MENÜ
İzmir 10°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Siyasi partiler…
Metin ÖNEY
YAZARLAR
26 Haziran 2020 Cuma

Siyasi partiler…

“Kaçmaktan kovalamaya zaman yok!” derler ya…

Gündem nedir?

Virüs mü?

Baro’lar mı?

Yoksa Libya mı?

Ekonomik çöküntü mü?

Adalet mi?

Eğitim mi?

Vakıfbank’a yapılan atama mı?

Hepsi birden mi?

Say sayabildiğin kadar…

***

Anayasa (var mı yok mu tartışılıyor ama…) diyor ki:

“Siyasi partiler demokratik rejimin vazgeçilmez unsurlarıdır…”

Öyle yazıyor…

Ve buradan da şu sonuç çıkıyor:

Siyasi partiler “demokrat” olmak zorundalar…

Öyle mi?

Değil elbette…

1997 yılında TBMM Başkanlığı’na bir kanun teklifi verdim...

Pek çok zemin ve zamanda verdiğim teklifi savundum...

Sonuç ne oldu derseniz, her zamanki gibi unutuldu gitti...

Şimdi tekrar zamanı diyorum ve yazıyorum:

“Siyasi Partiler Yasası” değişmelidir…

***

Önce mevcut durumdan söz edeyim:

Mevcut sistem “delege” sistemine dayanır…

Yani…

İlçe kongresi için üye sayısı ne olursa olsun, “delege seçimi” ile “seçim denebiliyorsa” 400 delege seçilir… Mesela, o ilçede partinin 5 bin üyesi olsa bu “seçim” denen mekanizma ile 400 delegeye inince 4 bin 600 üye etkisiz hale getirilir…

İl kongresi içinde üye sayısı ne olursa olsun yine ilçe kongrelerinde seçilenlerle 600 delegeye indirilir ve örneğin üyesi sayısı 50 bin olsa, 49 bin 400’ü etkisiz hale getirilir…

Büyük kongrelerde yine İl Kongresi’nde “seçilen” delegelerle ortalama bin 200’e indirilir. Yani milyonlarca üyesi bile olsa ancak “1.200 delege” söz sahibidir ve o milyonlarca üye “yok” sayılır…

***

Önerim:

Bütün bu kongreler partiye kayıtlı üyelerin tamamının katılımı ile yapılmalıdır... (Ayrıntılar bu sayfaya sığmaz…)

Tüm adaylıklar yine partiye kayıtlı üyelerin tamamının katılımı ile gerçekleştirilmelidir...

Genel Başkan “partinin her şeyi ve en akıllısı” değildir... Yetkileri yine açıkça yazılmalıdır ve o kurallarla bağlı olmalıdır…

Üye kayıtları parti organları tarafından değil, “ilçe seçim kurulu” tarafından yapılmalı ve her partiye her ay bu kayıtlar bildirilmelidir…

Partinin itirazı varsa İlçe Seçim Kurulu buna da karar verir… Ahbap-Çavuş ve Dost-Akraba ilişkileri ile parti üyeliği olmamalıdır... A Mahallesi’nde 200 kayıtlı üye var… Seçimde partinin aldığı oy 50… Böyle şey olur mu?

***

Böylece:

“Kurşun askerlerden oluşan” delegeler yerine, bütün üyelerin katılımı ile parti yönetimi oluşmalıdır…

Üyelerin tamamı “siyasete dahil” edilmelidir…

“Parti eşittir genel başkan” formülasyonu sona ermelidir…

İşte bu hallerde “parti seçmenine ve seçmen de partisine” sahip çıkar…

Parti demokratik rejimin vazgeçilmez unsuru olur…

“Biat Kültürü” de sona erer…

Bir seçilen genel başkanın hiç seçim kazanmasa dahi “ilanihaye” genel başkan olması da son bulur…

İki son söz:

Geçmişte bir milletvekili arkadaş seçim öncesi, “Benim bir seçmenim var… O da Genel Başkan” demişti…

Yine vaktiyle “kokoreçimize” bile karışan Avrupa Birliği’nin, bu Siyasi Partiler Yasası ile ilgili tek “kelime” bile etmemesi manidar değil mi?
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Elif Tüzün
 26 Haziran 2020 Cuma 10:06
Kokuşmuşluk her tarafta. Gitmeden bu fikirleri savunanlar meclise gidince dilleri felç oluyor. Genel başkan ve delege ağalığı otokrasisi değişmeden birşey olmaz. Daha çok konuşmalı ve yazmalıyız. Aklınıza sağlık
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz