MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Seçimden önceki…
Metin ÖNEY
YAZARLAR
29 Mart 2019 Cuma

Seçimden önceki…

Seçimden önceki son yazım.

Zaten iki gün sonra seçim var.

Çok ilginç bir seçim süreci yaşanıyor.

En düşük seviyede heyecan ve hatta heyecansız…

Muhalefet açısından çok çok geç kalınmış bir aday tespit süreci.

Artık isabetli, isabetsiz demeyeceğim. Çünkü iki gün sonra belli olacak ne olduğu.

Taraflara gelince:

Bir tarafta Cumhurbaşkanı ve aynı zaman da AKP Genel Başkanı, diğer tarafta diğerleri…

AKP’nin adayları var mı yok mu, pek belli değil.

Çünkü:

Bin Ali Yıldırım bile İstanbul mitinginde “Ben kısa konuşayım, çünkü projeleri sayın Cumhurbaşkanı açıklayacak” dediğine göre durum belli.

AKP’li seçmen de adaydan çok Erdoğan’a oy vereceğini söylüyor.

Zaten Cumhurbaşkanının da 60 kadar ili dolaşması ve 80’den fazla yerde miting yapması da bunu gösteriyor.

Şimdi:

Gelelim esas meseleye.

Cumartesi akşam süreç bitiyor ve Pazar sabahı ile oy verme başlıyor.

Yerel veya Genel…

Ama bu seçim kim ne derse desin çok önemli. Köprüden önceki son yol ayırımı. Her iki taraf için sırat köprüsü. Ülke için de ayın zamanda.

O halde:

Bilinmelidir ki bu seçim 16 Nisan Referandumu ve 24 Haziran Seçimleri ile kabul edildiği söylenen “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” dedikleri, “Demokratik Parlamenter Sistem” ile hiçbir ilgisi olmayan sistem için bir “güvenoyu”dur… “Tamam mı devam mı?” sorusunun cevabı olacaktır.

Bu sebeple:

Herkes ama herkes öncelikle ve ivedilikle sandığa gitmeli. Hiçbir mazeret ülkenin geleceğinin önüne geçemez. Evimizde, yanımızda veya komşumuzda kim seçmen ise onları da yanımıza alarak doğru sandık başına. Milli, vatani, insani, demokratik bir hak ve görev. Gitmezsen kafanı duvara vur veya kolunu kır… Senin bileceğin iş. Ama sonra sakın şikayet edeyim deme...

Sonra:

Sandığı asla terk etme. Bu partilere benim güvenim yok. 24 Haziran’da da TV’ye çıkıp sandık güvenliği ile ilgili savurmadıkları palavra kalmadı; sonrası ise büyük bir fiyasko. Ne adayları ortada idi ne de sandık sorumluları ve ne de onları güya “Tanzim ve tespit ettik” diyenler. Ara ki, bulasınız… Bilesiniz ki, iş başa düşmüştür ve yasal, anayasal bütün haklarımızı kullanarak sonuçların doğru olması için elden gelen gayreti gösterelim.

Bir de “kızgınlığa, kırgınlığa” asla yer yok ve asla zamanı değildir. Seçimden sonra ne yapacaksanız yapın. Zaten, bu seçimi de içinde bulunulan “ekonomik, sosyal, siyasal, dış meselelere” rağmen muhalefet kazanamazsa, bu partilerin üst yönetimin de bulunanlar bizzat kendileri “tıpış tıpış” gidecekler. Hem de hiç arkalarına bakmadan, bakamadan…

Ve,

Son zamanlarda bazı çevreler seçmenin moralini bozmak için “Kazansa da şöyle yaparız böyle yaparız” gibi palavra sıkmaktalar.

Hele, “terör örgütleri ile işbirliği” yapıyorlar iddia ve ithamlarına kendi taraftarları bile inanmıyor.

Bu ülke:

“Muz Cumhuriyeti” değildir,

“Aşiret Devleti” hiç değildir.

Başkalarının kurdurduğu cetvel ile çizilmiş bir devlet değildir.

“Kanla, irfanla” kurduğumuz bir Milli Devlet’tir.

Pazar akşamı adaylarımız kazansın bu yeter.

Kimse hukuk dışı bir işlem ve eylem yapamaz.

Haydi, iki gün sonra hayırlısı ile sandık başına…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz