MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Sorumluluk ölümden ağırdır
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
29 Ekim 2014 Çarşamba

Sorumluluk ölümden ağırdır

Mustafa Kemal askerleriyle birlikte düşmanla temas kuracağı yönde ilerlerken yolda hızla savaş alanından kaçan bir Türk birliğine rastladı; birliğin cephanesi tükenmişti. Mustafa Kemal liderlik yetenekleriyle geri çekilmekten vazgeçirdiği bu birlikle olan karşılaşmasını kendisi şu ifadelerle anlatıyor, Vamık Volkan ve Norman Itzkowitz’in kitabı “Ölümsüz Atatürk’te”:
 
“Niçin kaçıyorsunuz?” dedim.
“Efendim, düşman” dediler.
Kaçan efrada: “Düşmandan kaçılmaz” dedim.
Askerler cephanelerinin tükenmiş olduğunu söylediler.
“Cephaneniz yoksa süngünüz var” dedim. “Ve bağırarak bunlara süngü taktırdım. Yere yatırdım. Bu efrat süngü takıp yere yatınca düşman efradı da yere yattı. Kazandığımız an bu andır. ”
 
Ölümsüz liderimizin başka bir liderlik anısı, yine aynı kitaptan: Askerlerini yaklaşan göğüs göğüse muharabeye hazırlamaya çalışan Mustafa Kemal, “Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir” diyor, Çanakkale savaşında.
 
Daha sonraki yıllarda, Çanakkale’yi hatırladığında şunları söyleyecektir: “Sorumluluk ölümden ağırdır.”    
 
Size, sevgili Atatürk’ün İzmir’de yaşadığı, onun ne büyük ve asil bir lider olduğunu gösteren bir başka anı, yine “Ölümsüz Atatürk” kitabından…
 
Karşıyaka’daki evine ulaştığında Mustafa Kemal’den üstüne basarak geçmesi için yere bir Yunan bayrağı serilmiş mermer merdivenlerden geçmesi istendi. Bu durum, düşmanın bayrağına basıp geçemeyecek kadar düşünceli ve duyarlı bir insan olan Mustafa Kemal’i kızdırdı. Kendisine bu evin özellikle seçildiği, daha önce o evde kral Konstantin’in kaldığı, kralın eve girerken orada asılı bir Türk bayrağını yere atıp çiğnediği söylendi. Mustafa Kemal oradakilere kendisinden Kral Konstantin’in yaptığı yanlışı yinelemesinin umulmaması gerektiğini söyledi. Bir bayrak bir ulusun onurunu temsil ediyordu ve ayakaltına alınıp çiğnenecek bir şey değildi. Bayrağın yerden kaldırılmasını emretti…
 
Leicester Üniversitesinde liderlik ve yöneticilik konusunda MBA ve doktoramı yaptığım yıllarda kendimi sık sık sevgili Atatürk’ümüzün, liderimizin yukarıdaki gibi sözlerini veya icraatlerini örneklerken bulurdum. Şimdi de üniversitede verdiğim liderlik derslerinde yine sık sık dünyanın gördüğü en eşsiz liderlerden biri olan sevgili Atatürk’ümüzü, onu özleyerek anlatıyorum.
 
Ekim deyince aklıma hemen sonbaharın hüznü içinde 29Ekim, Cumhuriyet Bayramımız, hemen akabinde 10 Kasım’da, kaybettiğimiz büyük liderimiz geliyor. Hem Kurtuluş Savaşı’ndaki ve diğer girdiği savaşlardaki üstün başarılı askeri kimliği, hem cumhuriyet’i kuran, bizi laik, çağdaş dünya seviyesine getiren devlet adamı kimliği, hem devrimleri yapan ilerici kimliğiyle bize her açıdan lider olmuş, bu günkü özgür ve çağdaş varoluşumuzu borçlu olduğumuz bu sıradışı kişiyi yüreğimin her hücresiyle anıyorum. Özellikle biz kadınları medeni hukuk ile toplumda eşit duruma getirmesinin kazanımlarını hiç unutmuyorum.
 
Atatürk’ün unutmamamız gereken sözleri ve öğretileriyle büyüdük biz... En büyük öğretisi çağdaşlık, uygarlık ve barış oldu. Onun devrinin Türkçe’siyle “Yurtta Sulh, Dünyada Sulh”, bizim devrimizin Türkçesiyle “Yurtta Barış, Dünyada Barış” sözleri en sevdiğim ve yürekten katıldığım sözlerden oldu, Londra otobüslerine bile yazıldı. Ülkemizde yıllarca barış, çağdaşlık, huzur ve uygarlık içinde yaşamanın keyfini sürdük. Ancak son günlerde, aylarda, yıllarda ülkemizce ve komşularımızda yaşananlar sevgili Atatürk’ümüzün bize kazandırdıklarını kaybedebileceğimizi düşündürüyor. Yukarıda yazdığım “Sorumluluk ölümden ağırdır” sözünü “Ölümsüz Atatürk” kitabını okuyana kadar duymamıştım, ama çok sevdim ve çok önemsedim. Büyük önderimizin bize kazandırdıklarını yitirmemenin sorumluluğu hepimizdedir ve onun söylediği gibi “Sorumluluk ölümden ağırdır”. Bu sorumluluğu, onun sözleriyle, hepimiz “ölümden ağır hissetmeliyiz”…     
 
Son günlerde yaşadıklarımızdan dolayı hüzünlü düşüncelerim, sonbaharın hüznüne karışıyor. Ancak, Atatürk ve onunla savaşmış, devrimleri onunla omuz omuza yapmış dedelerimizin ve büyük annelerimizin anısı düşüncelerimi, duygularımı aydınlatıyor, bana mücadele gücü veriyor, daha da güçlü ve sorumlu bir varoluş içinde…
 
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun, ülkemize huzur, kardeşlik, barış getirsin…
 
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz