MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Semiha Hanım'a ayıp ediyoruz
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
16 Aralık 2013 Pazartesi

Semiha Hanım'a ayıp ediyoruz

Aslında ben bu yazıyı yazmayacaktım.

Çünkü Bakan Binali Yıldırım'ın AK Parti'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı ilan edilmesiyle ilgili yeterince yorum yapıldı.

Karşıyaka Arena'da son saniyeye kadar isteksizliğini koruyan hatta bana neredeyse ağlamaklı gibi gelen Binali Yıldırım, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından pek de görkemli geçmeyen bir törenle aday ilan edildi.

Televizyonda adaylık ilanını izlerken Binali Bey'i, baba zoruyla sevmediği bir kızı istemeye götürülen mutsuz bir erkeğe benzettim. Ayrıca kızın da gönlü olmadığı ortadayken...

Zor bir durum.

Ama bu satırları yazmama sebep olan daha zor ve çirkinleşmeye başlayan bir başka durum daha var.

Binali Yıldırım'ın AK Parti'den Büyükşehir Belediyesi adaylığı açıklandığı andan bu yana, üç gündür sosyal medyada "Bakan Yıldırım'ın Peşini Bırakmayan Fotoğraf" başlığıyla bir fotoğraf yayınlanıyor ve yorumlanıyor.

Fotoğrafta Binali Yıldırım'ın eşi Semiha Hanım, kocası Bakan Yıldırım ve bazı başka erkeklerin olduğu bir yemek masasından ayrı yanda tek başına bir masada oturmuş yemek yiyor.

Uzun yıllar önce Türkiye'de gazete manşetlerine taşınan, yan masada tek başına oturmuş yemek yiyen bir Anadolu kadınının fotoğrafını gazetelerde gördüğümde çok üzülmüştüm.

Bugün de çok üzülüyorum.

2005 yılında Samsun'da Vali ve milletvekillerinin Bakan Binali Yıldırım'a verdikleri bir yemek idi söz konusu olan.

Semiha Hanım, eşi Binali Bey masada olmasına rağmen hemen yanda ayrı bir masada yemek yiyordu. Fotoğraftaki tek başınalığını kabullenmişliği, kalplere kurşun sıkar gibi hüzünlü ve düşündürücüydü.

Hem bir kadının o fotoğrafa yansıyan yalnızlığına, hem de manşetlere taşınarak rencide edilmesine üzülmüştüm.

O günlerde bu fotoğraftan yola çıkılarak, Semiha Yıldırım üzerinde adeta tepinilmişti.

Bugün de aynı infaz tekrarlanıyor. Ve ben bu kez üzülmekten öte, utanıyorum.

Aralarında sevdiğim, yakından tanıdığım arkadaşlarımın da bulunduğu birçok İzmirli, bir hoyratlık seline kapılmış gidiyor.

Binali Yıldırım'ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı açıklandığı dakikadan beri, "İşte Binali Yıldırım'ın eşi..." başlığıyla hayret içinde kaldığım satırlarla, vurgularla yorum yapıyorlar.

Semiha Hanım'ı beğenmiyor, İzmir'e yakıştıramıyor ve "Yorumsuz" yazan yorumlarla 
küçümsüyorlar.

Elinin hamuruyla tipik bir Anadolu kadını görüntüsündeki üç çocuk annesi Semiha Hanım'ı sosyal medya mezesi yapanlar...

Vicdanlarınızda kaç sigara söndürdünüz?

Şöyle bir durup düşünün. Yaptığınız yorumlar, insanı ürperten sözleriniz sizi de utandırmıyor mu?

Kendi halinde, başörtüsünü siyasete alet etmek gibi bir derdi olmadığı belli bir Anadolu annesiyle alıp veremediğiniz ne olabilir? Nasıl hedef tahtası yaparsınız?

Semiha Yıldırım'ı kaç kere çarmıha gereceksiniz?

Utanç duvarını ne zaman aştınız?

Semiha Hanım siyasetçi mi, sizden oy mu istiyor?

İlk taşı hanginiz attı?

Kadın kenti İzmir'de, hümanist İzmir'de bir kadına bu kadar tahammülsüz yaklaşılmasını anlayamıyorum.

Semiha Hanım'ın düğünlerde takı sırasına giren, eline kına yakan, mevlüt okutup, torunlarına bakan herhangi bir komşu teyzeden ne farkı var?

Semiha Hanım'ın, Mustafa Balbay'ın eli hamurlu, oğluna haşhaşlı börek açan sevgi dolu annesi Melek Hanım teyzeden ne farkı var?

Kıymetli annelerimizden ne farkı var?

Ne zaman bu kadar hoyrat olduk?

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın hoyratlığına kızarken; Onun kabalıklarına, kürsülerden suratımıza "Bunlar Bunlar" diye haykırırken insanları iten, ötekileştiren tavrına ne zaman düştük?

Yozlaşma sadece dini siyasete alet edince mi oluyor?

Aynı köhne, sorumsuz tavır dönemin Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz ve eşi Duriye 
Yılmaz'a da gösterilmemiş miydi? Evinin kapısının önünde çamurlu ayakkabılar var diye manşetlere taşınmamış mıydı?

Ben Semiha Hanım'ın Bakan eşiyim diye havaya girmeden, kendi doğal hayatını sürdürmesini önemsiyorum. "Benim kocam Bakan" diye gerinmeden, karşı komşu teyze modunu korumasını sempatik buluyorum.

Semiha Yıldırım'ı, islam moda haftası podyumlarından fırlamış gibi gezen ve birbirinin gözünü oyarcasına yarışan bazı malum AK Partili siyasetçi eşlerine göre çok daha gerçek ve kendiyle barışık buluyorum.

Hayat kalpleri yırtarak değil, merhem olarak anlam kazanıyor.

Alman filozof Immanuel Kant, "Erdem bir içgüdü değil, akıl işidir" demiş.

Hoşgörülü, özgürlüklere değer veren, kadirşinas İzmirliler bu tavrını sürdürürse...

Hiç karşılaşmadığım, tanışmadığım Binali Yıldırım ve eşi Semiha Hanım'a özür borcumuz doğacak.

Lütfen bu ayıba ortak olmayınız.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 adalet
 17 Aralık 2013 Salı 11:20
ben anlamıyorum nedir suç olan doğal olmakmıdır .yazıklar olsun insanlığımıza İZMİRE yakışır sampatik alçak gönüllü sevecen en önemlisi kendini kaf dağında görmeyen gayet mütevazi çalışkan biri BİNALİ YILDIRIM.İzmirimizin başına talih kuşu kondu.daha ne olsun.inşallah bu şansıda görmezden gelmezler .Bunca hırsızlara karşı. kalitesiz yollarmı dedi biri ne onları anca izmirde bulabilirsin yorum yapan arkadaş. ben sonuna kadar savunucam .semiha hanımın ellerinden öpüyorum.İzmir hizmet görsün.lütfen ATATÜRKÜ siyaset mağzemesi yapmayın yeter artık .vatan hepimizin bayrağımız hepimizin.ulaştırma bakanlığı heryere el atar yeterki büyük şehir belediyesi ben bu işi yapamıyorum beceremiyorum diye imza atsın.bu imzayı atmassan işte izmirin hali.gören gözde klavuz istemiyor .özelleştirme olmadımı hırsız işini yapmayan tembel insanlarla dolu oluyor.tabiki hepsi değil ama geneli böyle .
 Ümit
 17 Aralık 2013 Salı 10:23
Haksızsınız. Burada Semiha Yıldırım ile uğraşılmıyor. Uğraşılan AKP zihniyetinin ve Binali Yıldırım gibi olanların kadına verdiği değer ve onu ikinci hatta üçüncü sınıf bir yaratık olarak görmeleri ve yok saymalarıdır.Yoksa zavallı Semiha Hanım ile uğraşan ve onu aşağılayan yok. Ne yapsın kadıncağız AKP nin erkek egemen hegemonyası karşısında.
 TANER KANBUR
 17 Aralık 2013 Salı 09:54
SAYIN YAZAR KARDEŞİM TEBRİKLER KALEMİNİZE SAĞLIK BİZİM GİBİ DÜŞÜNEN KİSİMLERİN HİSLERİNE TECÜMAN OLMUŞSUNUZ SAYGILARIMLA
 MEHMET TÜRELİ
 17 Aralık 2013 Salı 09:42
ELİ ÖPÜLECEK KÖŞE YAZARISINIZ
 bornovalı 24
 17 Aralık 2013 Salı 08:30
hanzade hanım kimse semiha hanımı eleştirmiyor semiha hanıma onu reva görenleri eleştiriyor ama ne acıki sizde bir bayan olarak semiha hanıma onu reva görenleri savunmak için semiha hanımı kulanıyorsunuz bu zihniyet yarın sanada benim eşimede ayni ayni durumu durumu reva görecektir sizin bunu savunmak için duygu sömürüsü yapmanıza gerek yok bende binali gibi düşünüyorum demeniz daha dürüstçe olurdu bu zihniyet izmire giremez izmirin atası 90 yıl önce söyledi bu zihniyet geldiği gibide gider
 binary
 16 Aralık 2013 Pazartesi 22:51
binali yıldırım mı başarılı? Pamukova'daki tren kazasını unutmuş olabilirsin, dünyanın en pahalı internet kullanan ülkelerinden unutmuş olabilirsiniz, vizyonsuz bir şekilde "bilişim falan kafaya takmamak, lullanıp geçmek lazım" dediğini duymamış olabilirsin, yandaşlara peşkeş çekilerek gerekli gereksiz, kaliteli kalitesiz yaptırılan karayollarına kanmış olabilirsin, dünyanın yıllarca gerisinde olan kısa tren yollarına kanmış olabilirsin, ülkemizin uluslararası platformda transit ülke olma avantajını kaybettiğini görmemiş olabilirsin, limanların özelleştirilmesi ne kadar doğru bir hamleyse yapılış şeklindeki yanlışları görmemiş olabilirsin ama bu adam boğaziçi'nde kızlı erkekli oturuyorlardı o yüzden itü'ye gittim demiş adam zaten PTT müdürüyle muhabbetlerini izlesen görürsün kalitesini, İzmir'e bu adamı layık görebiliyorsanız, kimseyi yemeyin akp li değilim vs diye. Ayrıca İstanbul ve Ankara metrolarını ulaştırma bakanlığı alırken, İzmir'i almamıştı Ulaştırma bakanlığı hatırlarsanız. Not, Aziz Kocaoğlu'na oy vermeyi düşünmüyorum.
 Eyüp Yalur
 16 Aralık 2013 Pazartesi 21:50
Hanzade Hanım sızı kutluyorum sız gerçek ızmır'lının duygularına tercüman oldunuz Bende sızın gıbı düşünüyorum bu yazıyı kaleme aldığınız ıçın sıze teşekür edıyorum
 Birol AKDEMİR
 16 Aralık 2013 Pazartesi 21:36
Burada Semiha hanım küçümsenmiyor, aksine karısını yakıştırıpta yanına oturtmayan zihniyet eleştiriliyor. ve bu zihniyet İzmir'i yönetmeye talip...
 YORUMCU
 16 Aralık 2013 Pazartesi 21:16
BURADA BİLGİ OLARAK SÖYLÜYORUM KARA ÇARŞAF VE BAŞ ÖRTÜSÜNE KAMUDA MECLİSTE KARŞIYIM BUNA GETİREN AKP YE TAVIRLIYIM AMA BEN AKPYE DEĞİL BİNALİ BEYE OY VERECEĞİM BİR MARKAYA BİNALİ BEY AKPNİN ÜSTÜNDE BİR MARKADIR
 YORUMCU
 16 Aralık 2013 Pazartesi 21:13
ARTIK BAŞARISIZ VİZYONU OLMAYAN İNSANLAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI MİLLETVEKİLLİĞNE ADAY OLUYORLAR BİR DE CHPDEN ADAY OLUYORLAR ATATÜRKÇÜ VE CUMHURİYET ÜZERİNDEN PROPAGANDA YAPILIYOR BU İNSANLAR KİM BİLİNMİYOR EĞER LAİKLİK ATATÜRKÇÜLÜK ELDEN GİDECEK DENİLİYOR AKP DÜŞMANLIĞI YAPILARAK İZMİRİN GERİ GİTMESİ HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL İZMİRDE TEK CHP VAR SANKİ DEMOKRAT PARTİ MHP YOK 10YILDIR CHP İZMİRDE ÇOK ŞEY YAPTI BANA GÖRE SIFIR ESKİŞEHİR KADAR ÇALIŞMADILAR.VE ÜSTELİK HÜKÜMETİN ÜSTÜNDE ÇOK DEĞERLİ BAKANI BİNALİ YILDIRIMA LAF ATILIYOR BEN AKPYE OY VERMEM AMA BİR MARKA BAŞARILI İNSAN OLAN BİNALİ YILDIRIMIN ZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI OLMASINI ÇOK İSTERİM SADECE 5 YIL İZMİR HİÇ BİRŞEY KAYBETMEZ AMA 10YIL CHPDEN ÇOK ŞEY KAYBETTİ HEPİMİZ ATAÜRKÇÜYÜZ AMA ATAMIZIN ÜZERİNDEN ARTIK CHP SİYASET YAPMAMALI KENDİ PROGRAMINI GÖSTERMELİ YÜCE ÖNDERİMİZ ATATÜRK İNAN MEZARINDA AKPYE KIZDIĞI KADAR CHPYE DE KIZMAKTADIR. BEN BÜYÜKŞEHİRDE BİNALİYE OY VERECEĞİM AKPYE DEĞİL YANİ ADAYA İLÇELERDE AYNİ ŞEKİLDE ADAYA VERECEĞİM BEN İZMİRİ VE İLÇEMİ DÜŞÜNEREK OY VERECEĞİM TABİ 10 SENE GERİ GİTMİŞLİĞİ DÜŞÜNEREK BANANE GEZİDEN BENİM İÇİN GELECEK VE İZMİR VE KARNIMI DOYURMAK ÖNEMLİ ATAMIZI TABİ SEVİYORUZ ONUN İNKİLAPLARINI VE CUMHURİYETİ ÇOCUKLARIMIZ İLERİ GÖTÜRECEKTİR. BU BİLİNMELİ HERKESE SAYGILI OLUNMALIDIR.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz