MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Seni gidi kendini bilmez sivri biber
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
21 Şubat 2018 Çarşamba

Seni gidi kendini bilmez sivri biber

Hayatımda mutfağa girmedim…

Bırakın yemek yapmayı…

Tuzluk nerede durur, onu bile bilmem…

Ama…

Aklınıza gelen tüm yemeklerin, salataların vazgeçilmez malzemesi…

“Acıların Sebzesi”

Yeşil Sivri Biber 17 lira etiket taşımaya başladı ise…

Biz de “Acıların Vatandaşı” olduk demektir!

***

Ege’de SonSöz’ün üretici-tüketici profesörü muhabirimiz Mehmet Emin Al yazmasa, Yazı Müdürüm Ender Aldanmaz da, vatandaşın bağrına saplanan “Hayat Gibi Acı” başlığını kullanmasa…

“N’olmuş Sivri Biber’e?” demez, geçer giderdim…

Ancak, kazın ayağı öyle değil…

Nakit parası olan bu mübarek sebzeyi pazarda…

Taş çatlasın sekiz liradan alacak…

Kredi kartı ile zincir marketten alışveriş yapan…

Yeşil Sivri Biber için “acıta acıta” 17 lira ödeyecek…

Bir kilo sivri biber eşittir yarım kilo kıyma…

Daha neler?

Yok böyle bir ülke!

***

Yeşil biberi, dünyanın başına “zehir eden” Amerika’yı keşfeden Kristof Kolomb… Ünlü kaşif yeşil biberi bir tatmış, ağzından alevler fışkırmış… O da iyi niyetle, “Avrupalı yesin de gününü görsün…” diye bu topraklara getirmiş… Acı yeşil biber’in Osmanlı Mutfağı ile tanışması 16’ıncı yüzyıl… Hani, o yeşil biberin yemeklere kattığı muhteşem lezzet olmasa belki Osmanlı Mutfağı bu kadar dillerde olmayacaktı…

***

Acıyı severiz miletçe…

Ama…

Sadece sivri biber’in acısını değil…

Kahırla örülmüş hayatları da severiz…

Komşunun kızı kocaya kaçsa…

Biz kızın ailesinden daha fazla üzülürüz…

Konusu acıyla yoğrulmuş filmleri bile…

Hüngür hüngür izleriz…

Bakın mesela Orhan Abi’nin tüm şarkıları acı sivri biber yedikten sonra yazılmış gibidir…

Her gönlün bir köşesinde, 
Yaralanmış bir yer vardır… 
Benim gibi çilekeşin, 
Yaşaması bile ızdıraptır…

 

Napolyon bile ne demiş?

“Acı çekmek, ölmekten daha çok cesaret ister…”

***

Bu nedenledir ki…

Biz milletçe fiyatı bir milyona bile çıksa…

Neredeyse her ay “uçuk fiyatı” ile enflasyonu patlatan…

Yeşil Acı Biber’den vazgeçemeyiz…

Yok Pazar’da şu kadarmış…

Yok zincir markette bu kadarmış…

Filan diye ağlamayalım…

Önce…

Tarladan dört liraya aldığı yeşil biberi…

Tezgahta 17 liradan satılmasına sebep olan…

Ağzına acı biber sürülesi o “ARACI”dan kurtulalım…

Yapabilir miyiz?

İki dünya bir araya gelse de yine yapamayız…

O halde…

Ağlamak niye? Acı biberi yerken zaten ağlamıyor muyuz?

***

Sivri Biber’i yerden yere vurmayalım…

Sadece yemeklere, salatalara tat vermekle kalmıyor o hınzır biber…

Acayip faydaları var…

Mesela…

Bi’kere solunum sistemine yardımcı oluyor… Grip ve nezle’nin yanı sıra astım, bronşit ve sinüzit gibi rahatsızlıklara karşı iyi geldiği söyleniyor… Hatta öksürüğü giderdiğinden bile bahsedenler var… Tamam, tek başına tedavi edici bir özelliği yok ama destekleyici bir besin…

Siz yine 17 Lira’dan almaya devam edin… Gram’la da olsa…

Sonsöz: “Hayat acı; bizim sivri biber hayat’tan da acı…”
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Gerçek
 21 Şubat 2018 Çarşamba 09:46
Bir duyarlı bir aydın yazar olarak asıl yazmanız gereken 17 binliralık büber isyanı değil de. Mevsimi olmayan sebzee meyveyı almamak olmalı. Erik bile 800tlmiş. e sera işi bu. almayın. mevsimlik sebze meyve alın. daha agüzel ve akıllıcası. yazdan kurutun, salamura yapıun salça yapın. sağlıklı olan bu
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz