MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Özel dershanelerin okula dönüştürülmesi...
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
24 Nisan 2015 Cuma

Özel dershanelerin okula dönüştürülmesi...

Dershanelerin kapatılması ve kolejlere dönüşümüyle ilgili hem halkın hem de eğitimcilerin kafası iyice karışmış durumda. Ege Bölgesi Özel Okullar Derneği başkanı Engin Dirikal ağabeyimiz Milli Eğitim Bakanlığıyla paylaştığı ve kamuoyunu aydınlatan yazısını bu köşede paylaşmam için bana yolladı. Biraz kısaltarak ve bir iki ekleme yaparak sevgili ağabeyimizin yazısını sizlerle paylaşıyorum:
 
“Mevcut Kanun, Yönetmelik ve Yönergeler çerçevesinde şu an dershane olarak çalışan kurumların çok az bir kısmı özel okula dönüşebilir. Bahçeleri yoktur, apartman dairelerine sıkışmış, basık tavanlı, havasız, dar mekanlar, birahane, içkili mekanların üstünde veya yanında açılmış kalitesiz, pahalı olmayan ortamlardır. Eğer Yönetmelik ve Yönergelerde esnetmeler yapılır, geçici bir süreyle olsa da şartları yeterli olmayan kurumlara izin verilirse, şu an hizmet vermekte olan ve yürürlükteki hükümlere ve standartlara göre kurulmuş ve ruhsat almış okullar açısından hem haksız rekabet oluşturulmuş olacak hem de çifte standart uygulanmış olacaktır. Liseli hatta ortaokullu gençler velileri onları ders yapıyor zannederken onlar derslerden kaçıp soluğu birahanelerde alacaklardır.
 
Diğer taraftan, özel okul standartlarının düşürülmesi, fiyatların ucuzlatılması tüm özel okulların eğitim kalitesinin ve imajının olumsuz etkilenmesine neden olacaktır. Eski kalite kalmayacaktır.
Çünkü öğrenci kaybetme riski ile karşı karşıya kalan mevcut özel okullar; dershaneden dönüşen, devletten maddi katkı alan ve ucuz eğitim veren “özel okul”la rekabet etmek için kaliteden ödün vermek zorunda kalacaktır. Bu gelişmeler sürecinde okul, veli, öğrenci arasında ortaya çıkacak huzursuzluklar, bunların yargı, basın ve kamuoyundaki yansımaları da ayrıca değerlendirilmelidir.
 
Dolayısı ile böyle bir durumda düşünülen “eğitim reformu” sadece dershanelerin kapanması ile değil, büyük çapta, özel okullarda kaliteden taviz verme ile sonuçlanabilir.
 
Dershaneden özel okula dönüşecek kurumlara gidecek öğrenci velilerine ne miktarda olursa olsun devlet tarafından maddi katkı verilir ve bu katkı mevcut özel okullarda öğrenci okutan velilere sağlanmazsa, yasal çarpıklığın dışında, yıllarca özel okullarda fedakarlık yaparak çocuk okutan velilerle halen özel okullarda çocuğu bulunan yaklaşık 615.000 öğrenci velisine büyük bir haksızlık yapılmış olacak ve yüksek orandaki velinin yargıya baş vurmasına yol açacaktır.
 
Dershaneden, özel okula dönüşecek kurumlar için “Açık lise” veya “Akademik lise” gibi tanımlar düşünülmesi, ( sistemde bir düzeltme yapmaktan ziyade ) genel eğitim sistemimize ve mevcut özel okullara ciddi zararlar verecek bir uygulama olacaktır.
 
 “Akademik lise” gibi bir tanım mevcut özel okulculuğa verilebilecek en büyük zarara neden olur. Esasen şu anda Türkiye’de Anadolu liseleri, fen liseleri, imam-hatip liseleri, meslek liseleri gibi lise türlerinden söz edilebilir ve meslek edindiren liseler hariç tüm bu okullar akademik liselerdir. Ayrıca “Akademik lise” gibi bir isimlendirme yapmak tüm bu mevcut lise türlerini hafife indirgemek ve boşlukta bırakmaktır.
 
Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre, “Akademi” sözcüğü, yüksekokul anlamına gelmektedir. Yine aynı sözlüğe göre “Akademi” sözcüğünün bir başka anlamı da “Bilim dallarında, güzel ya da uygulamalı sanatlarda orta ve yüksek öğretim yapan kimi okullara verilen ad”dır.  Ki bu ad hak edilmemiş bir ad olacaktır.
 
Dershaneden çeşitli zorlamalar, esnetmeler ve teşviklerle özel okulculuğa devşirilecek bazı kurumlara, mevcut özel okullar dururken, “Akademik lise” ismi vermek, mevcut özel okulculuğu ve diğer resmi lise türlerini anlamsızlaştırmak olacaktır. Bu liseler ile ilgili olarak, dershaneden özel okula dönüşecek binalarda, haftada 20 saat kurumda ders ve yine haftada 20 saat web ortamında ders yapılacak ve genel olarak lise 3 ve 4’üncü sınıflara eğitim verilecek kurumlar olacağı yolunda öneriler olduğu duyulmaktadır.
 
Bu tarz bir talebin karşılanması sadece Türk Milli Eğitimine zarar vermekle kalmayacak, mevcut Anadolu liseleri, fen liseleri ve özel okulların ortaöğretimde son iki sınıflarının boşalmasına neden olacaktır. Çünkü bu tarz bir ortamda büyük bir rahatlıkla diploma vermek gücüne de ulaşan dershane eğitimi yapılması imkanı doğacaktır. Bu çelişkili durum kamuoyunun gözünden kaçmayacak, öğrencileri sağlıksız ve kalitesiz bir disiplinsizlikle sokağa ve birahanelere dökecektir. Gençlere yazık olacaktır.
 
Son olarak, bu gün her isteyen müteşebbisin, Kanunlara göre özel okul açabileceğini, hatta kar edebiliyorsa 5 yıl vergiden muaf olacağını ve teşvik yasasında ki pek çok araçtan yararlana bileceğini bir kez daha belirtmek gerekir. Buna rağmen bu müteşebbisler özel okul açmak yerine dershane açmayı tercih etmiştir. Bu kadar büyük bir kolaycılıkla “özel okula dönüşün” ifadesinin her konuşmada dile getirilmesi, özel okulculuk sektörünün yanlış anlaşılmasına, önemsenmemesine “ bari bir özel okul olsun “ anlayışının yaygınlaşmasına ve sonuç olarak sektörün itibarsızlaşmasına neden olmaktadır.”
 

Engin ağabeye her noktada katılıyorum, tüm eğitimcilerin düşüncesini dile getirmiş.Bu açıklayıcı yazısı için kendisine çok teşekkürlerimle…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz