MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Parka
Serdar DEĞİRMENCİ
YAZARLAR
21 Aralık 2017 Perşembe

Parka

Kur’anda cennetin kapısını bekleyen meleğin adı Rıdvan :

Bizimkinin lakabı şeytan…

Melek Rıdvan cennetin kapısını bekliyor:

 Bizimkisi AKP’nin…

*

Var mısın ile girdiği siyaset sahasında; “ Recep Tayyip Erdoğan, parkasız Deniz Gezmiş’tir.”  vecizesiyle (!) yeni bir atak başlatan şeytanın önünü:

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’dan önce topa giren Bahçeli kesti.

“ Sahadaki şeytanlığı siyasete taşımasın. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanına pankartsız…Pardon parkasız Deniz Gezmiş ifadesi ne cumhurbaşkanına yakışır, ne de cumhurbaşkanlığına yapılan bir yalakalığa yakışır. Şiddetle reddediyor ve Türk Milletinden özür dilemesini bekliyorum. Türkiye Cumhuriyetinin cumhurbaşkanı bir dönemin teröristi ile özdeş kabul edilemez.”

Cumhurbaşkanına karşı başlatılan her atakta, Kalın’dan önce cansiperane bir şekilde her akını göğüsleyen Bahçeli, bu formunu devam ettirdiği müddetçe, İbrahim Kalın yedek kulübesinden ömür boyu çıkamaz…

*

Maça dönersek:

Bir atağını Bahçeli kesti diye maçı bırakacak adam değil Rıdvan…

Hemen yeni bir atakla cevap verdi Bahçeliye:

“Ben ne şeytanım ne de yalakayım…

Sayın cumhurbaşkanının ; kapitalist, emperyalist (egemen güçlere) Amerika’ya, İsrail’e başkaldırıp cesaretle mücadele ettiğini bilecek kadar okur yazarım.”

Breh…Breh…Breh…

Hangi yarımkürede yaşadığını, Türkiye’nin kaç coğrafi bölgeye ayrıldığını bilmeyen Rıdvan, neler biliyormuş meğer neler de, bizim haberimiz yokmuş (!)

Sonuç olarak, cumhurbaşkanına yaranma yarışını kimin kazanacağı umurumuzda değil…

Üzüntümüz Deniz Gezmiş’in ve parkasının bu anlamsız tartışmaya alet  edilmek istenmesi…

O parka ki:

Bir dönem emperyalizme karşı duran her gencin adeta üniformasıydı…

 Ayrılmaz bir parçasıydı… Bir simgeydi…

Öyle ki,  idama giderken:

“ Parkam nerde” dedi Deniz.

Parkası, odada kapının arkasında asılıydı.Gösterdiler.

-Parkamı babama teslim edin dedi.” (Gülünün solduğu akşam, Erdal Öz)

Parka hakkında nice şiirler yazıldı, şarkılar bestelendi. Cem karaca 70’ li yıllarda o gür sesiyle haykırıyordu.

“ Bir sabah onun sırtında çıkıp gitti o parka

Parkasıyla vurulmuş yatar iken buldular

Dört hain kurşun değmiş, delik deşikti parka”

*

Deniz Gezmiş deyince, Şeytan’ın aklına cumhurbaşkanı Erdoğan gelirken ; bizim aklımıza, o acılı kuşağın öncüleri “Darağacında Üç Fidan” geliyor…

Kendisi de daha sonra bir cinayete kurban giden Uğur Mumcu; “Sesleniş” adlı unutulmaz ağıtında o dönemi ne güzel anlatmıştı:

“ Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. Bir kadın eline değmemişti ellerimiz. Bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha. Bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. Herkes tanıktır ki korkmadık. İçimiz titremedi hiç. Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.

Asıldık ey halkım unutma bizi…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Mustafa nebi tekeli
 23 Aralık 2017 Cumartesi 14:52
Evet çok güzel olmuş bu dünyada okumadan öğrenmeden konuşan insan oğlu dolu bunlardan birimde o şeytanım diye n biri
 Zafer Zafer
 22 Aralık 2017 Cuma 11:38
Tokat gibi bir yazı olmuş Rıdvan benzeri yalakalara/yalayıcılara.. Saygılar Serdar Usta.
 mustafa moroğlu
 21 Aralık 2017 Perşembe 18:35
aklına yüreğine kalemine sağlık serdar abi
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz