MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Sigorta!
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
8 Mayıs 2017 Pazartesi

Sigorta!

Bir seçim klasiği daha…
CHP’yi ve CHP’lileri tebrik ediyorum.
Yine başardılar.
Gerçi 10 yılı aşkın süredir yapıyorlar bunu.
16 Nisan’dan sonra da kendi rekorlarını egale ettiler.
Ne desem bilemedim.
Tebrikler!
Neyi mi başardılar?
Tabi ki seçim sonrası siyasi gündemi belirlemeyi…
İster Baykal’ın CHP’si olsun ister Kılıçdaroğlu’nun… Fark etmiyor.
Seçim öncesi Tayyip Erdoğan’a terk ettikleri siyasal gündemini belirleme görevini seçimden sonra geri alıyorlar.
16 Nisan’dan sonra da aynını yaptılar.
Yine kurultay tartışmaları…
Yine brütüst meselesi…
Yine disiplin sopası…
Baksanıza 16 Nisan gecesi balkon konuşmasını yapan Erdoğan partisine üye olmak dışında siyasal gündemi belirleme adına hiçbir şey yapmadı.
Muhtemelen dinleniyordur. O kadar çok çalıştı ki referandumda…
Muhtemelen Deniz Baykal’ın başlattığı, Fikri Sağlar’ın disiplin süreci ve Selin Sayek Böke’nin istifasıyla devam eden sürecin yarattığı kaosu keyifle seyrediyordur.
21 Mayıs’ta genel başkan yapılacağı güne kadar da Erdoğan’dan ekstra bir siyasal hamle beklemiyorum doğrusu.

Öte yandan görünen o ki CHP’de çarşı bir süre daha karışık olacak.
Belirli bir kesim için bu süreç yol ayrımına kadar götürebilir partiyi…
Bir bölünme, parçalanma riski söz konusu…
Yüzde 48,6’yı sahiplenmek isteyen CHP için ‘evdeki bulgurdan da olma’ riski söz konusu.
Baksanıza 2019’a dair CHP’siz formüller tartışılmaya başlandı.
Eş genel başkanlık iddiaları, başka parti kurma, başka partiye gitme iddiaları konuşuluyor her yerde. Parti içinde 17 Nisan’dan itibaren yoğunlaşan kurultay kulisleri ‘Baykal-Sav döneminden alışık olduğumuz’ bir hamleyle ‘olağan süreç başlatılmak suretiyle’  savuşturulmuşsa da  ‘Fikri Sağlar’ın ihraç süreci ve Selin Sayek Böke’nin istifası kulisler yeniden hız kazandı.  
Bense Fikri Sağlar’ın ihraç istemiyle disipline sevk edildiği ateşli PM toplantısında Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmaya takıldım. CHP’nin Genel Başkanı Parti Meclisi’nde tartışmaların fitilinin Saray’dan ateşlendiğini ifade ediyor.
Cumhuriyet Gazetesi’nin manşetine taşıdığı ifadesinde Kılıçdaroğlu diyor ki;
“Partiyi karıştırmak amacıyla Saray’dan düğmeye basıldı. Bu projeye bazıları bilinçli bazıları bilinçsiz olarak hizmet etti”
Bu yaklaşıma referandum öncesi Erdoğan’ın açıklamalarını referans göstermek mümkün…
Yani Cumhurbaşkanı’nın “Bu CeHaPe’de 16 Nisan’dan sonra neler olacak izleyin… Kasetle geldi, kasetle gidecek..” türden ifadelerinin…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasetçi olarak sadece kendi partisini değil rakip partileri de yönetmeyi sevdiğini biliyoruz.
Bunu çoğu zaman başardığını da…

Sadece Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu operasyonlarını kast etmiyorum. 2007’deki ANA-YOL fiyaskosu en büyük örnektir.

Ama yine de bu durum bize Kılıçdaroğlu’nun haklı olduğunu göstermez. Diğer taraftan Kılıçdaroğlu’nun bu ifadesi bazılarına asırlık CHP’nin Saray’dan basılan bir düğmeyle yönetilen bir parti olduğunu düşündürebilir.
Bana göre Erdoğan şu anda yüzde 51’in keyfini sürüyor.
Ve cumhurbaşkanlığı seçiminde bu kritik oranı bir adım öteye taşımanın hesabını yapıyor.

Öte yandan CHP iç sorunlarıyla boğuşurken, FETÖ terör örgütünden boşalan hâkim ve savcı koltukları için teşkilatından (ilçe başkanı, il yöneticisi kıvamında) uygun isimleri monte ettiriyor adalet sistemine…
Ee nede olsa partinin adı ‘adalet’le başlıyor değil mi?
Gün adaleti bizzat tatbik etme, tesis etme günü…

AK Parti ilçe başkanlarını hâkim, savcı yaparken CHP, partiyi, genel başkanı eleştirdiği gerekçesiyle vekillerini ihraç etmekle meşgul.

10 yıl, 20 yıl önce olduğu gibi…
Hep söylerim, yine söyleyeceğim.
Gelinen noktada siyasi bir deve dönüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en büyük şansı muhalefetti.
Bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e bile nasip olmayan bir muhalefet nasip oldu Erdoğan’a…
Sağlıklı demokrasilerde iktidara alternatif olan muhalefet, Türkiye’nin son 15 yılında ne yazık ki iktidarın sigortası olmaktan öteye geçemedi.
CHP Genel Başkanı’nın ‘düğmeye Saray’dan basıldı’ ifadesini okuyunca dedim ki kendi kendime…
Bu sigorta işi karşılıklı herhalde…
Muhalefet iktidarın, iktidar da muhalefetin sigortası…
Hangisi sıkışırsa öteki imdadına yetişiyor.

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 KEMAL
 9 Mayıs 2017 Salı 11:53
AKPnin de 2018'de olağan kurultayı var ama onlar 21 Mayıs'ta olağanüstü kurultay yapabiliyorlar. CHP neden yapmasın?
 Adını bulamadığım demokrasi
 8 Mayıs 2017 Pazartesi 19:32
Siyasi partiler yasası değişmediği sürece herşey genel başkanın iki dudağı arasında olduğu sürece biz bu filmi daha çok görmeye devam ederiz.İktidarda ise parti kimse ses çıkaramaz çünkü mevki ve makam beklentisi var.Muhalefette iseniz ses çıkarırsanız işiniz biter yerinize başkası gelir biraz daha konuşursanız ihraç edilirsiniz.Belki basının karşısına çıkıp birkaç dakika derdinizi anlatırsınız ertesi gün unutulursunuz biat kültürü var ise partinizde ne yazık ki bunuda yapamazsınız.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz