MENÜ
İzmir 10°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Şair ilham verendir
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
20 Mart 2018 Salı

Şair ilham verendir

Sayın Erdoğan İstiklal Marşının bestesini beğenmedi ve dahi bestecilere görev verdi ya, bakalım hangi lüzumsuz (veya lüzumsuzlar) bunu emir telakki edip, notalara marş marş diyecek.

Lüzumsuz diyorum çünkü İstiklal Marşı bestesi ile güftesi ile bir bütün olarak 1982 Anayasa’sının değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri arasındadır.

Yani bu yönlü bir çalışma beyhudedir.

Ha biz Bahçeli ile birlikte önce 4. Maddeyi sonra 1,2,3. Maddeleri değiştiririz denirse bunu da ülkücülerin ferasetine bırakıyoruz. Omuz verdikleri yükü iyi tartmalılar. Yoksa altında kalabilirler.

Sayın Erdoğan şairlere de seslenerek, Terörle Mücadele için, 15 Temmuz için Marşlarda sipariş etti. Bir şair olarak durumdan vazife çıkardım. Aldım kalemi elime, düşün düşün bir türlü ilk dize gelmiyor.

Çünkü ilham alamıyorum.

Eluard “Şair, ilham alan değil, ilham veren kişidir.” Der.

Terörler mücadeleden kahramanlık öyküsü çıkmaz. Çünkü terör örgütleri devlet ile kıyaslandığında devede kulak oranında bir sonuç ortaya çıkar. Güçlünün zayıfı yenmesi kahramanlık değildir. Olan bir sonuçtur, olması gereken bir sonuçtur.

Devlet yetkilileri ve hatta kamu gücü adına yazılacak her şiir, ancak ve ancak terör örgütlerini güçlü gösterir.

Kahramanlık, eşitler arasında veya daha kuvvetli ile yapılan savaşın kazanılması halinde verilmesi gereken bir payedir.

Mahallenin kabadayısı, mahallenin sümüklüsünü döverse kabadayı kahraman mı olacak şimdi.

Son birkaç yıl içinde Rusya, Gürcistan’a saldırdı, Ukrayna’ya saldırdı. Şimdi Rus şairler, Besteciler, Putin’e ya da Rus Generallere kahraman muamelesi yapıp marşlar mı yazdılar.

Yapılan bir operasyondur.

Bırakın şu anda ki muazzam gücü, Ergenekonun, Balyozun, Askeri Casusluğun iftiralarla ordudan kopardığı emekli askerler beylik tabancaları ile bile sürerdi bu hainleri.

Onun için bu muazzam gücü siyasi payeler çıkarmak adına zayıf göstermeyelim.

Hele bazı gazetelerde, bazı yazarların, PKK/PYD Türk Ordusunu Yenemedi şeklindeki yazıları gerçekten utanç verici. Yok birde yenseydi. Bu nasıl yalakalık, bu nasıl basiretsizlik. Altın ile tenekeyi kıyaslamak, altını altınlığından etmez ama tenekenin değerli olduğunu düşündürür insanlara.

Elbette teröre karşı verilen mücadele küçümsenemez. Asıl sorun örgütlerin örgüt olduğunu daha baştan tespit edip başlarının ezilmemesidir. Bir dönem kol kola yürüdükten sonra, bir dönem besledikten sonra bir dönem palazlanmasına meydan verdikten sonra yaptığın mücadele ancak kişisellik algısı yaratır. Devleti teslim ettiniz, şu dava bu dava deyip orduyu, üniversiteleri, emniyeti, adaleti, çökerttiniz. Bütün devlet imkanlarını örgütün emrine sundunuz, sonra yapılan mücadelenin kahramanlık olarak anılmasını istiyorsunuz.

Yılanın başı gibi örgütlerin başını da zamanında tespit edip ezseydiniz bu günlere gelinmezdi, şehitler verilmezdi. (Bu arada misal bir atasözüdür. Gerçek yılanları öldürmeyelim lütfen)

FETÖ’ den boşalan devlet kadrolarına başka cemaatlerin adamlarının yerleştirildiği medyada yer almaktadır.

Unutmayalım FETÖ’de bir zamanlar cemaatti…..

 

Bu Kenan Evren’in koruma maddesi.

Geçici Madde 15 - 12 Eylül 1980 tarihinden, ilk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar geçecek süre içinde, yasama ve yürütme yetkilerini Türk milleti adına kullanan, 2356 sayılı Kanunla kurulu Milli Güvenlik Konseyinin, bu Konseyin yönetimi döneminde kurulmuş hükümetlerin, 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunla görev ifa eden Danışma Meclisinin her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezai, mali veya hukuki sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamaz.

Bu karar ve tasarrufların idarece veya yetkili kılınmış organ, merci ve görevlilerce uygulanmasından dolayı, karar alanlar, tasarrufta bulunanlar ve uygulayanlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır.

Gerçi buna rağmen FETÖ’nün savcıları, hakimleri yargıladılar.

Bu da Erdoğan’ın koruma maddesi.

MADDE 37 - (1) 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.

Korkunç.

Neresinden bakarsanız bakın korkunç.

Ve neresinden bakarsanız bakın hukukun ortadan kaldırıldığı bir düzenlemedir.

Bu düzenleme ile artık CMK ve benzeri yargılama yasaları fiilen ortadan kaldırılmıştır. İşkenceyi bile cezasız kılan bir düzenlemedir.

               

12 Eylül Faşist Yönetiminin kararından daha korkunç. Kaldı ki Evren’in koruması Halk Oylamasına dayanıyordu. Yani her ne halt ettiniz se ettiniz sizi affettim, dedi halk. Hem de %92 oyla.

Gelen tepkiler üzerine düzenlemenin 15-16 Temmuz tarihlerini kapsadığı savunulsa da bu doğru değildir.

Öyle olsaydı, “Olağanüstü Hal Süresince çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname” denmezdi. Hala olağanüstü hal devam ettiğine göre ( ve devam edeceğine göre) demek ki daha sonraki olayları da kapsamaktadır.

Bunun tartışması yapıldı şimdi niye yazıyorsun diye soranınız olacaktır. Bitmedi, bunun bir de Anayasa Mahkemesi var.

Her ne kadar kararlarına uyulmasa da…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 
 20 Mart 2018 Salı 18:54
Yine doğruları döktürmüşsün.Kalemine ve düşüncelerine sağlık.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz