MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Son halimiz
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
5 Nisan 2018 Perşembe

Son halimiz

İnsan; ne yazık ki beynini israf ederek yaşıyor. Hal böyle olunca da Hindistan’da doğan Hindu, Budist…, Avrupa’da doğan Hıristiyan, İsrail’de doğan Yahudi… oluyor.

Her şeye, aileye, sosyal çevreye rağmen aklın seçtiği bir dindarlık yok! 

Türkiye’de doğan biri Budist olmuyorsa, ailesi ve çevresi Budist olmadığından. İstese de Budist olamıyor. Çünkü Budizmi öğrenebileceği bir literatür de yok Budist bir cemaatte!

Dünya nüfusu içinde Hinduları ve Budistleri topladığımızda en kalabalık topluluk oluyorlar.

Buna rağmen Türkiye’de bir cemaatleri yoksa, bizlerin dünyadan ne kadar kopuk yaşadığımızı gösterir. Sanıldığı gibi İslâm’a çok bağlı olduğumuzu göstermez.

Bizim kuşaklar; bir Çinliyi, bir Hintliyi arkadaşı edinmeden yaşlanmaya başladı!

Bu konuda kim ne düşünüyor, bilemem!

Beni üzen, Türk insanının dünyadan bu kadar kopuk yaşamayı normal sayması.

***

Gelelim Türkiye’nin Müslümanlığına..  

İslâm’ın hükümleri üç başlık altında toplanmış. Bütün kitaplar da buna göre yazılmış:

-Muamelat,

-Ahlâk,

-İbadet.

İnanç konularını bu sınıflamanın dışında tutuyorum, çünkü kimin neye inandığını mazur görün, bilemiyorum.  

Muamelat”a yani hukuka ve ekonomiye ilişkin konular, 150 yılı aşkın zamandan beri zaten Avrupa’dan tercüme!

İlahiyat Fakültelerinde ve Diyanet’te 150 yıldan beri Osmanlı Halifelerinin yürürlükten kaldırdığı “İslâmî muamelat” konularda “akademik” araştırmaların yapılması kimseyi yanılmasın. Bu çalışmalar bir “hukuk tarihi” çalışmasının ötesinde değil.

Hal böyle olunca da şunu rahatlıkla ve hakikatle söyleyebiliriz ki Türkiye’nin Müslümanlığında “Muamelat” yok!

Bu gidişle de olamayacak.

Çünkü bundan rahatsız olan yok!

***

İslâm ahlâkımıza gelince durum bu konuda da iç açıcı değildir.

Binlerce yıldan beri her Peygambere vahyedilen on emir, hukukun ve ahlâkın temel yasaları ise hangi ahlâktan beslendiğimiz tartışmalı noktaya gelmiştir.

 

Allah'ın ismini boş yere anmak,

Anne-babaya hürmetsizlik,

Adam öldürmek,

Zina yapmak,

Çalmak,

Yalan yere şahitlik yapmak,

Komşunun hukukunu çiğnemek” en çok işlediğimiz günahlar ve ahlâksızlıklar oldu.

Buna Kuran’ın eklediği “Yapmayacağın sözü verme”… gibi kebâir günahları da eklersek, görülecektir ki ellerimizle çıkardığımız hukuku ayaklar altına aldığımız gibi ahlâkımız da yerlerde!

***

Geriye kala kala bir tek ibadetlerimiz kalıyor.

Onu da ne kadar ciddiye aldığımızı Kuran’la test edebiliriz:

114 sure arasından sadece Maun Suresi’ni seçerek konuyu açıklayabiliriz:

1. “Dini yalanlayanı gördün mü?”

1. Ayet birçok anlama gelebilir. Devamı ayetlere bakılmazsa genel bir ifadenin kullanıldığını düşünebiliriz. Oysa 2 ve sonraki ayetler dikkatle okunduğunda görülecektir ki, bu sure “Dindarım/Müslümanım/Müminim” diyenler hakkında gönderilmiştir.

Daha açıkçası Maun Suresi, ibadet yapan “dinsizler” hakkında gönderilmiştir.

Şöyle ki;

2. “Yekimi itip kakar!”

3. “Çalışma gücü olmayanı doyurmaz!”

4.”Bunları yapmayıp namaz kılanlara yazıklar olsun!”

5. “Çünkü bu kişiler namazda gafletteler!”

6. “Riya ve gösterişi de çok severler! İsterler ki herkes namaz kıldığını görsün ve namazcı bilsin!”

7. “Yardımlaşmayı ve vergi ödemeyi de engellerler!”

 

Maun Suresi; en iddialı olduğumuz namaz konusundaki ikiyüzlülüğümüzü yüzümüze vuruyor! Demektir ki, İslâmlığımız çan çalarak dinini kanıtlamaya çalışan Hıristiyanlık düzeyine inmiş durumda.

-İçinde adalet olmayan birlik ve beraberlik çağrıları,

-Anlayış, hoşgörü, tolerans olmayan… öfkeli söylemler,

-Şefkat ve merhametten uzaklaşmış eğitim sistemi,

-İş isteyene, çalışmak için yalvarıp yakarana iş bulamayan ekonomik sistem,

-Yalanı ve iftirayı en ikna edici yöntem olarak benimseme,

-Oy vermeyeni, bizim cemaate ve tarikata katılmayanı “hain/mürtet” ilan etmek,

-Komşuluk hukukunu yok sayarak dış politika yapmak,

-Açıklanan “rakamlara” inanıp da yatırım yapacak bir kişiyi bulamamak …

 

Dünyaya şunu gösteriyor ki, Türklerin Müslümanlığı da artık eski Müslümanlık değil!

Hesabınızı ona göre yapın!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Ali Sydney''den
 6 Nisan 2018 Cuma 02:04
Allah razi olsun guzel tarif etmisdin. Allah emanet verdigi bunca akil kalb ruh ve sair duygulari ve yetenekleri Allah yolunda kullanmak yerine fuzuli bir yon veya yonlere harcaniyor. Fakat kim ne ederse etsin yerin gogun sahibi Allah tir.
 Mehmet Spor
 5 Nisan 2018 Perşembe 21:50
Aynen öyle kardeşim,yine de ümitvar olmak gerek,ahir zaman ümmetiyiz ve işimiz şu şaşalı zamanda hem çok zor hemi de kolay aslında,ihlaslı bir hayat ama her konuda olmak gerek işte o zaman belki kurtuluşa ereriz...Allah’a emanet ol.
 Fikret ASLAN
 5 Nisan 2018 Perşembe 15:29
Türk insanı, veya daha geniş bakalım dünyadaki tüm Müslümanların hayata bakışı "yan gel yat, hazıra kon" üzerinedir. Son 100 yılda İnsan hayatının olmazsa olmaz denilen tüm teknolojik alet edevat ve ilaç türü ihtiyaçları gavur icadıdır. Gavurlar gerçekten hain olsa ve bu ihtiyaçlardan müslümanları 1 veya 2 yıl men etseler dünyadaki bütün Müslümanlar per-ü perişan olur. Müslümanların yaptığı en iyi şey Müslüman öldürmek ve ibadet etmektir. Hırsızlık ve zinayı saymıyorum bile... Gavurlarda zina yokmu diyenlere de "zina gavurlarda normal, Müslümanlarda günahtır. O yüzden Müslümana zina yapmak yasaktır ancak en çok zina Müslüman aleminde gerçekleşiyor" derim. Müslüman aleminde Cennete gitmenin tek yolu ibadettir. yukarıda saydığım kötülüklerin hepsini yapan Müslümanlar ibadet edince bu günahlardan affolacaklarını düşünürler.Ancak yasak ve günah olmasına rağmen hiç bir şekilde bu günahlardan vazgeçmezler. Nasıl olsa Affedilip cennete gideceklerini düşünürler.. Türkiye böyle değil diyenleri duyar gibi oluyorum. Onlara cevap veriyorum: Bizimde böyle olmamıza az kaldı. Bir kaç seneye kadar Suriye, Irak, Mısır, Afganistan ve Libya olmaya hazır olun. Maalesef bundan kurtuluş yok. 6 yaşındaki kız çocuklarıyla evlenilebilir diye fetva veren İslam alimlerinin çoğaldığı ve baştacı edildiği bir Ülkeden başka ne beklenir ki? Devletin Islahevlerinde kalan öksüz çocuklara tecavüz eden Rize Sosyal Hizmetler İl Müdürünü daha fazla para kazansın diye ek olarak Kızılay Şube Müdürlüğüne getiren bir devletten ne bekliyorsunuz ey cemaati müslümin.... Bir İmam Hatip mezunu olarak dile getirdiğim konuyu dile getirenlere, 15 yıl önce vatan haini dinsiz gözüyle bakardım. Şimdide siz bana bu gözle bakabilirsiniz. Hiç kırılmam, hiç gücenmem. Çünkü ben Vatanımı, Milletimi, Mübarek Dinimizi ve Mübarek Ayyıldızlı Bayrağımı düşünüyorum. Ankarada bir makam kapma peşinde değilim. Daha düne kadar FETÖ parasıyla Yurtdışı gezilerinde Fink atıp İktidara küfredip bugün Ankarada Makam Mevki sahibi olanlardan değilim. Ankarada makam sahibi olup ASİL BİR BÜROKRAT olmaktansa, İzmirin, Elazığın en gariban mahallelerinde Hizmetkar olmayı ONUR ve ŞEREF sayarım. Vatanını, Dinini ve Bayrağını seven tüm Müslümanlara Saygı ve Selamlarımla. Allaha Emanet olun.
 Hüseyin alan
 5 Nisan 2018 Perşembe 15:00
Hay diline yüreğine sağlık.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz