MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Panik butonu
Cumhur BULUT
YAZARLAR
1 Mayıs 2017 Pazartesi

Panik butonu

Siyasetin ve siyasi partilerin temel amacı iktidar olmak ya da hâkim derecede insan kitlesine ulaşmaktır.

Bu basit tarif bile siyaset ehlinin işini nasıl yapacağını ortaya koymasa bile en azından ne yapacağını ortaya koyar.

Evet, politik manada siyaset aygıtını egemen kılmak isteyen bir yapı her şeyden önce kendisine rağbeti artırmak zorundadır. Fikrine, söylemine ve değerlerine dikkat çekmek ve bu konularda ilgi uyandırmak mecburiyetindedir.

Bunun da vasıtası “hedef kitleye temas etmektir” …

Siyasetin Hedef Kitlesine Temas

Pekiyi, siyasetin hedef kitlesi neresidir?

Bu hedef kitle parçalardan mı oluşur; her parçaya ayrı ayrı temas- gönderme mi yapmak gerekir, yoksa kitleyi bir bütün olarak ele alıp tek bir gönderme mi yapmak gerekir?

İşte bu soruların cevapları ve bu yanıtların ekseninde yapacağınız uygulamalar sizin siyasi proje alanlarınızı gösterir.

Bildiğimiz gibi millet, kolektif bir bütünü ifade eder… Bu bakımdan millet aynı değerlerin ve isteklerin oluştuğu bir topluluktur. Fakat bu topluluk sosyal dilimlerden oluştuğu için çeşitli alt kollara da ayrılır. (Bu bir Dokuz Işık gerçeğidir)

Yani millet olarak; beka, güvenlik ve istiklal gibi ortak kaygıların, dilek ve beklentilerin derdindeyken, millet içindeki “işçilerin oluşturduğu sosyal dilim” de; daha fazla maaş, daha çok tatil, daha güçlü bir sosyal güvenlik gibi dilek ve beklentilerin isteklisi olmaktadır.

Buna sosyal dilim olarak “Köylü”, “memur”, “işveren”, “serbest meslek sahipleri” ve “esnaf” da eklenirken, hedef kitle olarak yine alt bir gurup olan öğrenciler-gençler de ilave edilebilir.

Toparlarsak, millet dediğimiz gerçek, temelde ortak şuur olarak mukaddesat üzerinden bir beklenti içindeyken yine millet içinde olan diğer alt bölümler de hayata yönelik beklentiler içinde olmaktadırlar.

Esasen bu beklentiler bir birini tamamlayan mütemmim cüzlerdir.

İşte siyaset erbabının ve ehlinin temas alanı da bu iki realite üzerine kurgulanmalıdır.

Siyasi Temas-Dokunma ve Gönderme

Çağımız Bilgi Çağıdır. Bilgi, gücün, iktidarın ve meşruiyetin kaynağıdır.

Üzerinde çalıştığın hedef kitleden istediğin sonucu almak için her şeyden önce ondan bilgi sahibi olmak gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki, sıkıntıları-sorunları, dertleri, dilek ve beklentileri kitlelerin hassas noktalarıdır. Bu hassas noktaların neler olduğunu bilmek, çözüm önerilerinde bulunmak, çeşitli göndermelerde bulunmak ve onlarla ilgilendiğini göstermek dikkat ve alaka uyandırır.

Hülasa, siyasette sonuç almak için, sosyal alanlarda bulunmak, sosyal hayat içinde önemli yerlere/bölümlere gönderme yapmak ve dokunmak son derce önemlidir.

PR prensipleri çerçevesinde gerçekleştirilecek bu girişimler size karşı dikkat ve size karşı alaka oluşturur.

Bu dikkat ve alaka sayesinde de söylem ve eylemleriniz önemsenir…

Sizi önemseyen fiillerinize dikkat kesilen sosyal gruplarla da aranızda yakınlık hasıl olur. Bu yakınlık da size oy veya mensubiyet/aidiyet getirir.

Bir de şifre verelim; “İnsan ilgiye meftundur”!

“Tamam, tamam anladık da şimdi bu yazının adı neden “Panik Butonu” onu anlayamadık?” Diyenler de vardır elbette.

Neyse biz cevabımızı satırda kalanlara değil, sadırlarda yer bulanlara verdik zaten.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz