MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Seçim ekonomisi
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
11 Ocak 2019 Cuma

Seçim ekonomisi

Seçimden seçime hatırlandığımız yine o bildik günlerdeyiz.

Sayılı günler…

Olsun!

Tadını çıkarmaya bakalım.

Benim gibi özel sektörde çalışanları pek ilgilendirmese de kapı komşunun, eş ve dostun, fakir fukaranın… dağıtılanlardan yararlanabileceğini düşünmek bile insanı mutlu edebiliyor!

Memlekette bütün hesaplar, tek hesaba bağlandığından beri buna benzer sürprizlere açık olmakta yarar var!

Bu sözümü sakın şu anlama yormayın:

-Bize bir şey olmaz!

-Çalışmasak da olur!

-Arkasını fazla düşünme, verileni al!

-Aklımız ermese de Hükümetin bir bildiği var!

-Var ki veriyor, yoksa niye versin?! …

Bu günlerde hangi TV kanalını istiyorsanız izleyin duyduklarınızdan dolayı karamsar olmanıza gerek yok!

Devlettir; veriyorsa alacaksın!…

Arada bir can sıkıcı dedikodular olmuyor da değil!

Ama olsun, veriyorsa alacaksın!

Henüz rakamlar netleşmedi. Her gün vaatlere yenisi ekleniyor.  

Basit bir hesap yaptığımda -şimdiye kadar açıklananlara bakarak söylüyorum- dağıtılanların ekonomiye toplam maliyeti yaklaşık 100 milyar TL.

Neredeyse seçmen başına 2.000 TL.

Her ne kadar istatistiklerde 10 gazoz, 10 kişiye pay edilirken herkese bir gazoz düşüyor gibi olsa da, gerçekte bir kişiye 9, 9 kişiye de 1 gazoz düşebilir! Çoğunlukla da böyle olur.

Bu paylaşım, sistemin ne kadar adil olduğuyla ilgilidir.

Seçim ekonomisi diye dağıtılanlar, öncelikle Partililere, kalanlar da Partinin aracılık yaptığı kişilere verilir.

Hala, Allah’tan korkan muhtar kaldıysa, bir miktar da onların aracılık yaptığı muhtaçlara verilir.

***

Bu kaynaklar daha adil ve verimli bir şekilde de dağıtılabilir:

-Esnafın ödediği vergiler 5 yıllığına % 5’e indirilebilir. Zaten kimse vergi vermek istemiyor. Veriyorum gibi yapanlar da vermemek için her yolu deniyor.  

Bu tür yardımları yasa ile ve memur inisiyatifine ve partizanlığa bırakmadan yapmak daha olumlu sonuçlar verecektir.

-Futbol kulüplerinin nasıl yönetildiğini bilmeyen yok! Futbola para yatırmak, sermayeyi kediye yüklemek gibi bir şey!

Türkiye son derece stratejik tesislerini, işletmelerini yabancılara satacağına, futbol kulüplerinin tamamını (süper, birinci, ikinci… amatör kulüplere varıncaya kadar) alan varsa yabancılara satabilir.

Neden yapılmıyor?

Yoksa Türkiye’nin bütün batakları Ziraat ve Halk Banka yükledikten sonra mı yabancılara satılacak?!

Onu da çok geçmez öğreniriz!

-Başta kredi kartı borçları olmak üzere, elektrik ve doğalgazda indirim ve benzeri yardımları hak eden bütün yurttaşların adil bir şekilde yararlanmasını istiyorsak KAĞIT PARAYI TEDAVULDEN KALDIRMALI ve bütün işlemler BANKAMATİKLER ile yapılmalıdır.

Halkı büyük devrimlere ikna etmek için paradan altı sıfır atmak yetmez.

Kâğıt parayı getiren herkesin bankamatik hesabına % 10 fazla verilebilir.

Kamudan alınan maaşların tamamı bankamatikle ödenebilir ve kamu çalışanına bankamatik hesabına % 10 fazla ödeme yapılabilir.

Bir ekonomide paranın tamamı DIGITAL olunca, parasal bütün işlemleri izlemek çok daha kolay olacaktır.

Rüşvet, yolsuzluk, haksız kazanç… gibi kara ve kayıt dışı ne kadar işlem varsa son bulacaktır!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Fikret Aslan
 13 Ocak 2019 Pazar 12:13
Son paragrafınızdaki tavsiyeniz hiç bir siyasinin işine gelmeyeceği için böyle bir hayali kurmayalım. Benim de işime gelmez çünkü bende siyasete girip siyasetten faydalanmak istiyorum.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz