MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Pasaport martılara da yasak mı?
Martı CANITIN
YAZARLAR
22 Kasım 2013 Cuma

Pasaport martılara da yasak mı?

Bilmiyorum ki, İzmirliler'in denizle ilişkisini güçlendirme amacı, bir tür bina güçlendirme gibi mi algılandı?
Duymuşsunuzdur siz de.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kıyı Tasarım Projesi adıyla çok sayıda tasarımcı ve mimarı bir araya getirdi. İzmir'de Mavişehir'den İnciraltı'na kadar 40 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridi yeniden tasarlandı.

Çalışmalar ilk etap olarak biz martıların bir nevi yuvamız, mutfağımız, işimiz, aşımız sayılan Konak Pier ile Cumhuriyet Meydanı arasında yer alan Pasaport'ta başladı.

Pasaport'ta konuşurlarken duydum, İzmirliler'in yaşam kalitesini koruyarak artırılmasını amaçlıyoruz dedi, orada çalışmaların başındaki bir mühendis.

Mühendisin elinde tuttuğu projeye ben de bir göz atayım dedim. Eh, mahallemizde neler yapacaklar, nasıl yenileyecekler diye merak ettim haliyle...

Aman ne göreyim?

İnanmayacaksınız ama...
İzmirliler'in onca yıldır yaz demeden, kış demeden Pasaport'ta deniz kenarında oturduğu, çay içtiği, eşiyle dostuyla sohbet ettiği, vapurları seyrettiği, denize dalgın dalgın baktığı, misafirlerini ağırladığı, tavla oynadığı, kitabı elinde şiirler, öyküler okuduğu, sevgilileriyle buluştuğu, gazetesinin sayfalarını çevirdiği, gevrek, boyoz, yumurta üçgeninde beslendiği kıyıdaki masalar var ya...

Hani kalan gevrekleri itinayla küçük parçalara ayırıp, martılar havada kapsın diye şöyle denizde havaya, yukarılara doğru fırlattığınız deniz kenarındaki masalar...

Hani biz martı arkadaşlarımla beraber denizde nazlı nazlı gezip, size göz süzdüğümüz deniz kenarındaki masalar...

Hepsi gitmiş.

Artık İzmir'de kent merkezinde deniz kenarında oturacağınız bir yer kalmamış. Ne mi olmuş? Valla projede gördüm, o masaları almışlar kara tarafında beton binaların dibine, altına koymuşlar.

İzmirliler'i de binaların altına hapsetmişler bir güzel.

Bir tür bina güçlendirme çalışması.

Peki binaların altında oturup, iyi de deniz nerede bu İzmir'de diye soran olursa?
- "Ee deniz de işte karşıda, görmüyor musun? Şu önümüzde park etmiş arabaların arka camından eğilerek sola doğru dikkatlice bakınca görülüyor ya, orada bak."
Denilecek artık.

Deniz kenarında masalar yerine ne mi var?

Üç gidiş, üç geliş yaya yolu.

Ben mühendisin elindeki projede gördüm, çok kalabalıktı yaya yolu. Projede herkes yürüyordu rap rap.

Denize bakmıyorlardı, bizim yüzümüze zaten bakmıyorlardı.

O projede yürüyenler var ya, bence onlar İzmirli değil. Bunca yıllık İzmirli Martı'yım öyle rap rap yürüyen İzmirli görmedim ben.

Bugüne kadar Pasaport'ta deniz kenarında oturup, bir yudum çay içmemiş olanlar yürüyor o projede aslında.

Peki o halde bugüne dek Pasaport'ta deniz kenarında bir çay ve bir gevreğiyle oturanlar kimdi? İşe gitmeden önce Pasaport'a uğrayan, iş çıkışı arkadaşlarıyla Pasaport'ta buluşan, haftasonu soluğu Pasaport'ta alanlar kimdi?

Herkesti. İzmirliler'di. Sizdiniz, arkadaşlarınızdı.

İzmir'in simgesi Pasaport'ta deniz kenarında soluk alıyordunuz.

Aramızda iddiaya girdik martı arkadaşlarla, tasarımcılar acaba neden İzmirliler'i yıllardır oturdukları masalarından kaldırmış, "Yürüyelim Arkadaşlar..." diye bir proje yapmış olabilirler diye.

Ekip arkadaşlarımdan biri "Bence sağlıklı yaşam işi bu, obeziteye karşı önlem" dedi.
Diğeri, "Gevrek sevmiyor olabilirler" dedi.

"Deniz tutuyordur" diyen de çıktı aramızda, "Boyoza gıcık bunlar" diyen de.

Oysa Pasaport projesinde imalata başlamadan kısa bir süre önce...

29 Ekim kutlamaları sonrasında Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı, Komutanlar ve misafirleri Pasaport'a geldiler. Her yıl 9 Eylül ve 29 Ekim'lerde olduğu gibi gelenekselleşmiş Pasaport keyfi yapacaklardı. Neşe içindeydiler.

Ama içlerinden ikisinin arasını limoniydi.

Oturmak için seçtikleri kafenin adı da Nane Limon'du.

Her zaman olduğu gibi deniz kenarında kendileri için hazırlanmış protokol masasına geçtiler.
Mis gibi örtüler, deniz kenarında güzelim güneşin altında tatlı tatlı salınırken, Pasaport'un geleneksel tadı gevrek, peynir, çay üçlüsüyle İzmir'in gerçek tadını çıkardılar.

Deniz kenarında, mavinin eteğinde martılara karşı oturduklarında dargınlıklar da bitmişti.

Sonra gazetelerde İzmir protokolü Pasaport'ta çay keyfi yaptı diye haberler gördüm.

Fotoğrafta, denizin dibinde İzmir mavisine karşı oturmuş protokol masasında herkes mutluydu, gülüyordu.

Nereden bileceklerdi bunun Pasaport'ta Son Yemek olduğunu?

İzmirliler gün içinde bir mola verip, sanki bir tatil kasabasında deniz kenarında dinlenirmiş gibi hissettikleri minik özgürlük adalarını kaybettiklerini nereden bileceklerdi?

İzmirlilik ruhunu şarj ettikleri Pasaport'ta deniz kenarında oturamayacaklarını?

Denizle ilişkileri güçlendirilirken, kıyıdan karaya transfer olacaklarını?

Pasaportta rap rap yürüyeceklerini, deniz kenarında martılarla gözgöze gelemeyeceklerini,

Deniz kenarında öylece oturup, anlamlı bir hayat molası veremeyeceklerini nereden bileceklerdi?

Peki martılara da yasak mı acaba Pasaport'ta deniz kenarı?

Projeye göre, martıların Pasaport'a çıkıp tünemesine izin verecekler mi acaba?

Hayır bilelim de, biz de martı arkadaşlarımla Pasaport'ta oturma eylemi planı yapmaya başlayalım diyorum.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Aten
 24 Kasım 2013 Pazar 22:19
Canıtın, Yüksekten bakıp çok şeyin ne kadar farkına varıyorsun. Bende gazetede o planı görünce ne yapacağımı,nerelere HAYIR! OLAMAZ! diyeceğimi bilemedim. Denizle aramıza yolla yine bir sınır çiziliyor; engel yapılıyor. Geçmişte şimdiki saat kulesinin neredeyse 10 m ilerisinde deniz vardı. Denizle içiçe idik. Konakta kıyıda çay bahçeleri vardı. Birisine oturunca önünde hemen deniz, karşıda Karşıyaka vardı. Vapurun oluşturduğu dalgalar ayaklarımızı ıslatırdı. İzmir'in çoğu yeri böyle idi. Karşıyaka'da Konak' Alsancak'ta, Pasaport'ta denizin hemen kıyısında çay bahçeleri vardı; "Atıf Yeri" "Arifi Yeri" gibi. Her tarafı kapattılar denizle aramıza yol, park yeşil alan koydular.Bunu YAPANLAR HERHALDE DENİZ KENARINDA OTURUP ELLERİNİ DENİZE DEĞDİRMEMİŞ KİŞİLER. Belkide dünyada başka hiç bir şehirde bunu yapabilme fırsatı yok. Avrupada, Anadolu'da çok şehir gördüm. Benim görebildiğim böyle iki şehir var. Biri İzmir diğeri İstanbul. Bu değeri neden yok etmeye çalışıyorlar. Ey deniz kıyısında bir şehir de yaşadığının farkında olmayan PLAN-PROJECİLER! İnanın denizin hemen kıyısında, bir masada oturmanın, bir çay içmenin,ona dokunmanın,seyretmenin ZEVKİNİ hiç bir şeyde BULAMAZSINIZ. Koymayın yolları aramıza. DENİZLE ARAMIZA GİRMEYİN!
 Ben
 23 Kasım 2013 Cumartesi 16:41
Aziz Kocaoğlu yönetimindeki İBB bir kez olsun doğru bir iş yapsın mutluluktan uçacağım. Bu kadar mı yaşamdan, insanlardan, İzmirlilerden kopuk olunur! Yazılanlara bütünüyle katılıyorum...
 Özgür
 22 Kasım 2013 Cuma 14:56
Sayın belediye çalışanları; bu sayfalarda yorum kötüleyeceğinize gidin dışarıda işleriniz yapıldıktan sonraki durumun izleyin. Bu koyduğunuz temsili resimin benzeri inönü cad. içinde vardı. Şimdiki haliyle bir karşılaştırın sonra konuşun.
 cemal
 22 Kasım 2013 Cuma 14:31
gezicileri görelim vatandaşın görüşü alınmadan iş yapılıyor
 
 22 Kasım 2013 Cuma 13:56
projenin bu hali son derece iyi.normal yaya yolu,engelli yolu ve bisiklet yolu sahil kesimde,masalar ise içeride çok iyi düşünülmüş.sahilden 3 metre içeri alındı diye denizi mi görmeyeceksiniz.sahilden bisikletle geçeceksin ama şu an imkansız.niye hep kendini düşünen tipler olduğu için.neymiş çay içecekmiş.biraz da böyle olsun.
 miisafiir
 22 Kasım 2013 Cuma 13:43
görende sanacak masaları 50 metre içeri aldılar.ben de sahilde rahat yürümek istiyorum.ne olacak şimdi?
 Zafer
 22 Kasım 2013 Cuma 13:15
Yazara sonuna kadar katiliyorum. Kimin aklina geliyor boyle sacma isler yapmak! Kime sormuslar buradaki masalari kaldirirken. Izmirli deniz dibinde, acik havada oturnak ister daha bunu kavrayamamis adamlara mi yaptiriliyor bu proje isleri falan. Aziz Bey'in 3 gunluk baskanlik omru kalmis neden boyle bir sey yapiyor!!!
 DİRENİZMİR
 22 Kasım 2013 Cuma 12:50
Sevgili İNSAN ve MARTI İzmirliler, yeni diye pazarladıkları şey, Mevcut halinin biraz boyalı halidir. Mimar ve Mühendisler çıkıp incelesin, ama Aziz Başkanın hışmından korkuyorlar, tırsmışlar yani, kötü iş yapanı, kenti kötü yöneteni, yaptıkları ile yargılamak gerek. Tırsma ile bunlar düzelmez. KORDON iyiydi kötü yapılıyor, uyu izmir uyu...
 güler Sarıgöl
 22 Kasım 2013 Cuma 12:35
biz de katılırız eyleme Canıtın.. hatta gevrek getiririz size...yeter ki denizden kopmayalım..
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz