MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ortak program
Tayfun MARO
YAZARLAR
14 Ağustos 2020 Cuma

Ortak program

Yeni bir Dünya düzeni kuruluyor; Uluslararası sistemde bu değişim artık yüksek sesle dile getiriliyor.

Tam da böyle bir zamanda, değişim sürecine nasıl baktığını iki makale ve 13 maddelik bir bildiriyle açıklayan CHP Genel Başkanı, ülkenin geleceğine dair önemli mesajlar veriyor.

Ve bu mesajların sadece CHP programında değil, oluşturulacak ortak bir programda da yer almasında büyük yarar var.

Mevcut durumda, Türkiye’nin referandumla değişen yönetim sisteminin önemli zaaflarından biri de temsilde adaletsizliktir. Temsil zaten sorunluydu, yönetim biçimi değişince enikonu sorunlu hale geldi.

Cumhurbaşkanı adayının oyuna talip olduğu seçmen kitlesinin neredeyse yarısıyla arasında siyasi aidiyet bağı yok. Hâlbuki tek başına ülkeyi yönetmeye aday…

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördük; iki ittifak ve iki aday sonucu belirliyor. Gerisi teferruat değil ama öyle bir algı var.

Nihayetinde, ortaya çıkan adaylar seçilebilmek için seçmenin en az %51’inin oyuna talip oluyor. Yani en az iki veya üç parti seçmeninin oylarına talip oluyor.

Bu durumda, adaylar, kendi parti programı ile değil, seçilince yapacaklarına dair “ortak bir programla” seçmenin karşısına çıkmalı... Cumhurbaşkanı adayını görev yapacağı beş yıl boyunca bağlayacak “Ortak Program” olmalı.

Farklı partilere oy veren seçmen, kurulan ittifak gereği X partisinin adayına oy verecekse, X partisinin programı o seçmeni neden bağlasın?

Ancak bir ortak program oluşturmanın koşullarının ne olduğuna dair henüz fazla bilgimiz yok. Bu meseleyi nasıl ele alacağımızı, üzerinde konuşmanın yöntemini yeterince bilmiyoruz.

Bir başka sorun; Covid-19 koşullarında hızlanan değişim süreci, parti programlarını etkisizleştirdi. Yanı sıra, sistem krizinin yol açtığı sosyoekonomik çöküntünün sonuçlarıyla baş etmek hiç kolay olmayacak, bunun için siyasal partilerin yeni programlara ihtiyacı var.

Ülkede toplumsal mutabakatın bozulması; din ve etnisite gruplarının talepleri sonucu gerçekleşti. Bu taleplerin getirdiklerinin çözümü, insan haklarının gereğidir. Ne ki din ve etnisite grupları hak talepleriyle ortaya çıktığında, taleplerin getirdikleri devletin varlığına tehdit oluşturuyorsa, sistemin savunma mekanizmaları devreye giriyor.

Bu nedenle, devleti meşruiyet sorunuyla karşı karşıya bırakmadan çözüm üretmenin yollarını sorgulamak gerekiyor. Aksi halde, devlet kendini koruyacak mekanizmaları çalıştırmakta tereddüt etmeyecektir.

Altını çizerek tekrarlamakta yarar var; Kılıçdaroğlu’nun iki makalesi ve 13 maddelik bildiriyle açıklanan görüşler, ülkenin içinden geçtiği koşullarda, tam da ihtiyaç duyulanları dile getirmektedir.

M. İnce’nin “bin günde memleket hareketi” ile neşesini bulmak isteyenlerin yolu açık olsun. Ama ülkenin zaman kaybına hiç tahammülü kalmadı.

Ortak Program fikri etrafında bir araya gelmek için çok fazla nedenimiz var.

Bunu muhalefet saflarında konuşmanın tam zamanıdır.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Tayyar Önder
 15 Ağustos 2020 Cumartesi 16:28
Amerika'daki Seçimlerde Küreselcilerin Adayı Olan Joe Biden de Türkiye İçin Sizin Söylediklerinizi Söylüyor... Hiç Garibinize Gitmiyor mu...???
 Lombak-Ekmek arası haşlanmış dil severim
 15 Ağustos 2020 Cumartesi 00:05
Şöyle bir açıkca söylesiniz. Bu "dostlar" kimmiş sizin? HDPKKmı? Mapustaki Selahattin mi? Kimlerle beraber yürüyor bu CHP? Bizde bilgilensek.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz