Nereden hatırımıza geldi derseniz...
Amin Maalouf’un son kitabı ‘Empedokles’in Dostları’ nı okurken,
Oturan Boğa’nın Valkür’le aşkından
söz ediyordu da... ondan !
Kristof Kolomb... 12 Ekim 1492’de Amerika’ya ayak bastı. Ama, burayı Hindistan sandı. Bu şaşkınlığı da ona,
çok pahalıya mal oldu !
Çünkü Kıtaya... kendisinin keşfettiğini mektup üstüne mektup yazarak anlatan, Amerigo Vespucci’nin... adı verildi.
Hani yemeyenin malını yerler ya,
Kolomb da... şaşkınlığının kurbanı oldu.
Bilginlere göre... o tarihlerde Kuzey Amerika’da yerli olarak 10 milyon Kızılderili vardı. 19. yyıl ortalarında bunlar % 90 azalmıştı. Halen ABD’ de 2,5 milyon vardı.
Avrupalı’lar, Amerika’ya üşüşüp, soykırım yaparak Kızılderili’leri kendi topraklarından sürerek... çıkarmışlardı.
Şu Amerikan filmlerinde izlediklerimiz var ya... Hani şu, doğru dürüst üstsüz başsız, yalınayak... bir deri bir kemik gariban Apaçi, Siyu ve Komançi’lerle yapılan savaşlar...
Tabii ki, mağlup olmuşlar. Zafer kazanan yeni Amerikalı’lar... kalanları da 1952’ye kadar küçük bir alanda yaşamaya mecbur bırakmışlar...
Oturan Boğa... bu savaşlarda sivrilmişti.
Kızılderili Siyu’ların Lakota Kabilesinin
1831 doğumlu şefiydi... 25 Haziran 1876’da Amerikan 7. Süvari Birliğini yenen 3500 savaşçının da... lideri.
Soykırım korkusuyla Kabilesini Kanada’ya götürdü. 1881’e kadar orada yaşadı...
Sonra Amerikan Hükümetince affedildi, ülkesine... döndü!
Yaşamının geri kalanında... Vahşi Batı Sirki ile dolaştı. Büyük ilgi odağı oldu. İzleyiciye kendi dilinden söver... halkı da güldürürdü!
Sövme ve gülme deyince...
Aziz Başkan zamanında bir ara Fuarda nostalji programları olurdu...
Sahnedeki Muazzez Abacı’yı alkışlarken, kesti, sevgi ve şefkatle dediki :
Beni alkışlıyorsunuz... tamamda,
Şimdi Kemal Sunal olsa... sahneye çıkıp şöyle bir baksa, sövse bile... güler, çılgınca alkışlardınız değil mi?
Evet... Adı anılınca bile, büyük bir sevgi ile gülüp, çılgınca alkışlamıştık!
Yine Oturan Boğa’ya dönersek...
Amerikalı’lar, Hayalet Dansı Hareketini, Kızılderili’lerin bağımsızlık hareketidir diye yasakladılar. Oturan Boğa’yı da hareketin önderliği ile suçladılar. 1890’ lardı, Polisler tutuklamak için geldiler...
Çatışmaya girdi... Öldürüldü!
Oturan Boğa diyor ki... bu insanlar :
*Zenginlerin bozabileceği ama, yoksulların bozamayacağı bir çok kural koymuşlar.
*Sahip olma hastalığına tutulmuşlar.
*Yollarına çıkan her şeyi yok eden bir ırmağa benzemişler...
Bir hikaye okumuştum... bir yazımda anlatmıştım da. Yine de yineleyelim ;
Neil Amstrong ve Buzz Aldrin, 20 Temmuz 1969’da... Aya inmişlerdi.
Ama öncesinde de eğitiliyorlardı.
Eğitim yeri Aya benzer... ıssız bir çöldü. Kızılderili’lerin de yaşadıkları... yerdi.
Bir gün yaşlı bir Kızılderili ile karşılaşmış, Aya gideceklerini söylemişlerdi...
Yaşlı adam da onlara, kabilesindeki insanların Ayda kutsal ruhların yaşadığına inandığını... söylemişti.
Ve onlara... bir mesaj iletmelerini istedi.
Kendi dilinden bir mesajı da onlara iyice ezberletti. Astronotlar ısrarla ne olduğunu sordular... ama o söylemedi.
Çünkü sadece kabileleri ile Aydaki ruhlar arasındaki bir sırdı... Sır da söylenmezdi!
Astronotlar çok merak ettiler... Üst’te yerel dilden anlayan birine mesajı çözdürdüler.
O da şuydu : “ Bu adamların size söylediği hiç bir şeye inanmayın. Çünkü sizin topraklarınızı... çalmaya geldiler! “
İyi Pazarlar...
Sayfa başına git