MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Röportajın röportajı: Çekirge-Kocaoğlu!
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
23 Nisan 2014 Çarşamba

Röportajın röportajı: Çekirge-Kocaoğlu!

İzmirli Gazeteci, Hürriyet Yayın Direktörü Fatih Çekirge’nin, Ege Temsilcisi Deniz Sipahi ile birlikte gerçekleştirdiği Aziz Kocaoğlu röportajı CHP gündemine bomba gibi düştü. Hatırlamak ve de hatırlatmak gerekirse; Kocaoğlu’nun 3 başlıkta sarsıcı tespitleri vardı.
1-CHP’nin mutfağı yok!
2-Genel merkez kurgusu yanlış. 18 genel başkan yardımcısı fuzuli.
3-Parti kavramlar üzerinden konuşuyor. Söylemlerini somutlaştıramıyor.
*
Partinin en üst kademesinden en alta kadar geniş yankı uyandıran bu tespitlerin anlamını, şifrelerini çözmeye çalışıyoruz. Zamanlama yönüyle, niyet yönüyle, gerçeklik yönüyle…
CHP’nin tecrübeli isimlerinden Rıfat Nalbantoğlu’nun ‘Bayram değil seyran değil…’ diyerek manidar bulduğu, Kılıçdaroğlu’nun PM’de yanıt verdiği, fuzuli genel başkan yardımcılarından, mevcut vekillere kadar pek çok ismin Kocaoğlu’nu topa tuttuğu süreçte, biz dün bir adım öne geçip, röportajı yapan gazeteciyle konuşma fırsatı yakaladık.
Yani röportajın röportajını yaptık.
Ege TV’de 4 yılı aşkın zamandır sürdürdüğümüz Söz Meclisten İçeri Programı’nda Nedim Atilla ve Gönül Soyoğul’la birlikte telefon konuğumuz olan Fatih Çekirge röportajın hangi atmosferde gerçekleştiğinden, Kocaoğlu’nun sözlerindeki manaya kadar pek çok sorumuza içtenlikle yanıt verdi.
Öncelikle röportajın Kocağlu’nun son süreçte kadrosunu ve belediyenin yapısını yeniden kurmak için kapandığı Varyant’taki Şato Restoran’da gerçekleştiğini ifade eden Çekirge, o sözlerden ‘bir genel başkan adayı’ çıkarmanın ‘ucuz siyaset kulisinden öte’ bir anlam taşımadığını ifade etti. Kocaoğlu’nun ‘üçüncü dönemine’ başlayan sorumluluk sahibi bir partili olarak, CHP’nin iktidar olduğu en büyük kentin başkanı olarak, sıcak bir kahve sohbetinde samimi tespitlerde bulunduğunu hatırlatan Çekirge, bu konuşmanın röportaj sırasında değil, (muhtemelen başlangıçta ya da sonda) bir kahve sohbetinde ‘kayıt dışı’ bölümde yapıldığını söyledi.
Ve ekledi: “Bunları yazabilir miyim diye izin istedim ve öyle yazdım”
Diyeceksiniz ki, öyle olsa ne olur böyle olsa ne olur. Sonuçta Kocaoğlu, CHP Genel Merkezi’nin gidişatına ilişkin ağır eleştirilerde bulunmadı mı?
Doğrudur. Ama planlı, programlı bir durum yok ortada.
Her CHP’linin, hatta partili olmayanların bile yıllardır yanıtını aradığı ‘Ne olacak bu CHP’nin hali?’ sorusuna verilen samimi bir yanıt, bir tespit var.
Çekirge’nin bize anlattığı tablo üç aşağı beş yukarı böyle…
Ve bir önemli noktanın daha altını çiziyor Çekirge; “Aziz Bey’in Kemal Kılıçdaroğlu’na dönük en küçük bir kişisel eleştirisi yok. Hatta PM toplantısında milletvekillerinin söylediklerinin yanında Kocaoğlu’nunkiler devede kulak bile kalır. Aziz Bey’den kesinlikle bir ‘genel başkan adayı’ enerjisi almadım”  
Hal böyle olunca; “Beykoz Konakları’nda yazılan planın sahneye konulma ihtimali de ‘Bayram değil seyran değil…’ atasözüyle açıklanmaya çalışılan tablo da askıda kalıyor.

Çekirge’nin izlenimi, görüşleri böyle…
Peki ya Kocaoğlu…
Ankara’dan İzmir’e onlarca kişiye yorum yaptıran, kiminin savunduğu, kiminin eleştirdiği o sözlere ilişkin ne diyor?
Hala arkasında mı yoksa bir parça geri adımı var mı?
Dün programdan önce konuştum.
Büyükşehir’deki kadro hamlesini de içine alan konuşma daha ziyade o röportajın etrafında geçti. Tabi ki ‘Bayram değil, seyran değil…’ başlıklı yazıma ilişkin görüşlerini de açıkladı Aziz Başkan…
Dedi ki: “Şu an için CHP’de bir genel başkan sorunu olduğunu düşünmüyorum. Ve de şu anda Kılıçdaroğlu’nun yerini dolduracak birini de göremiyorum. Zaten o röportajda da bunu ifade etmiştim. Zaten benim sözlerim Kılıçdaroğlu’nun kişiliyle, kapasitesine ilişkin de değildi. Yani onu hedef almıyordu. Aksine CHP’nin kurumsal kimliğini, gidişatına ilişkin samimi gözlemlerimi aktarmaya çalıştım”
-Peki, CHP’nin mutfağı yok derken ne demek istediniz diye sorduğumda yanıtı aynı doğrultudaydı.
-Profesyonel ekiplerden söz ediyorum. Partili olma ön şartının bile aranmayacağı, para ile çalıştırılan uzman kadrolardan… Her alanda, ekonomiden-tarıma, iç politikadan dış politikaya, teknolojiye kadar her alanda donanımlı, genç, üretken bir kadro…
Şu anda CHP’de olmayan bir kadro…

Genel Başkan yardımcıları meselesini sormadım çünkü Kocaoğlu ile aynı şeyi düşünüyorum. 18 Genel Başkan yardımcısı fuzulidir bana göre de… Deniz Baykal’ın farklı niyetlerle AK Parti tüzüğünü kopya ederek hazırladığı, Kılıçdaroğlu’nun Önder Sav’ı tasfiye edip partinin hakimiyetini ele geçirmek için kullandığı son tüzüğün ardından getirilen 18 genel başkan yardımcısını kusura bakmasınlar ama ben de tanımıyorum.
Ayrıca mesele tanıyıp tanımamadan da öte CHP gibi sosyal demokrat partide bu durumun kavram kargaşasına yol açması da dikkatlerden kaçmamalıdır.
Aday adaylığı sürecini hatırlıyorum.
Genel başkan yardımcılarının birinin gidip birinin geldiği o süreçte başlangıçta hava limanında karşılanan ‘genel başkan yardımcıları’ sonrasında ‘Yalova Kaymakamı’ muamelesi görmeye başladı. Kaldı ki CHP gibi ‘sosyal demokrat partide’ genel başkan yardımcısının atanması, istendiği takdirde görevden alınabilmesi de tarihsel gerçeklikle bağdaşmamaktadır.
*
CHP’nin soyut konuştuğu, kavramlar bazında siyaset ürettiği teorisini de sandık sonuçları dikkatle okunursa doğru bir tespittir. Belki Kılıçdaroğlu yönetimi doğruları konuşmuştur, doğruları söylemiştir. Hatta somut söylemler de geliştirmiştir. Ama söylediklerini Türkiye’nin 4’te 3’üne dinletememiş, ulaştıramamıştır.

-Efendim iyi de… Bunları söylemek Kocaoğlu’nun görevi mi? O belediye başkanlığına baksın.
-İşte en büyük açmaz burada… Hem sosyal demokrasi, parti içi demokrasi diyeceksin. Hem de doğru ya da yanlış bir görüşünü kamuoyu ile paylaşana ‘Sen sus, otur yerine’ diyeceksin. Bu dosdoğru tutarsızlıktır, yaman bir çelişkidir.
Peki, Kocaoğlu ‘Genel başkan’ olmak istiyor mu? Örneğin Sarıgül harekete geçerse, şartlar uygun olursa, genel başkanlığa soyunur mu?
-Kesinlikle öyle bir niyet içinde değilim diyor Aziz Başkan… “Yeni bir heyecan ve yeni bir kadro yapısıyla beş yıl boyunca, tüm gücümle, enerjimle çalışıp, seçim beyannamemde verdiğim sözleri tutmaya çalışacağım. Tek amacım bu” diye ekliyor.
 
Ya kadro… Vatikan esprisiyle soruyorum.
—Günlerdir Şato’ya kapandınız. Ve hala ‘beyaz duman’ çıkmadı.
Anlıyor ve gülerek karşılık veriyor.
—Beyaz duman 30 Mart’ta çıktı. Biz alt kadroyu seçiyoruz.
—Peki, ne zaman bitecek bu çalışma…
—En kısa sürede.
—Sürprizleriniz var mı?
—Elbette…
-Kılıçdaroğlu’na tavsiye ettiğiniz ‘genç bir mutfak’ mı göreceğiz?
—Büyük ölçüde… Ama arada bazı tecrübeli arkadaşlarımız da var.

Sanıyorum Fuat Keyman söylemişti İzmir için… Cumhurbaşkanı Gül tekrar etmişti. Mazereti olmayan kent diye. Bence Mazereti olmayan kentin mazereti olmayan, mazeret aramayan bir başkana ve mazeretleri ortadan kaldıracak bir yönetim kadrosuna ihtiyacı var.
Kocaoğlu’ndan aldığım enerji tüm mazeretleri rafa kaldırıp 5 yıl boyunca adından söz ettirecek bir çaba içinde olduğunu gösteriyor.
Ama bu çaba İzmir’in il sınırlarını aşmayacak bir çaba…
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ERCÜMENT
 26 Nisan 2014 Cumartesi 12:16
PARTİYEDE BELEDİYELERDE SEFAFLIK KATILIM LAZIM MECLİS ÜYELERİ VE PARTİ YÖNETİCİLER BELEDİYELERDEN NEMALANMAMALI HALKIN ARASINA KATILMALIŞRKETLER AVANTA DAGITIM YERİ OLMAMALI AZİZ KOCAOGLU YANDAŞLARDAN OLUŞAN DANIŞMA KADROSU YERİNE SİVİL ÖRGÜTLEMELERDEN LİYAKATI VE EGİTİM DÜZEYİ YÜKSEK HERKESİN KABUL ETTİGİ AYDINLARL ÇALIŞMAYA BAŞLAMALI ARTIK BECERİK KADROSU İLE YOLUNU AYIRMALI
 35
 25 Nisan 2014 Cuma 10:39
Bu, Aziz Bey ve CHP ye verilen son şanstır artık İzmir Halkı olarak CHP belediyeciliğini taşımaktan yorulduk. Sanmayın ki memnuniyetimizden... başka alternatif göremediğimizden oy verdik.
 Emre
 24 Nisan 2014 Perşembe 01:06
Güzel yazı. Zaten Aziz Bey'in yorumlarını da aklı selimlik ile düşünürseniz çok doğru tespitler olduğunu göreceksiniz. Umarım İzmir'imizin yönetim kadrosu gerçekten şu 5 yılda adından söz ettirir. Hem Chp hem İzmir adına güzel yıllar yaşanır...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz