MENÜ
İzmir 16°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Resmi bir aşk mektubu hikayesi
Cumhur BULUT
YAZARLAR
15 Haziran 2016 Çarşamba

Resmi bir aşk mektubu hikayesi

Mektubumun uçları da bağlamadur,  bağlama

Ben yazarken ağladum da, sen okurken ağlama…

“Rusya ile ilk resmi temas kuruldu”… Cumhurbaşkanımız  Putin efendiye, Başbakanımız da Medvedev’e mektup göndermiş… İlk resmi temas bu imiş!

"Rusya ile ilk resmi temas kuruldu" Bana komik geldi. “Uzaylılarla ilk resmi bağlantı kuruldu”  der gibi… Acemi bir ajans muhabirinin, aman haberi ilk ben geçeyim diyerek atmış olduğu alelacele bir başlık olabilir…

Ayıp yahu, yaşadığımız şu iletişim çağında daha alengirli bir araç kullansaydınız keşke! Ne o öyle mektuplaşmalar, cilveleşmeler falan?... Ucunu da yaksaydınız bari oldu olacak! Hasretinden yandım bittim der gibi…

Kim verdi bu mektup aklını bilmiyorum ama bence çok riskli…

İlla ki Hariciye Nazırlığımızın ya da beynelminel hariciyeciliğin “mektupla” ilgi köklü bir geleneği ve de bizim gibi avam tabakasının tam anlayamadığı manaları olabilir bu mektup işinin ama ne yalan söyleyeyim bana gerçekten komik geldi…

Tamam, işe gizem katmak istiyorsanız bunu anlaya bilir hatta birkaç egzotik öneride de bulunabilirim… Dumanla haberleşebilirsiniz mesela… Hem bu yöntemle cümle düşman istihbaratçılarını da afallatır ve atlatmış oluruz, ne dersiniz?... Ha çok isli diyorsanız Güvercin de olur mesela… Ama ama “Mektup” nedir yav?

Tivıtırdan yazın, İstikramdan görsel gönderin veya Facede eski fotolarınızdan filan paylaşın, sınapcet yapın… Putin ben de bile ekli… Ama böyle yapmayın yahu. Mektup işi ayağa düşürür bizi, ele güne rezil oluyoruz…

Mektubumun sayfası pembe

Gel etme Putin yaremi deşme!...

Eyvallah, konu derin, nazik ve de ince olabilir, ama uygar araçlar kullansaydık keşke… Bak yanlış anlayacaklar, kötü laf çıkaracaklar!  Malum Rusların alemet-i farikası emekçi kızcağazları…

Dedikodu olacak, yapma ey hariciyem!… Türk Devleti Rus turistlerin aşkına çareyi mektupta buldu diyecekler… Ruslara olan aşkları mektuplara taşındı diyecekler, benden söylemesi…

Bir de şöyle düşünün, yok yok düşünmeyin ne gerek var şimdi, oruçlu oruçlu düşünmeye… Hayal edin sadece yeter;

PTT’nin anlı şanlı postacısı “Rüzgâr Bayettin”, eline aldığı “name-i şahaneleri” bir nefeste ve binbir türlü engeli aşaraktan Putingillerin kapısına ulaştırır… Ding Dong… Bu kapı zili, böyle çalıyor orada, bülbül sesi değil, ayrıntılar gözden kaçmasın diye belirtmek istedim…

Neyse kapıyı först leydi açıyor tabii ki… Postacımız Rüzgâr Bayettin ısrar etse de hanımefendi almıyor mektubu,  “ben bilmem beyim bilir” diyerek sesleniyor kocasına… Vilademiiir, Vilademiiiiir!

“Efendim Nur-u ayınım, sultanım, efendim ganaryam, bülbülüm” Putin hep böyle seslenir garısına…

“Mektubun var beyim…”

“Kimden gelmiş”

“Türkiye’den …”

“Hııım, sen al, ben sonra okurum”…

Ya bir de bu var tabii ki… Sen yan tutuş, dünyanın diline düşme pahasına bu çağda mektup yaz, adam hiç ciddiye almasın, sonra okuruz desin… Ulan Putin seni var ya!                        

Ya hakket bu mektup işi ne ya?...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz