelim. Ruhumuzu, kalbimizi, bakışlarımızı, dokunuşlarımızı güzelleştirelim. Kelimelerimiz  kadar söyleyiş tarzımıza da özen gösterelim.

Bizi birbirimizin ötekisi yapan dilden de anlayıştan da çok yorulmadık mı?

DONÖR OL, VAZGEÇME, TAKİP  ET

Donör olma ve elbette organ bağışı  konusunda ülkede önemli bir duyarlılığın ve bilincin  oluşmasını sağlayan  Öykü Arin Yazıcı’nın  hikayesi üzerinden  Sağlık Bakanlığı’na çağrı yapmıştım.

İlik bekleyen 1700 civarındaki hastanın hayatını yakından ilgilendiren 100 bin civarı kanın bir an önce incelenmesi gerektiğini dile getirmiştim.

Yazının yayınlanmasının üzerinden birkaç saat geçmişti ki,  Öykü Arin’den sevindiren bir haber geldi.

Annesinden  nakledilen yarı uyumlu ilik tutmadığı için babasının iliği denenen 4 yaşındaki  Öykü Arin’e  naklin, yüzde yüze yakın tuttuğu açıklandı. Nakilden sonraki ilk 6 ay ile bir yıl çok önemli.  

Öykü  Arin gibi nicesi  aynı sürecin içinde... O yüzden bir kez daha  “Kızılay’a gidin,  donör olun ve eğer biriyle eşleşirseniz asla vazgeçmeyin” çağrısı yapalım. Verdiğiniz kan numunelerinin incelenip incelenmediğini takip etmeyi de önemseyin ne olur.  

Kamuoyunun bu konuda Sağlık Bakanlığı’ndan taleplerini de bir kez daha gündeme getirelim:  

- HLA taraması yapılmamış yaklaşık 100 bin kan örneğinin hızlıca işlenebilmesi için uygun laboratuvarları/teknolojileri olan üniversite hastaneleri ve özel hastanelerin devreye sokulması.

- Yurt dışında ki laboratuvarlarda numunelerin çalışılması.

- TÜRKÖK ’e yapılacak ilave personel/makine desteği ile daha hızlı HLA taramaları yapılmasıdır.

ÜLKENİN HER KÖŞESİ

Benden size küçük bir tavsiye...

Ara sıra hemcinslerinizle bir yerlere kaçın. Eşiniz, aileniz yahut sevgilinizi bu konuda ikna edin. İki taraf da birbirinden bağımsız özel alanlara sahip olsun, mutlaka.

Geçtiğimiz yaz, iki kadın gezgin Avrupa’nın birkaç ülkesini görmek için yollara düşmüştük. Hiç tanımadığın ülkelerin her biri başka sürprizlere açık sokaklarında yürümek, insanlarıyla göz göze gelmek, kültürünün içinden geçmek, kahkaha atmak, aç kalmak, sıcaktan bunalmak  inanılmaz keyifliydi. 

Bu kez  de dört  kadın düştük yollara...

Ülkenin, her günü bir öncekinden beter gündemi içinde o kadar bunalmıştım ki, resmen üstümdeki ölü toprağını attım.   

Denizli, Isparta, Burdur güzergahında çok güzel yerler gördük ve  kıymetli insanlar tanıdık. Kimi yerlerde sadece selam verip sohbet etmek için durdurdu kızlar aracı.

Ülkenin her köşesi öyle güzel  insanlarla dolu ki, gururlanmamak elde değil.Anadolu’nun kadim insanları yüzyıllardır tanış birbirine. Bu bağ çok kıymetli, anlayana.  

Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak Köyü’de rotamızdaki yerlerdendi. Lavanta Köyü olarak da biliyor olabilirsiniz. İnanılmaz huzurlu bir yer...

İnsanı, doğası, havası iyi gelen yerlerden...İki gece konakladığımız Aliya Garden isimli işletmeyi özellikle yazmak istedim. Çünkü pırıl pırıl bir aile, dede yadigari tarihi konağı yuvaya dönüştürmüşler.

Başınızı sokacağınız her çatı, ev olabilir lakin yuva sıcaklığı başka bir şey. Soba üstüne konulan mandalina kabuğu demek misal yuva...Soğan kavrulurken odalara yayılan kokunun verdiği mutluluk demek...Sabun kokulu bir yastık demek... O yüzden her yer  yuva olmuyor insana. Olmamalı da...Özel, bakidir anlayana.

İşte bundan dolayıdır ki; Çetinkaya ailesinin butik köy evi Aliya Garden bir bütün olarak inanılmaz  samimi geldi bana. Yemekleri de şahane bu arada.

Yolu o taraflara düşenler  listeye bu köyü ve işletmeyi de eklemeli bence. İyi gelecektir, güvenin bana.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz