İlkyazı nergislerinden tanırım.
Takvime bakmam. Ne zaman çiçekçi tezgahların da nergisi görürüm. Şükrederim.
Benim için nergis bahardır.
Müjdecisidir yeni yaşamın.
Bazen Şubat’ta çıkar bazen Mart’ta. Fark etmez. İçimdeki yaşam yenilenmesi başlamıştır artık.
Oysa bilirim memleketimin çoğu yerlerinde boz soğuklar kesmiştir yolları. Doğum sancıları kızaklarda çekilir. Ve daha geçenlerde çuvala konuldu Muharrem’in cesedi.
Bir şiirimde “itiraf ediyorum papatyaların şubatta çıktığını bilmiyordum” demiştim.
Evet yine çıkmışlar. Hem de Şubat’ta
Bir yol kenarında durdum. Toplamak istedim toplayamadım. İçimden gelmedi.
Memleketin içerisine sinmiş o kara leke, hırsızlıklar, yolsuzluklar, diktatörlük ağının yasama organınca adım adım örülüşü.
Güven…
İşte bunu yok ettiler. Güveni yok ettiler. Eksik veya fazla ama sığınabilecek mahkemeler vardı.
Zayıfın, mazlumun, haklının, ezilenin, garibanın gidebileceği bir makam vardı devlet katında.
Mahkemelere girdiğimizde, o yüce makamda oturan cübbesi içinde bir adam görürdük, bir kadın görürdük. Yüzü, gözü, kaşı, başı önemli değildi O adamın, O kadının.
Çünkü biz gerçekte orada bir cübbe görürdük adaleti temsil eden. O cübbeye anlatırdık derdimiz.
Oysa artık adamı göreceğiz, kadını göreceğiz.
Çünkü onlar artık birilerinin adamı olacaklar. İstemeseler de öyle olacaklar. Çünkü uygulayacakları yasalarda birilerinin yasaları olacak.
Partinin valisi, partinin memuru gibi partinin hakimi olmak kaçınılmaz.
HSYK yasası onaylandı, rüşvetçiler, dışarı çıktı.
O hakim adaletin hakimi mi şimdi…
Eriklerde çiçek açtı.
Yaşam sürüyor anlayacağınız.
Bir umut var elbet demokrasiye dair.
Gerçekleşecek o güzel rüya..
Sandıklar çiçek açtığında….
Malum, mal mülk zamanı. Herkes hesabını kitabını vermeli. Neme lazım ben mal beyanın da bulunayım da…
MAL BEYANI
Ankara da üç daire
İstanbul da iki kare
Trabzon da uzun dere
Vesaire vesaire
Aslı yokta bin beşyüz at
Kayseri de bir büyük yat
Okyanusta on altı kat
Vesaire vesaire
Kışlık için apartuman
Yazlık için bolca zaman
Sıgaramdan sarı duman
Vesaire vesaire
Anamdan esmer karası
Babamdan saç ağarması
Bir kaçta gönül yarası
Vesaire vesaire
İçel de mersin gülleri
Has bahçenin bülbülleri
Birazda berdüş halleri
Vesaire vesaire
Yaşam yorgunluğu bitap
Ayın ondördünde mehtap
Birkaç tane iyi ahbap
Vesaire vesaire
Memleketim malım mülküm
Doğrudan yanadır ülküm
Türküm türklüyüm türküm
Vesaire vesaire
Erzurum un kara kışı
Yazın gelen turna kuşu
Birde cananın bakışı
Vesaire vesaire
Baharda bitki örtüsü
Ağızda diş döküntüsü
Birde yürek anfaktüsü
Vesaire vesaire
Her şey doğru her şey yalan
Hayat gerçek ölüm yalan
Bu şiirdir bana kalan
Vesaire vesaire
Bu saydıklarımdan mada
Haritada iki ada
Karadeniz altı kıta
Vesaire vesaire
Beyanımdır herkes duysun
Hırsızlara diyin soysun
Bir tek beni bana koysun
Vesaire vesaire
Geçen acı kalan umut
Sorarlarsa adım mahmut
Budur bana kalan somut
Vesaire vesaire
Sayfa başına git