Önseçim, merkez yoklaması, temayül yoklaması, kontenjan derken bir telaş ve kargaşadır gidiyor.
Ancak ilginç olan demokrasi, önseçim, halk seçsin gibi aslında çok önemli kurum ve kavramları dillerinden düşürmeyenlere bakıyorum da iş önseçime gelince aman Allah’ım kaçan kaçana.
Adam Genel Başkan Yardımcısı, bu kavramları en çok savunanlardan ama iş kendisine geldi mi bir an bile tereddüt etmeden ver elini “kontenjan”a. Arkadaşım sen seninle ilgili partiline güvenmiyorsan, partili olmayan seçmen sana nasıl güvenecek de oy verecek hiç düşündün mü?
Arkadaş kaç yıldır Mecliste. Ama iş adaylığa geldi mi hemen gelsin “kontenjan”. Gerekçe de müthiş. “Kendimi Sayın Genel Başkanıma emanet ediyorum, ne gerekiyorsa yapsın”.
Kararın böyle olursa kardeşim sonra seçilsen dahi nasıl bağımsız, iradenle, doğruları bildiğin gibi söyleyeceksin a dostum….
Neyse…
Gelelim asıl meseleye.
Bölünmeyelim teranesine…
Doğrudur oyları bölmeyelim. Gerekçe de müthiş. 7 Haziran yol ayırımı.
Sonrası yok.
İyi güzel de.
Önce şunu söyleyeyim yıllar yılı ne zaman kendini “büyük parti” zanneden erimeye başlar ve yerine alternatifler çıkar işte o zaman bu terane yani bölünmeyelim teranesi dillendirilmeye başlanır.
Bir başka gerekçede hazır:
Oyların bölünmesi iktidara yarar.
Doğrudur da.
Ama,
Önce şunları sormamız gerek bölünmemek için:
İşe adaylardan başlayalım.
Adaylarınızı oyları değil ama “Ülkeyi bölmeyeceklerden” oluşturuyor musunuz?
Mevcut kadrolarınız gerçekten bu vasıfları taşıyor mu?
Açık ve net söylüyorum ki son on iki yıldır oyları bölmedik.
Rejim dedik,
Cumhuriyet dedik.
Ulus Devlet Dedik.
Üniter Devlet dedik.
Hasılı ne biliyorsak ve neye inanıyorsak onları dile getirerek oyları bölmedik ve bölünsün istemedik.
Ancak:
Gelinen nokta yine açık söylüyorum ki tam hayal kırıklığıdır.
Yetkililerden öyle açıklamalar geldi ki insanın saçını başını yolası geliyor.
Burada ayrıntılara girmek istemiyorum.
Ama oylar bölünmesin istiyorsanız hem size ve hem yol arkadaşlarınıza çok çok önemli görevler düşüyor.
Başınızı iki elinizin içine alıp düşünmemin tam zamanı.
Nerdeyiz ve nereye götürülüyoruz? Bu sorulara hepimizi tatmin edecek cevaplar vermelisiniz. Ve arkasından da çözüm yollarını da göstermelisiniz.
Bölmeyin derken birleştirme görevinin de sizde olduğunu bir an bile unutmamalısınız.
Hem de en büyük fedakarlığı göstererek.
Kelimenin tam anlamıyla bir Yurtsever olarak ve içinde bulunduğumuz durumu yılların tecrübesi, bilgi ve birikimi ile sorumluluk duygusu içinde duyan ve hisseden biri olarak uyarıda bulunayım istedim.
Sayfa başına git