MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Sen rahat uyu Zübeyde Ana…
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
4 Mayıs 2019 Cumartesi

Sen rahat uyu Zübeyde Ana…

Taaa, 31 yıl önce “Şehir Hatları” adına inşa edildi…

Dönemin Başbakanı Turgut Özal’dı…

Ulaştırma Bakanlığı o “güzel gemi”ye…

Atatürk’ün annesi “Zübeyde Hanım” adını verdi…

Çooook uzun zaman…

İstanbul Boğazı’nın iki yakasında…

Milyonlarca insan taşıdı…

Onları, evlerine işlerine yetiştirdi…

Ve, günü geldi…

Yıprandığı için hurdaya ayrıldı…

O sırada İzmir’den gür bir ses yükseldi:

“İsmi o kadar anlamlı ki, gemiye bize verin…”

Bakanlık onay verdi…

Bu kadim kent, “tek yürek” oldu, “Müze yapalım” dedi…

Yine “Tamam” dendi…

İstanbul’da iken motorları tamamen yenilendi…

Bütün aksamları elden geçti…

“Zübeyde Hanım”, bir kuğu gibi süzülerek…

Çekilerek değil, kendi motorları ile İzmir’e geldi…

Böylelikle, o gemi…

Kabri Karşıyaka’da olan “Zübeyda Hanım”ın adını yaşatacak…

Ve daha yıllarca…

Gençlere amatör denizciliği öğreten bir müze olacaktı…

Nitekim, öyle oldu…

Bir hayli de meraklısı vardı…

Giriş ücretsizdi…

Müze’de çay-kahve ikramı da yapılıyordu…

Sadece diğer vapurlar gibi İzmir Körfezi’nde süzülemiyor…

Bağlandığı Pasaport İskelesi’nde…

“Zaman Tüneli”ne girmek isteyenlere gönlünü açıyordu…

Taaa ki, geçtiğimiz Haziran ayına kadar…

***

O nadide gemi bakım-onarım için…

Alaybey Tersanesi’ne çekildi…

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü…

Türkiye ölçeklerinde inanılmaz bir harcama yaptı…

Zübeyde Ana'nın adını taşıyan gemiyi…

Baştan aşağıya yenilemeye başladı…

“Zübeyde Hanım Müze Gemisi”nin dönüşü muhteşem olacaktı…

***

Ancaaaak…

O “hazine gemi” bakım ve onarımdayken…

(Geçen yılın Aralık ayı başları…)

Hani…

Memleketin dört bir yanında…

“Millet Kıraathanesi” modasının başladığı günlerde…

Bi’sabah İzmir’in Pasaport İskelesi önünden geçenler…

Gözlerine inanamadı…

Bir zamanlar geminin bağlı olduğu yere…

Bir afiş asılmıştı…

Üstünde “Zübeyde Ana Gemisi”nin fotoğrafının da yer aldığı afişte…

Şu cümle yer alıyordu:

“Denizci Millet Kıraathanesi yakında hizmetinize açılacaktır…”

“Aman, n’oluyor…” filan, demeye kalmadan…

Tepkiler çığ gibi geldi…

Apar topar “o afişi” kaldırıverdiler…

Kim astı, kim kaldırdı, hepsi sır kaldı…

Oysa, o tarihlerde…

“Zübeyde Ana”nın adını taşıyan müze geminin…

Hala bakım ve onarımı sürüyordu…

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı…

İzmirliler’i “aydınlatan” bir açıklama yaptı:

“Zübeyde Hanım Müze Gemisi, günün koşullarına göre yenileniyor… Daha önce sadece eski deniz ekipmanlarının sergilendiği gemide müze özelliğinin yanı sıra kütüphane ve kafe gibi sosyal alanlar da yer alacak…”

İzmir rahatladı…

Sonra…

Her şey unutuldu…

Taaa ki…

Düne kadar…

***

Sevindiren haber…

Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk’ten geldi:

İçi yeniden düzenlendi… Çok güzel bir gemi oldu… İzmir’in en önemli simgelerinden biri olan Büyük Önder Atatürk’ün annesinin adını taşıyan gemi, bu ay Pasaport’taki yerine yanaşacak…”

Hem de…

Yeni bir unvan ile taçlanıp…

Türkiye’nin “İlk Yüzen Kütüphanesi” olarak…

Denizcilikle ilgili konulara ilgi duyanların…

Kaynak kitaplarla dolu iki kütüphane salonu ile…

Buluşacağı bir mekan haline gelecek…

İlaveten çocuk kitapları da raflara yerleştirilecek…

O dünya kadar kitapları temin eden ise…

Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi…

Kitap bağışı yapmak isteyenler varsa…

“Bekleriz…” diyorlar…

“Zübeyde Hanım Gemisi”nde bilgisayarlar da olacak…

Dileyen tezini hazırlayacak…

Dileyen yazışmalarını yapacak…

(Öyle bir ortamda kitap bile yazılır vallahi…)

Ayrıca…

Müze özelliği devam edecek…

Eski pusulalar, dümenler, yoma makası, devir daim makara…

Geçen asırdan kalma sağlık malzemeleri…

Kalorimetre, basınç gösterge aletleri, işaret fişeği tabancaları…

Hatta denizci düğümleri…

Zübeyde Ana’nın yatağı…

Hemen yanı başında koltuğu…

Hepsi ama hepsi, yerli yerinde kalacak…

Çayınız, kahveniz yine ücretsiz…

Geminin adı asla değişmeyecek…

“Zübeyde Hanım” adı sonsuza kadar kalacak…

Sadece…

Demirli olduğu iskeleden ayrılmayacak…

Yani…

Hareket etmeyecek, sizi Körfez’de dolaştırmayacak…

Kimbilir?

Belki çok özel “milli” günlerde o da olur…

Nokta!

Hamiş:

6 Aralık 2018 Perşembe, bu köşede o “millet kıraathanesi” afişinden etkilenip, “Millet kahvesi yapacak başka yer mi kalmadı?” başlıklı bir yazıda duygularımı dile getirmiştim… Aklın yolu bir; emeği geçen herkese teşekkürler…

Sonsöz: “Kalp denizdir, dil de kıyı… Denizde ne varsa kıyıya o vurur! / Hz. Mevlana…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sarı Çizmeli Memed'A.
 4 Mayıs 2019 Cumartesi 20:22
Emeği geçen herkese teşekkürler...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz